Kayseri 2. Hava İkmal ve Bakım Merkezi Komutanlığı'nda görevli üç ast
subay'ın
hipnozla ifadelerini almakla suçlanan
Hava Kuvvetleri eski Askeri Savcısı Ahmet Zeki
Üçok'a
sivil bir mahkemede
dava açıldı. Kayseri 1. Ağır
Ceza Mahkemesi tarafından oy birliği ile kabul edilen
iddianamede Üçok'un hipnozla işkence yapmaktan 36 yıla kadar hapsi istendi.
Ergenekon sanığı
Albay Cengiz Köylü'ye
yardım yapılmasını isteyen, o dönem Kayseri 2. Hava İkmal ve Bakım Merkezi Komutanı Korgeneral Rıdvan Ulugüler'in bu şifahi isteğini Hava Kuvvetleri Doküman Yönetim Sistemi'ne girmekle suçlanan üç
astsubayın soruşturmasında yaşanan skandallar gün yüzüne çıkıyor.
Astsubaylar
Ali Balta, İsmail Dağ ve Orhan Güleç'in sorgusuna "Ulugüler ile Üçok'un bilgisi, yetkisi ve isteği dahilinde girdim" diyen hipnoz uzmanı
emekli Yarbay
Gürol Doğan hakkında açılan 'işkence' davası 29 Haziran 2010'da tamamlandı. Doğan, 7 yıl 6 ay
hapis cezasına çarptırıldı. Doğan'ın ardından ikinci dava onu askeri birlikte sorguya sokan Üçok'a açıldı. Kayseri
Cumhuriyet Savcısı Murat Çimen tarafından hazırlanan iddianame 9
Aralık 2010'da Kayseri 1.
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından oy birliği ile kabul edildi. İddianamede şok suçlamalar yöneltilen Üçok'un hipnozcu Yarbay Doğan'ı sorgulamaya nasıl soktuğu ve astsubayların üzerinde hangi yöntemlerin kullanıldığı detaylıca anlatıldı.
JANDARMAYA TESLİM ETTİ
4
Mart 2009 tarihinde
mağdur astsubay Ali Balta'yı yaptığı ön görüşmeden sonra yasal haklarını ve üzerine atılı suçlamayı anlatmadan gözaltına aldırdığı belirtilen Üçok'un, ilk önce ifadelerini alıp serbest bıraktığı astsubaylar Dağ ve Güleç'i de yine yasal haklarını ve üzerlerine yüklenen suçları anlatmadan gözaltına aldırdığı aktırıldı. Üçok'un 4 Mart'ta ifadesini aldıktan sonra suçlamaları kabul etmeyen astsubay Balta'yı
jandarma istihbaratta görevli sivil kişilere teslim ettiği kaydedildi. Balta'nın jandarma istihbarat görevlileri tarafından 4-7 Mart tarihlerinde sorgulanmasının ardından Üçok'un para psikoloji ve hipnoz konularında bilgisi ve deneyimi bulunan Doğan'ı şahsi telefonla arayarak İzmir'den çağırdığı belirtildi.
SÜREKLİ UYKUSUZ BIRAKTILAR
Üçok'la görüşme yaptıktan sonra gözaltında tutulan mağdur astsubaylarla gece geç saatlerde sırayla görüşmeler yaptığı kaydedilen Doğan'ın bu görüşmeler sırasında mağdurlara kendisinin hipnoz uzmanı olduğunu, Üçok tarafından Kayseri'ye çağrıldığını ifade ederek, Doküman Yönetim Sistemi'ne kimin müdahale ettiğini sorduğu aktırıldı. Mağdurların ilk başlarda Doğan'ın bu sorularına
yanıt vermedikleri, ancak sürekli uykusuz tutulan, aç bırakılan ve uygun olmayan ortamlarda barındırılan astsubayların süreç içerisinde bedenen ve ruhen zayıf düştükleri vurgulandı.
