Arınç, "TSK güçlü bir kurumdur. 800 binden fazla personeli var. Birbirinden değerli generallerimiz var. TSK
komutansız kalmaz. Birbirinden kıymetli komutanlarımızdan birisi genelkurmay başkanı olur, bir başkası kuvvet komutanı olur. Bunu siyasi alana çekmek, TSK'nın yanında yer aldığı süsü verilerek hükümeti eleştirmek çağ dışı bir tutumdur." dedi.
Kastamonu'ya gelen
Bülent Arınç, Kastamonu Valisi Mustafa Kara'yı makamında ziyaret etti. Ziyarette
gazetecilerin sorularını cevaplayan Bülent Arınç,
YAŞ kararlarıyla ilgili bir soru üzerine şunları söyledi: "Bu günlerde bütün televizyonlar, bütün gazeteler YAŞ'la yatıp YAŞ'la kalkıyorlar. Olan bitenleri gazete başlıklarından yola çıkarak yorumlamaya çalışıyorlar. Bir defa bu sağlıksız bir durum. Dünyanın demokratik cumhuriyet olarak yönetilen hiçbir demokratik ülkesinde 'YAŞ'da ne yapılıyor, kim nereye gidecek, hangi komutan
emekli oldu, kim emekli olacak' bunlar tartışılmaz. Bazı ülkeler genelkurmay başkanının isimlerini dahi bilmezler. Çünkü onu hiçbir zaman televizyonda, gazete sayfalarında görüp dinleme imkanları yoktur. Merak da etmezler. Türk Silahlı
Kuvvetleri komuta kademesinin görevleri anayasada açıkça belirtilmiştir. İnsanlar günlük yaşamlarında 'YAŞ'da ne oldu ne gitti, kim nereye gitti nereye geldi' doğrusu ilgilenmek ihtiyacını duymazlar. Ama
Türkiye'de geçmişten bu güne herkesi ilgilendirecek bir noktaya getiriliyor. Artık Türkiye demokratikleşmektedir. Artık Türkiye'de halkın her sahada özgürlükleri artmakta ve güçlenmektedir."
"GENELKURMAY BAŞKANINI TAYİN YETKİSİ HÜKÜMETİNDİR"
TSK'nın görev sınırlarına da değinen Bülent Arınç, "Türkiye'de anayasal kurumların her biri kendi görev sahaları içerisinde işlerini iyi yapıyorlar. Yapmaya başlıyorlar. Dolayısıyla TSK'nın anayasada
tayin edilmiş görevleri
yurt savunması, bağımsızlığımızı korumaktır ve güvenlik hizmetleridir. Bunun dışında doğrudan doğruya hiçbir görevleri yoktur. Şimdi YAŞ dediğimiz kurum kendi içinde terfiler, atama konusunda
tekliflerde bulunur. Terfileri kendi sınıfları içinde yapar. Belli bir sicil
sistemleri vardır. Bu sivilleri ilgilendirmez. Ben hangi albayın tuğgeneral olacağını onunla ilgilenmem. Bu sadece o sahada görev yapan komutanların liyakatlerine göre geldikleri bir noktadır. Ancak kuvvet komutanlıkları ve genelkurmay başkanlarınin kimin olacağı konusunda
yetki hükümettedir. Bugünkü anayasamızda ve kanunlarda durum böyledir." diye konuştu.
Arınç,
kuvvet komutanlarının atanmasıyla ilgili süreci şu şekilde özetledi: "
Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları konusunda kendince daha uygun gördüğü birisini
Milli Savunma Bakanlığı'na teklif edebilir. Bakan uygun görürse Baş
bakan'a bildirir,
Başbakanlık uygun görürse Cumhurbaşkanı'nın imzasıyla bu gerçekleşir. Daha birinci aşamada 'hayır bu uygun görülmemiştir' denilirse daha uygun birisi teklifi edilir. Sistem böyle çalışır. Türkiye'de de böyle bir sistemin çalıştığını görüyoruz. Bundan dolayı endişe etmeye, her an televizyonlarda son dakika haberleri dinlemeye, Hasan gitti, Hüseyin gelecek diye böyle uykuya yatmaya gerek yoktur. TSK güçlü bir kurumdur. 800 binden fazla personeli var birbirinden değerli generallerimiz var. TSK komutansız kalmaz. Birbirinden kıymetli komutanlarımızdan birisi genelkurmay başkanı olur, bir başkası kuvvet komutanı olur. Bunu siyasi alana çekmek, TSK'nın yanında yer aldığı süsü verilerek hükümeti eleştirmek çağ dışı bir tutumdur. Türkiye artık bu çağ dışı tutumlarından kurtulacak. Hâlbuki bugünkü durum geçmişte de oldu. Ama hiçbir zaman fevkalade hissedilmedi.
Demirel zamanında oldu. Rahmetli
Özal zamanında oldu. Başka hükümetler zamanında da oldu. Edip Paşa'yı herkes hatırlayabilir. Ali Feti Ersever komutanımızı herkes bilir. Adnan Ersöz'ü,
Necip Toruntayları hiç kimse unutmadı. Bunlar Türkiye'de hükümetin istediği veya layık görmediği komutanlar olarak sadece ismini saydığım 5-10 kişiden birkaç tanesi. Bugünkü olay bunların yanında çok
küçük ve lokal olarak görülüyor."