KKTC Meclis Başkanı Hasan Bozer ile görüşmesinde Arınç'a
BM Güvenlik Konseyi'nde
İran'a
yaptırıma ilişkin oylamada
Türkiye'nin hayır oyu kullanması konusundaki eleştiriler anımsatılarak, ''Türkiye
bölgedeki yerini yeniden mi gözden geçiriyor, bu eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz, bir
eksen kayması mevcut mu?'' sorusu yöneltildi. ''Eksen kayması'' tartışmasının maksatlı olarak son yıllarda konuşulmaya, tartışılmaya başlandığını belirten Arınç, buna
Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu ile
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çok güzel cevaplar verdiğini kaydetti.
Türkiye'nin BM'deki tavrının,
politikadaki ilkeli, kararlı ve dürüst duruşunun bir sonucu olduğunu ifade eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Böyle yapan
ülkeler kazanırlar. Günübirlik iş yapmayan, yaptığı işin doğru olduğuna inanan ve bu yapılan işle birlikte dünya barışının da rahatlayacağını düşünen ülkeler ancak böyle davranabilirler. Kaldı ki BM'de
Brezilya ile birlikte Türkiye'nin ret oyu kullanması çok olağanüstü, olağan dışı da karşılanmadı. Çünkü biliyorsunuz daha önce
takas anlaşması konusunda Türkiye'ye teşekkür edilmişti. Türkiye'nin
krizi çözebilecek adımlar attığı söylenmişti. Fakat sonra bu Avusturya'daki
atom enerjisi tarafından kabul edilmedi, BM
Güvenlik Konseyi de ABD'nin ısrarıyla yaptırım kararı aldı. Türkiye'nin önceki tavrının çok doğru, çok yerinde, çok faydalı olduğunu düşünenlerin Türkiye'nin kırmızı oy vermesi konusunda şaşırmaması gerekir. Bu ilkeli duruşun bir neticesidir ve sanıyorum bundan dolayı da Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler hiç bir şekilde olumsuz etkilenmeyecektir.''
1
Mart 2003'de ABD'nin Irak'a kuzeyden bir cephe açmak üzere Türkiye üzerinden gemi,
uçak ve asker sevkıyatına ilişkin tezkerenin TBMM'de reddedilmesi sonrasında da, ''ABD'nin Türkiye'yi reddedeceği, telefonlarına çıkmayacağı, doların artacağı, Türkiye'nin yalnız kalacağı'' görüşlerinin ortaya atıldığını anımsatan Arınç, ''Oysa bu tezkereden sonra yaşanan krizi takiben aklı selim hakim oldu ve Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler çok daha dürüst, çok daha iyi, çok daha yerinde bir temele oturdu. Ben inanıyorum ki böyle bir mesele karşısında da Türkiye ile ilişkilerin bozulmasını ne ABD ne diğer diğer ülkeler ister'' diye konuştu.
Türkiye'nin hem bölge barışı hem de bölge barışıyla birlikte dünya barışını tehdit eden unsurlardan uzak kalmaya çalıştığını, söylediklerini dürüst ve kararlı söylediğini, yaptığı işi de bilinçli yaptığını vurgulayan Arınç, şöyle konuştu:
''
BM Güvenlik Konseyi 12
evet oyuyla böyle bir karar vermiş olabilir ama bu karara
muhalif kalmak da o ülkelerin hakkıdır diye düşünüyorum. Kesinlikle bu bir eksen kayması değildir. Türkiye çok yönlü bir
dış politika içerisinde ama bu çok yönlü dış politikasında da bir taraftan Asya'daki dengelere dikkat ediyor, bir taraftan
Afrika gerçeğini görüyor, bir taraftan da Ortadoğu'da geçmişte yaşanmış ve bugün de yaşanabilecek kriz noktalarını gayet iyi tespit ediyor. Ben Güvenlik Konseyi'ndeki ret oyunun Türkiye'nin ciddi, kararlı ve dürüst tutumunun bir göstergesi olduğuna inanıyorum ve bunun Türkiye için de dünya barışı için de olumlu sonuçlar vereceğine inanıyorum. Kaldı ki Güvenlik Konseyi'nde kim konuşma yaptıysa, Türkiye'nin çabalarını överek konuşmasına başladı ve İran ile yapılan takas anlaşmasının da faydalı olabileceğini, onun da masanın üstünde olması gerektiğini ifade etti. Bütün bu tutum karşısında Türkiye kararını göstermek amacıyla şüphesiz çekimser değil ret oyu kullanmak mecburiyetindeydi, bunu dürüst bir ülke ancak yapabilirdi, Türkiye onun da gereğini yaptı.''