Diyarbakır’da yerel ve ulusal basın temsilcileriyle bir araya gelen Arınç, son yasal düzenleme kapsamında yaşanan tahliyelere değindi. Arınç, “Bu bir ihtiyaçtı. Ben zaman zaman bu ihtiyacın karşılanması gerektiğini söyledim. Hukukta tutukluluk istisnai olmalıdır. Bir insan suç iddiasıyla karşı karşıya gelebilir. Soruşturma yapılır, sonra yargılama yapılır. Yargılamanın da yine evrensel hukuk prensipleri içerisinde kısa olması lazım. Geç kalan adalet değil. Yargılama yapılır, kısa sürede karar verilmesi aslolandır. Bu, beraat da olabilir hüküm de olabilir. Cezasını çekmeye başlar.” dedi.
Türkiye’de özel yetkili mahkemelerde belki çok sanıklı davalar olması, farklı davaların birleşmiş olması nedeniyle 7 senede bile bitmeyen davaların olduğunu belirten Arınç, “Hatta Yargıtay’a gidip geldiği için 10 seneden beri kesinleşmeyen davalar var. Şikayetler çoğaldıkça bizim şunu düşünmemiz gerekti. Tutukluluk süresi 5 yıla inmeli. Bunun dışında hükümlülük varsa onlar bu hükümlülüğün kesinleşmesini müteakip cezasını çekmeli. Genel bir hüküm konulduğu zaman 5 yılı doldurmuş olanların hangi suçu işlediğine bakılmaksızın tahliye kararı vermeniz lazım. Yoksa şu davalar istisna derseniz o zaman kişiye özel hüküm çıkarmış olursunuz.” diye konuştu.
"KCK’DAN TUTUKLU OLANLAR DA ÇIKACAKTIR, KANUN BUNUN İÇİN GETİRİLDİ"
Arınç, adına KCK denilen davadan tutuklu olanlar varsa mutlaka onların da çıkması gerektiğini belirterek, “Çıkacaktır da. Bu kanun bunun için getirilmiştir. Yoksa ona değmedi, buna değmedi diye bir hüküm koyamazsınız. Aslında adaletten beklediğimiz şudur. Kısa sürede karar vermeleridir. Kısa sürede karar verilmeyince beğenmediniz suçlular da dışarı çıkabilir. Diyarbakır’da bir mahkeme müracaat üzerine şöyle bir karar verebiliyor. Bu adamın yaşı gençtir, çıktığı takdirde dağa gitme ihtimali vardır. Hukukta böyle bir ihtimal yoktur. Bu, yanlış bir karar. Bu yanlışlıklardan mutlaka dönülecektir. Böyle bir gerekçe yoktur.” şeklinde konuştu.
CİHAN