Ankara'da beş yıl önce aracında boğazı ve bilekleri kesilmiş halde bulunan
Aselsan Mühendisi
Hüseyin Başbilen'in ölümüyle ilgili ilginç bulgulara ulaşıldı. Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı,
otopsi raporunda Başbilen'in boğazındaki 20 cm'lik kesiğin 2-3 cm olarak gösterildiğini belirledikten sonra hazırlanan raporun Adlî Tıp Genel Kurulu'ndan onaylatılmadığını saptadı.
Askerî casusluk ve
Ergenekon soruşturmalarında elde edilen “aselsan.doc” isimli belgeyi de inceleyen
savcılık, Adlî Tıp Daire Başkanlığı'nda olayın “
intihar” olmadığı yönünde muhalefet şerhi koyan uzmanların “Başbilen'in boynunda ve bileğinde bulunan kesiklerin yönleri ve şekli ile kesik sayısı”nı
cinayet şüphesini güçlendiren kanıt olarak dosyaya koydu.
Psikolojik rahatsızlıkları nedeniyle intihar ettikleri öne sürülen Aselsan mühendisleri Halim Ünsem
Ünal,
Evrim Yançeken ve Hüseyin Başbilen'in ölümleriyle ilgili yeni gelişmeler yaşandı. Başbilen'in
babası Vehbi Başbilen'in Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği dilekçe üzerine soruşturma derinleştirildi.
Askerî casusluk ve Ergenekon soruşturmalarında Aselsan intiharları ile ilgili yeni delilleri de inceleyen savcılık, Başbilen'in ölümünün arkasındaki sır perdesini kaldırmak için iki yıl boyunca
olay yeri inceleme ekipleri, Aselsan'da görevli askerî
personel ve Başbilen'in yakın çevresinin ifadesine başvurmuştu. İfade verenler, Başbilen'in ölmeden iki ay önce evlendiğini ve psikolojisinin son derece düzgün olduğunu anlatmıştı.
Otopsi raporu yasal değil
Adlî kaynaklardan alınan bilgiye göre, “
psikolojik sorunlar nedeniyle intihar etti” denilen mühendis Halim Ünsem Ünal haricinde diğer mühendislerin psikolojik
tedavi kaydı bulunmadı.
Savcılık, Başbilen'in ölümünün ardından hazırlanan otopsi raporunun Adlî Tıp Genel Kurulu'nda onaylatılmadığı için yasal olmadığını saptadı. Adlî Tıp Daire Başkanlığı'nın 10 üyesinden yedisinin “intihar”, üçünün de “cinayet” dediği otopsi raporu, Başbilen'in cesedinin bulunduğu tarihte çekilmiş olay yeri inceleme ekiplerince çekilen video kayıtlarıyla birlikte yeniden Adlî Tıp Kurumu'na gönderildi.
20 cm kesik 2-3 cm gösterildi
Yapılan incelemelerde, otopsi raporunda Başbilen'in boynundaki kesik oranının yaklaşık 20 cm uzunluğunda olmasında rağmen, 2-3 cm olarak gösterildiği belirtildi. Başbilen'in son dönemde yaptığı tüm
telefon görüşmelerinin yanı sıra aracında bulunduğu esnadaki hali ve çekilen video kayıtları yeniden incelendi. Savcılığın şu ana kadar elde ettiği delillerin cinayeti işaret ettiği belirtilirken, soruşturmanın Adlî Tıp Genel Kurulu'ndan gelecek rapora bağlı olarak yürütüleceği öğrenildi. Soruşturmada, iddianamenin yılbaşından önce hazırlanacağı ifade edildi.
‘Parmaklarda kan izi yok'
Adlî Tıp Raporu'na şerh koyan üç üye, şerh gerekçelerinde “aynı anda hem bileğini hem de boynunu keserek intihar vakalarının bulunmasına karşın Başbilen'in boynunda ve bileğinde bulunan kesiklerin yönleri ve şekli ile kesik sayısının intihar vakalarında görülenin aksine tek kesik olması ayrıca Başbilen'in parmaklarında kan izine rastlanmamış olmasının” cinayet ihtimalini gündeme getirdiğini belirtmişti.
‘Oğlumun intiharına inanmadım'
Taraf 'a konuşan Hüseyin Başbilen'in babası Vehbi Başbilen, “Oğlumun intihar ettiğine başından beri ne inandım ne de ihtimal verdim. Umarım her şey ortaya çıkar. Ailecek dileğimiz, ölümünün arkasındaki sır perdesinin kaldırılmasıdır” dedi. Baba Başbilen, oğlunun hem uzak mesafede daha etkili bir kanas silahı projesi hem de F16,
milli tank projelerinde yer aldığını, söz konusu projeleri tamamladığını ölmeden bir gün önce kendilerine aktardığını söylemişti.
Diğer ölümler de mercek altında
Bu arada Hüseyin Başbilen'in yanı sıra aynı yıl intihar eden mühendisler Halim Ünsem Ünsal ve Evrim Yançeken'in ailelerinin başvurusu olmadığı halde savcılık, Başbilen'in ölümü ile bağlantısı olabileceği ihtimalinden yola çıkarak otopsi raporlarını ve dosyadaki tüm evrakları mercek altına aldı.
Taraf