-''BEDELLİ ASKERLİK ŞU ANDA SÖZ KONUSU DEĞİL''-
''Bedelli askerlik konusunda ne düşünüyorsunuz?'' sorusu üzerine Bülent Arınç, ''Ben ne düşünüyorsam aynen onu düşünüyorum. Ben eğri büğrü bir adam değilim. Ben şahsi fikrimi söyledim. Ve dedim ki 'Bu,
Hükümetimizin kararı değildir'. Hükümetimiz bu konuda karar alırken, Türk Silahlı Kuvvetlerinin asker alma ihtiyacını göz önünde tutar. Bunu bize söyleyecek olan da
Genelkurmay'dır, Silahlı Kuvvetlerimizdir. Bugüne kadar
kanunun da gereği odur; asker ihtiyacını bildirir, 'Bunun fazlası olursa yapabilirsiniz' der. Bu konuda siyasi bir karar verirken, Hükümet farklı düşünebilir mi? Şartlar elveriyorsa düşünebilir. Ama şu anda sayın Baş
bakanımız,
bedelli askerlik konusunda, hem içeride hem dışarıda yapılan tartışmalara bakarak, bugünün gündeminde böyle bir şey olmadığını ifade etti'' dedi.
''Dolayısıyla Hükümetin bir üyesi olarak benim buna karşı '
Hayır' deme hakkım yok. Doğru da değil. Ben şahsi düşüncemi ifade etmiştim. Ama Hükümetin görüşü başka şekilde tezahür etti. Onu da yanlış bulmuyorum. Doğru buluyorum. Ama ben 'Bedelli askerlik olabilir' dediğim zaman beni alkışlayanlar, Hükümetin kararı ortaya çıktıktan sonra yuhalamaya kalkıyorlarsa bu da doğru değil'' diye konuşan Arınç, sözlerine şöyle devam etti:
''
Cumhuriyet Halk Partisi'nin
teklifine aldanmasınlar. Bu teklifin olabilme ihtimali yok. İki sebepten yok. Şimdi
CHP diyor ki
bedelli askerlik diye bir şey getiriyor, ama bedelsize de yönelebiliyor. İki şeye dikkat etmemiz lazım. Bir, teklif de gelse CHP'den geldiği gibi, tasarı da gelse, Hükümet görüşünü oluştururken Silahlı Kuvvetlere soracaktır. Ben İzmir'den İstanbul'a
otoban yaparken,
Marmaray yaparken askere sormam. Bu benim işimdir. Ama Silahlı Kuvvetlerin ihtiyaçlarını ben askere sorarım.
Askerin vereceği bana
yanıt, beni etkiler. Bugüne kadar verilen yanıtlar, bu işin, ihtiyacın ancak karşılanabildiği yönünde yani Türkçesiyle bedelli uygulaması olmasın diyor. Hükümet de buna uyuyor. Şimdi biz CHP'nin teklifine baktığımız zaman yine askere sorulacaktır. Yani Başbakanlığa bağlı olan Genelkurmay Başkanlığımıza ve diğerlerine 'İhtiyacınız nedir?' diye sorulacaktır. Bugüne kadar gelen
cevaplar belli. Yani CHP şunu garanti edebilir mi? 'Size böyle cevap verdiler, ama bizim aramız onlarla çok iyidir. Bakın görün, bizim teklifimize onlar hay hay diyeceklerdir' Böyle bir şey demek ister mi
Cumhuriyet Halk Partisi? 'Hayır canım öyle bir anlaşmamız yok. Onlar yine ihtiyacımız var diyebilirler ama siz onu dinlemeyin'. Bunu mu söylemek istiyorlar?
Çok açık, net soruyorum. Bir; 'Bizim adımız CHP, benim adım Kemal der gibi, bizim adımız CHP, bizden bir teklif gelirse asker buna
itiraz etmez' diyebilirler. Diyorlar mı? Duymadık. Sormamız lazım. İkincisi 'Hayır onlar yine mutlaka hayır diyeceklerdir. Ama siz Hükümet cesur davranın kardeşim, siz buna
evet deyin bu iş çıksın'. Şu anda öyle bir şey yok. Dolayısıyla biz gelen cevabın bugüne kadar on tanesini bir kenara koyacağız, şartlar değişmemiş ama biz bu teklife 'Evet' diyeceğiz. Bu Hükümet olmak niteliğiyle bağdaşmaz. Günü gelir, Hükümet gerçek ihtiyacın nerede olduğuna bakar ve bu uygulamayı yapar. Ama şu anda söz konusu değil.''
