Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama yaptı. Arınç, "Bizim hem konsolosluk görevlilerimizle hem de şoförlerimizle irtibatımız var. Amacımız onların sağ salim yurtlarına dönmesidir" dedi.
"ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR''
“Bu olaylar sadece Irak’ı ilgilendirmiyor. Irak’ı aşabilecek bu olaylarla ilgili arkadaşlarımız düşüncelerini ifade ettiler. 49 konsolosluk görevlimiz ve 37 şoför yurttaşımızın bir an önce ailelerine kavuşmaları ana gündem maddemizdi. Şu an iyi, hayırlı bir haber verecek değilim ama her an bunu bekliyoruz. Çalışmalarımız sürüyor. Bazen ABD, bazen BM, bazen Irak Bölgesel Yönetimi yetkilileri de dahil görüşmelerimiz sürüyor. Bu görüşmeler olumlu bir yöne doğru evrilmektedir. Halkımız şundan emin olsun, inşallah yakında bu vatandaşlarımızın sağ salim yurtlarına döndüklerini göreceğiz.”
“Basından sorumlu başbakan yardımcısı olarak basına sansür getirmek değil ama bu örgütün nasıl bir örgüt olduğunu hepimiz artık biliyoruz, onları tahrik edebilecek açıklamalardan hepimizin sakınması gerektiğini şahsi bir hassasiyet olarak dile getirmek istiyorum. Konsolosluk görevlilerimizin nerede olduğuyla ilgili haberlerin çıkması işimizi zorlaştırabilir. Biz işimizin kolaylaşmasını istiyoruz. Bizim hem konsolosluk görevlilerimizle hem de şoförlerimizle irtibatımız var. Amacımız onların sağ salim yurtlarına dönmesidir.”
''KONSOLOSLUĞUMUZ IRAK HÜKÜMETİ TARAFINDAN KORUNMAMIŞTIR''
“Bakanlar Kurulu gündemimizde başka bir konu yoktu. Dışarıdaki temsilciliklerimiz devletimizi temsil ediyor, oradaki toprak da Türk toprağı sayılıyor. Türkiye’de böyle bir şey olsa Türkiye Hükümeti sorumlu olurdu. Bir ülke kendi ülkesinde böyle bir olay olursa orayı korumak zorundadır. Konsolosluğumuz Irak Hükümeti ve onun silahlı güçleri tarafından korunmamıştır. Korumasız bırakıldığı için böyle bir durumla karşılaştık. Bunlara karşı Maliki hükümeti ne yapar, o onların bileceği bir iş. Akla gelmeyen şeylerden birisi Iraklı silahlı güçlerin, ordu mensuplarının ortadan bir anda ortadan kaybolacağı, sayıları binlerle ifade edilen askerlerin silahlarını bırakıp kaçacağı ve konsolosluğumuzun bir anda sayıları 900 civarındaki IŞİD ile karşı karşıya kalmasıdır.”
“Irak Türkmen Cephesi üyeleri akıllı insanlardır. Onlar Türkiye’den silahlı güç istemenin mümkün olmayacağını sizden de bizden de daha iyi bilirler. İstedikleri diğer güçlerin de IŞİD’e karşı kendileriyle birlikte hareket etmesi ve silahlanmalıdır. Bizim de Türkmen kardeşlerimizden istediğimiz şey aralarındaki mezhep farklılıklarını bir kenara bırakıp ortak hareket etmelidir.”
''MESELE IŞİD OLMAKTAN ÇIKTI''
“Mesele IŞİD olmaktan çıkmıştır. Başbakanımızın da endişesi bu yöndedir. Mezhep savaşı olmuştur. Oradaki gruplar bunun temellerini atıyorlar.”