Alınan bir istihbaratı değerlendiren
emniyet yetkilileri, Avukat
Alparslan Arslan’ın bilinmeyenine ulaştı. Buna göre,
mafya özentisi
eylem şöyle gerçekleşti: “İhraç yüzbaşı”
Muzaffer Tekin’in işyeri ortağı
Ertuğrul Yılmaz, 23
Nisan 2003 tarihinde Almanya’da öldürüldü.
Uyuşturucu ve kara para çekişmesinden kaynaklandığı iddia edilen eylemden sonra Ertuğrul Yılmaz geride tahsil edilmeyi bekleyen çok sayıda çek ve
senet bıraktı. Bu amaçla harekete geçen şirket ortağı amca Rıza Yılmaz,
avukat Alparslan Aslan’dan
yardım istedi. Üç adamını yanına alan Arslan, Ankara’da adı tespit edilemeyen bir kişinin bürosunu bastı. Baskın sırasında ödemeye yanaşmayan kişinin parmakları bizzat avukat Arslan tarafından kesildi.
Adli makamlara ulaşan eylem sonrası, Rıza Erkoçak ve yanındaki 2 arkadaşı suçu üzerine aldı. Yargılama sonucu 3 kişi cezaevine gönderilirken, sihirli bir çalımla cezaevinden kurtulan
Alparslan Arslan, İstanbul’a döndü.
SAUNA KARDEŞLİĞİNE BİR DELİL DAHA
İhraç yüzbaşı
Muzaffer Tekin ile Sauna Operasyonu’nda ismi geçen Ayhan Parlak arasındaki ilişkinin eskiye dayandığı ortaya çıktı.
Almanya’da 2003 yılında öldürülen Ertuğrul Yılmaz’ın, 1998 yılında Banker Yalçın Doğan’ın öldürülmesi olayında ismi geçmişti. Yılmaz ise, 2003 yılında Almanya’da öldürülmüştü. Yılmaz’ı PKK’nın öldürdüğü iddia edilmiş, ancak daha sonra bu olayla ilgili olarak ele geçirilen PKK’lı Recep Canik ifadesinde, Yılmaz’ı Ayhan Parlak’ın öldürdüğünü ileri sürmüştü. Parlak’ın İstanbul’da bir faktoring şirketi aracılığıyla Tekin ve bağlantılarına para aktardığı tespit edilmişti. Bu arada Muzaffer Tekin’in tüm para hareketlerinin incelenmesine karar verildi. Savcılık ayrıca resmi yazıyla bütün bankalardan para hareketlerinin belirlenmesini istedi. Parlak’ın kullandığı cep telefonunun sinyalinden 11 Mayıs’ta saat 10.30’da
yurt dışına çıktığı belirlendi. Parlak’ın, Muzaffer Tekin ile Alparslan Arslan arasındaki bağlantıyı kuran kişi olduğu iddia edildi.
Sauna çetesi
darbe bile planlamıştı
Sauna
Çetesi’nin darbe planına ilişkin hazırlıkları ele geçirilen CD’lerde ortaya çıkmıştı. Hazırlanan bildirinin içeriğinde, “Türkiye’yi emperyalizme, IMF ve köleci AB uğruna parçalayarak satan” siyasilere ve hükümete ağır eleştiriler getirildikten sonra, Türk Mukavemet Teşkilâtı’nın haklı müdahalesi övülüyor ve tüm
toplum bu müdahaleye
destek vermeye çağrılıyordu. Yakalanan tüm çete üyeleri ‘sağ’ görüşlü olmalarına rağmen, bildirinin içeriği ‘ağır bir sol jargon’ içeriyor.
Bugün