İkinci olarak işin bedelsize getirildiğini ifade eden Arınç, ''Eğer 21 günlük askerlik, bir kısmı için tamamen parasız, bir kısmı için de diyelim ki 10 bin liraya kadar olacaksa bu ülkedeki gençlerin yüzde 80'i askerlik yapmak istemez. Bu parayı bulur. Gider bankadan 10 bin liralık
kredi alır. Her ay onun faizini öder, gider yatırır, 21 askerlikte kurtulur. Çok zor bir şey değil'' diye konuştu.
-''BU GETİRİLEN TEKLİFLE ASKERE ALINACAK ERKEK BULAMAZSINIZ''-
Bu şartlar altında, 800 bin kişilik Türk ordusunun, 50 bine düşmesinin mümkün olduğunu belirten Arınç, konuşmasına şöyle devam etti:
''Yani tekrar soruyorum. Adınız Kemal'se. Sizin amacınız, profesyonel bir ordu mudur, asker sayısını azaltmak mıdır, bunun için Silahlı Kuvvetlerden bir görüş mü alınmıştır, paralı askerliğe bir dönüş mü yapmak istiyorsunuz? Bunların cevaplarını vermiyorlar. Yaptıkları demagoji. 'Senin oğlun da 21 gün yaptı, niye benim oğlum da yapmasın?' Herkes yapsın. Ama bedelli ile dövizli askerliği karıştırıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu da bunları bilmez değil. Ama demagojinin şampiyonluğunu yaptığı için.
Şimdi dışarıda 3 yıl müddetle işçilik, öğrencilik yaparken çalışan insanlar, dövizle askerlik için Burdur'a gidiyorlar, 50 seneden beri 21 günlük askerlikle
terhis oluyorlar. Sizin oğlunuz da bunu yapar, benim oğlum da bunu yapar. Benim oğlum askerlik çağında değil. Ama damadımı soruyorlarsa o da gitti Ağrı'da askerlik yaptı. Bizim bu konuda bir sıkıntımız yok. Ama şu anda
Türkiye'de bilelim ki bu getirilen teklifle askere alınacak erkek bulamazsınız. 50 bine düşer. 'Düşsün. Benim tercihim o noktada olabilir'. Ama açık konuş.''
Dövizli askerliğin Türkiye'de 40 senedir uygulanan bir yöntem olduğunu ve
yurt dışında çalışmaya bağlı bulunduğu kaydeden Arınç, ''Sayın Başbakan'ın oğlu Amerika'da tahsil yapmış. Dünya Bankası'nda çalışmış, başka firmalarda çalışmış, belgelemiş. Geldi, Burdur'da askerliğini yaptı. Başkaları da yaptığı gibi herkes buradan istifade edebiliyor. Sadece çalışma şartıyla. Ama bedelli yurt içinde olup da belli bir yaşa gelmiş, askere şu veya bu şekilde gidememiş insanlara bir defalığına mahsus olmak ile başlayıp bugüne kadar 3 defa uygulanan bir yöntemdir. Yani elmayı armutla karıştırmasınlar'' dedi.
Bedelli askerlik veya askerlikteki düzenlemelerin, Türkiye için hangi şartlarda gerçekleştirileceğini geçtiğimiz günlerde yeni bir kanun yaparak gösterdiklerini ifade eden Arınç, sözlerini şöyle tamamladı:
''İki ay kalmışken,
Meclis bir hafta sonra kapanacakken böyle bir teklif getiriyorlar. Bu oy toplamaya yöneliktir. CHP'nin samimi olmadığını düşünüyorum. Bu sorulara cevap verecek bir zamanları bile yok. O yüzden bu beklenti içinde olanlara
AK Parti olarak, güvenecekleri bir parti ve Hükümet olarak şunu söylüyorum; yeri ve zamanı geldiğinde şartlar oluştuğunda Türkiye'de askerlikle ilgili düzenlemelerin ne şekilde olacağını hep beraber göreceğiz.''