Arkadaşa ağıt

Türkiye'de gittikçe daha çok can acıtıcı hale gelen terörün bir gün yakın çevremize uğrayacağı tedirginliği hepimizin içine gelip yerleşti.

Arkadaşa ağıt

Bizim gibi her şehit haberini içi titreyerek dinleyen, her çatışma haberi duyduğunda 'Acaba bir arkadaşım mı?' diyenler için bu duyguya alışmak daha da zor. Biz -yani 1999 yılında Kuleli Askeri Lisesi'nden mezun olanlar- önceki gün bir arkadaşımızı daha kaybettik. Gökhan Yavuz, şimdi üsteğmen olan 2003 devresinin belki de en temiz yüzlü çocuğuydu. Görev yeri Bolu'dan birliğiyle birlikte gönderilmişti Güneydoğu'ya. Anlatılana göre yaralı bir askeri kurtarmak isterken hain bir el bombasıyla şehit düşmüş. Önceki akşam radyoda 'bir üsteğmen şehit' ifadesini duyunca gözlerimi kısmış, haberi korkuyla dinlemiştim. Haberde şehit üsteğmenin kimliği 'Gürkan Yavuz' olarak veriliyordu. 'Gürkan' adını duyunca istem dışı olarak koltuğa biraz rahatlamış olarak yaslandım, hemen ardından da bunu yaptığım için kendimden utandım. Ne de olsa tek başına mutlu olmak ayıp bir şeydi. Şehit olan bir üsteğmen vardı, kim olursa olsun... (Ya şehit düşen erler? Onları kim yazacak?) Saatler sonra haberde açıklanan kimliğin yanlış olduğunu öğrenince utancım büyüdü. Üç yıl önce Elazığ'da şehit düşen arkadaşımız Gökhan Yaşartürk'ün ardından bir Gökhan'ı daha kaybetmiştik. Gökhan'ın yüzü artık Kuleli'nin yıllığında ve devre arkadaşlarının kendisi için düzenleyeceği organizasyonlarda gülümseyecek. Yatılı okul dostluklarını (hele Kuleli!) bilenler, bu acıyı anlayacaklar. O kısa boylu, sakin çocuğu, sessiz gülümseyişiyle, üstüne hep bol gelen lacivert üniformasıyla, dört yıl boyunca birlikte 'evci' çıktığımız Çengelköy durağında, 15 yaşındaki haliyle hatırlayacağım. O naif çocuğun, şehitlik makamına, dağlardaki üç-beş vahşinin elinden ulaşmasını içime sindiremeden... Fırtınayı uzaktan izlemenin sahte huzuruyla bir süre daha 'bitsin artık!' deyip bekleyeceğiz. Evet, bazen, "söz konusu vatansa gerisi..." demek gerekiyor. Ama bazen de bunu söylemek yetmiyor işte. Ve "gerilerde bir yerde / çok oluyor." CAN BAHADIR YÜCE -ZAMAN

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER