Arınç,
referandum tarihinin 12
Eylül darbesinin yıldönümüne denk gelmesinin ise Allah'ın hikmeti olduğunu ifade etti. Arınç,
Manisa Pazarcılar Odası
Konferans Salonu'nda düzenlenen
AK Parti Manisa İl Teşkilatı İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK)'nun anayasa değişikliğinin referandum tarihi olarak
12 Eylül'ü belirlemesinin "kaderin bir cilvesi" olduğunu belirten Arınç,
Ramazan Bayramı sonrasında
Türkiye'de darbeler, cuntalar ve muhtıralar döneminin ebediyyen kapanacağını ifade etti. Arınç, artık kimsenin bir araya gelip planlar yaparak meşru hükümetlerin ayağını kaydıramayacağı bir döneme girileceğini vurguladı.
Meclis'te çelik çomak oynamadıklarını, askeri dönemde hazırlanan 30 yıllık
Anayasayı değiştirdiklerini belirten
Bülent Arınç, muhalefetin tavrını eleştirdi.
CHP, MHP'nin sürekli önergeler vererek süreci geciktirmeye çalıştığını, BDP'nin ise ne yaptığının bilinmediğini anlatan Arınç, "Ne kadar zaman geçirirsek belki pes ettiririz diye planlar yaptılar. Pes ettirirsek vazgeçerler diye düşündüler. Hiç pes etmedik. Sonuna kadar milletimiz için
Anayasa değişikliği için bütün gayretlerle çalıştık. Sizden aldığımız
yetkiyi sonuna kadar kullandık. Bize olan güveninizi boşuna çıkarmadık. Bundan dolayı müsterihiz." dedi.
Arınç, Meclis'te 335 kişilik büyük bir grubu bir arada tutmanın zorluğuna dikkat çekti. "335 milletvekili yüksek bir gruptur, 40 senede hiçbir parti bu kadar milletvekili çıkaramadı." diyen Arınç, bu kadar büyük, güçlü kadroyu aynı yöne sevk etmenin zor olduğunu vurguladı.
Milletvekillerinin, her türlü tenkide, hileye, tefrikaya, tehdide, entrikaya, baskıya, şantaja aldırış etmeden hak bildiği yoldan giderek anayasayı değiştirdiğini belirten Arınç, "Ben milletvekillerimizi
tebrik ediyorum ama öncelikle milletimizi tebrik ediyorum. Siz bize yetki verdiniz, biz de onu doğru zaman ve doğru yerde kullandık. Bizim işimiz parlamento olarak bitti. Şimdi doğrudan halkın oylamasına gidiyor. Bu işi millete sormayın diyorlar, sordurmayız diyorlar. İptal ettiririz diyorlar, geciktiririz diyorlar. Engelleriz diyorlar. Bunun farkındasınız değil mi? 60 günlük referandum süresini YSK 120 güne çıkınca sevinç çığlıkları attılar, havaya uçtular. Zil takıp oynayacaklardı. Korkunun ölüme faydası yok. İrade milletindir millet ne derse olur." diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı, dünyanın hiçbir
demokrasisinde halka giden bir oylamanın iptali için uğraş verilmediğine dikkat çekti. Referandumun
seçim olmadığını belirten Arınç, "Referandum bir konu hakkında halkın düşüncesini almak demek. Adaylar, partiler yarışmıyor, hükümetler değişmiyor. YSK'nın da burada bu sözleri duymasını istiyorum. Seçim kanunları ile referandumu aynı kefeye koyan bir anlayışa, 'şunun anlamını ortaya
koyun' dediğimiz zaman bu söylediklerimizi söyleyecektir. Ama burası Türkiye." dedi.
Hukukun zaman zaman hukuk dışına çıktığını ve siyasallaşmış kararlar verdiğini herkesin bildiğini anlatan Arınç sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama ne olursa olsun Türkiye'ye demokrasi geliyor, Türkiye güçleniyor. Bakın 30 sene sonra 12 Eylül Anayasası'nı oylayacağız. Bu kaderin bir cilvesi. Bu tarihi biz koymadık.
Hani, zaman müsait olsa da biz 'AK Parti olarak 12 Eylül'de bir referandum yapalım, şu 12 Eylül rejiminin canına bir okuyalım' desek, 'Bak şu adamlara hala can okumaktan bahsediyorlar. Bunlar intikamdan başka bir şey düşünmezler, 12 Eylülü de nereden buldular çıkarttılar' diyeceklerdi. Allah'ın himmetine bakın. YSK aradı, aradı, bulamadı, 12 Eylül tarihini referandum tarihi olarak belirledi. Bu işte bir hayır var. Başbakanımız dün öyle dedi, 'İki bayramı herhalde birlikte yapacağız' dedi.
Ramazan Bayramı bitecek, Türkiye'de darbeler, cuntalar, muhtıralar dönemini ebediyen kapatacağız. Artık Türkiye'de hiç kimse bir araya gelip de planlar yapmaya, meşru hükümetleri devirmeye, canı sıkıldığı zaman, 'Şöyle bir kaşımı kaldırsam da iktidarı korkutmaya yeltensem' diyemeyecek. Halkın seçtiği iktidarlar sandıkla el değiştirecek. 'Ben seni beğenmedim, git' diye demokrasi dışı hiçbir müdahale artık Türkiye'de kimseden
destek bulmayacak." (CİHAN)