Arınç, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı Rene van der Linden, Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell Fontelles ve AGİT-PA Başkanı Göran Lennmarker ile İslam Konferansı Örgütü Parlamentolar Birliği (İKÖPAB) Genel Sekreteri İbrahim Auf'a ayrı ayrı mektup gönderdi. Arınç mektubunda, Ortadoğu'da tırmanan gerilimin bölgede barış ve istikrarı tehdit edecek boyutlara ulaştığına işaret etti. İsrail'e yönelik saldırıları onaylamanın mümkün olmadığını belirten Arınç, İsrail'in kendini savunma hakkı bulunduğunu ancak İsrail'in sivillere ve altyapıya zarar veren orantısız ve ayrımsız güç kullanımının da mazur görülemeyeceğini vurguladı. Arınç özellikle, seçilmiş Filistin hükümeti ve Meclis üyelerinin tutuklanmasının kabul edilemeyeceğini belirtti. "Lübnan insani krizin eşiğinde" "Lübnan büyük bir insani krizin eşiğine gelmiştir. Ülkenin hassas dengelere dayanan kırılgan siyasal sistemi daha da zayıflamıştır'' ifadesini kullanan Arınç, halkların temsilcileri olan parlamentoların gözleri önünde meydana gelen bu insanlık dramına seyirci kalınmaması gerektiğini belirtti. Geçtiğimiz haziran ayında Kopenhag'da yapılan AB Parlamento Başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, Medeniyetler İttifakı projesinin önemine işaret ettiğini hatırlatan Arınç, ''Lübnan ve Gazze Şeridi'ndeki gelişmelerin, bölgede barış içinde bir arada yaşama perspektifini gölgeleyecek boyutlar kazanmasına engel olmamızın zamanının geldiğini düşünüyorum. Bölgede bir an önce sükunet ve istikrarın tesis edilmesini teminen yüce parlamentonuzun aktif girişimlerini sürdürmesini dilerim'' dedi. İsrail'in Filistin ve Lübnan'a saldırıları TBMM Başkanı Arınç, İKÖ Parlamentolar Birliği Genel Sekreteri İbrahim Auf'a gönderdiği mektubunda ise İsrail'in, Filistin ve Lübnan'da gerçekleştirdiği askeri harekatla ilgili İKÖPAB Sekreteryası tarafından 15 temmuzda yapılan açıklamaların zamanlamasının doğru olduğunu kaydetti. Arınç, İKÖPAB Dönem Başkanı sıfatıyla yayınladığı deklarasyonda, Filistin ve Lübnan halklarına gerekli insani yardımların sürdürüleceğini belirterek, bölgede acil bir ateşkes ilan edilmesini istedi. Arınç, İsrail'in uzlaşmaz tutumunun, bölge ve bölge ötesindeki halklar üzerinde olumsuz etkiler yaratarak, şiddetin artmasına, medeniyetler arası çatışmaların körüklenmesine yol açtığına dikkati çekti. "Bu davranışların bölgede barış içinde bir arada yaşama perspektifini gölgeleyecek boyutlar kazanmasına engel olunmalıdır" diye konuşan Arınç, "İsrail bölgede bulunan uluslararası toplumun saygın ülkelerinin vatandaşlarının acil tahliyesine neden olduğu gibi bu tahliye çalışmalarında da gerekli yardımı ve duyarlılığı göstermemiştir" dedi. Lübnan'da yüzlerce sivilin hayatını kaybettiğini, 100 bini aşkın insanın yerinden edildiğini ifade eden Arınç, İsrail'in bu askeri harekatı sırasında bölgede bulunan BM gözlemcilerinin dahi ölmesine yol açtığını hatırlattı. "İnsanlık dramına seyirci kalamayız" İKÖ'nün, insani yardım ve barışın sağlanması için gösterdiği gayretleri takdirle karşıladıklarını ifade eden Arınç, ''Parlamento ollarak bölgede barışın tesisi girişimlerine her türlü desteği vereceğimizi, Filistin ve Lübnan halklarına gerekli insanı yardımları sürdüreceğimizi duyururuz. Halklarımızın temsilcileri olan parlamentolarımızın gözleri önünde cereyan etmekte olan bu insanlık dramına seyirci kalmamız düşünülemez'' ifadesini kullandı. Bölgede acil bir ateşkesin sağlanmasının önemine dikkati çeken Arınç, evlerini terk etmek zorunda kalan Lübnan halkının bir an önce evlerine dönmeleri gerektiğini kaydederek uluslararası kamuoyunun, BM'nin uluslararası yardım kuruluşlarının bölge insanlarına maddi ve manevi yardımlarda bulunması konusunda harekete geçmeleri çağrısında bulundu.