MAĞDURLARLA 30 CM MESAFEDEN GÖZ TEMASI
Bedenen ve ruhen zayıf düşen astsubayların gece geç saatlerde yanlarına gelerek karşısına oturan Doğan'ın yaklaşık 30 cm mesafeden mağdurlarla göz teması kurarak onları yorduğu, bu şekilde yorgun düşen astsubayları istediklerini
itiraf ettirmeye çalıştığı anlatıldı. Astsubaylara suçlarını itiraf etmeleri halinde silahlı kuvvetler tarafından ödüllendirilecekleri yönünde telkinlerde bulunulduğu belirtildi.
Üçok'un da Doğan'la birlikte sık sık sorgudaki astsubaylarla görüşerek onlara suçlamaları kabul etmeleri halinde serbest bırakılacakları, istedikleri yerde görev yapabilecekleri hatta subay olmaları için
Genelkurmay Başkanlığı'na yazı yazacağı vaadinde bulunduğu, aksi takdirde ceza alacakları ve ordudan atılacakları yönünde tehditlerde bulunduğu iddianamede anlatıldı.
“İŞKENCE SUÇU ASKERİ SUÇ DEĞİL”
Mağdurların yasaya aykırı bir şekilde ifadesini alan Üçok'un bu girişimiyle hem Anayasayı hem de Türkiye'nin taraf olduğu çok sayıda
insan hakları sözleşmelerini çiğnediği belirtildi. Bu arada neden sivil mahkemede yargılanması gerektiği detaylarıyla anlatılan Üçok'un 30
Nisan 2010 tarihi itibariyle 1. Sınıf askeri hakimlikten düşürüldüğü bilgisi de İddianamede yer aldı. Askeri savcılığın da işkence suçunun askeri suçlar arasında bulunmaması nedeniyle yargılamanın sivil mahkemede yapılması gerektiği yönündeki kararına da vurgu yapıldı.
ZORLA İFADESİ ALINDI
Mağdur astsubay Ali Balta'nın yorgun düştüğü anlarda hipnozcu
Gürol Doğan'ın isteği doğrultusunda kendi el yazıları ile yazdıkları suç itirafı mahiyetindeki dilekçeleri Doğan'a verdiği, bu dilekçelerdeki ifadeleri daha sonra bilgisayarlara aktarılarak yazı haline getirilip mağdura imzalatıldığı kaydedildi. İddianamede bu durum, "Gürol Doğan'ın eylemleri nedeniyle ruhsal travma ve duygusal çöküntü içerisine giren mağdurların, Üçok'un isteği doğrultusunda suç ikrarına yönelik itiraf dilekçeleri ve ifade verdikleri anlaşılmaktadır" denildi.
GÖZLER ULUGÜLER'E ÇEVRİLDİ
Türk Ceza Kanunu'nun 94/1 maddesine göre yargılaması yapılacak olan Ahmet
Zeki Üçok'un olayın mağduru her üç astsubay için toplam 9 yıldan 36 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Üçok'un 16
Şubat 2010'da ilk duruşmasının yapılması da kararlaştırıldı. Gözler, Üçok'u soruşturmaya çağıran ve hipnozla işkenceden mahkum olan Gürol Doğan'ın sorguya girdiğinden bilgisi olan Korgeneral Rıdvan Ulugüler'e çevrildi.
ÜÇOK'A DAVA ÜSTÜNE DAVA
Ergenekon soruşturmaları kapsamında hakkında işlem yürütülen
Ahmet Zeki Üçok, halen 'sahte
çürük raporu çetesi'ne üye olmak ve yağma suçlamasıyla
İstanbul 11.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde 403 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Üçok hakkında başka bir davada
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açıldı.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın da sanığı olduğu davada Üçok, "açıklanması yasaklanan ve nitelik
bakımında gizli kalması gereken bilgileri temin etmek"le suçlanıyor.
Çete üyeleri tarafından Üçok'a
bamya lakabı takılmıştı.
HABER:Gökhan ÖZDAĞ