İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen
Ergenekon ana
davasına ilişkin duruşmaya
tutuklu sanıklardan
Veli Küçük,
Doğu Perinçek, Hayrettin
Ertekin ve Arkut
Ersoy ile başka suçtan tutuklu sanıklar
Sedat Peker ve
Semih Tufan Gülaltay mazeretleri nedeniyle katılmadı. Diğer 20 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklardan Güler Kömürcü
Öztürk duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Köksal
Şengün, tutuklu sanık İsmail
Sağır'ı sanık kürsüsüne çağırarak avukatı İsmail Yanar'ın mazereti nedeniyle gelmediğini belirterek yarım kalan çapraz sorgusuna, daha sonradan avukatına ibraz edilmek kaydıyla devam etmek isteyip istemediğini sordu. Sanık Sağır, çapraz sorgusuna devam edebileceğini söyledi.
Bunun üzerine savcı Nihat Taşkın, önceki oturumda
Danıştay saldırısı ve
Cumhuriyet gazetesine
bomba atılmasına ilişkin
eylemlere ilişkin sorular sorduğunu, bugün ise Ergenekon davasıyla ilgili sorular soracağını söyledi.
Savcı Taşkın, Ergenekon ana dava iddianamesinde
Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine
el bombası atılması olaylarının dini hassasiyet ile yapılmış gibi gösterilerek mevcut hükümeti devirmek amacıyla
kaos oluşturulmasının hedeflendiğinin belirtildiğini hatırlattı. Savcı Taşkın, "
Alparslan Arslan, bu eylemlerin dini hassasiyetle gerçekleştirildiğini söylüyor. Oysa verdiğiniz ifadelere bakıldığında bu eylemlerin dini hassasiyetle yapıldığının inandırıcı olmadığı görülüyor. Sizin de radikal İslamcı veya dini hassasiyeti olan kişiler olmadığınız görülüyor. Siz bu konuda ne diyebilirsiniz? Dini hassasiyetle mi gerçekleşmiş eylemler midir bunlar?" diye sordu. Sanık İsmail Sağır soruyu, dini hassasiyetle eylem yapacak bir kişi olmadığını belirterek
cevapladı.
Savcı Taşkın, dini hassasiyet konusuyla alakalı olarak "Aranızda dini sohbetler eder miydiniz?" diye sordu. Sanık Sağır da kendi aralarında böyle sohbetler etmediklerini ancak
Alparslan Arslan'ın dini konulardan konuştuğunu, 5
vakit namaz kılan biri gibi göründüğünü belirterek, "Ancak hiç namaz kıldığını görmedim.
Allah, Peygamberden bahsederdi. Şimdi de Allah kitap sövüyor." diye konuştu.
Savcı Taşkın, "Bir kadın ile yaptığınız
telefon görüşmesinde size, 'Gelirken
şeker getir' diyor.
Uyuşturucu literatüründe şeker demek uyuşturucu anlamına gelmektedir. Siz uyuşturucuyu nereden temin ediyordunuz?" diye sordu. Sanık Sağır da her yerde satıldığını söyledi. Savcı Taşkın'ın, "Evraklardan sizin
kokain kullandığınız görülüyor. Kokain alacak kadar durumunuz iyi miydi?" şeklindeki sorusu üzerine Sağır, "Çalıştığım zamanlar alabiliyordum." dedi. Savcı Taşkın, "Kokain pahalı bir uyuşturucu. Tüm kazancınızı uyuşturucuya mı veriyordunuz?" diye sordu. Sağır, bu soruya da, "Öyle devamlı gidip kilo kilo almıyordum. Arada bir kullanıyordum." şeklinde cevap verdi.
Savcı Taşkın, Cumhuriyet gazetesine, sizin de gittiğiniz
bombalı saldırı günü uyuşturucu aldığınız ifade ediliyor. Bomba atmaya gitmeden önce rahatlamak için mi aldınız uyuşturucuyu?" diye sordu. Sanık Sağır da, "O gün tesadüfen uyuşturucu almıştım. Cumhuriyet gazetesine gideceğim diye almadım. Sadece denk geldi." dedi.
Savcı Taşkın, ana dava tutuklu sanıklarından Kemal Kerinçsiz'in önceki tarihlerde yaptığı bir talebinde 'İsmail Sağır'ın bir devlet kurumunda muhbirlik yapıp yapmadığının sorulmasını istiyorum' dediğini hatırlatarak Sağır'a, bir devlet kurumunda muhbirlik yapıp yapmadığını sordu. Sağır, bu soruyu da "Yapmadım." diye cevapladı.
Savcı Taşkın, "Ergenekon adında, kendini
derin devlet olarak tanıtan bir örgütten haberiniz ve ilişkiniz oldu mu?" diye sordu. Sağır , "Bu dava görülmeye başlanana kadar böyle bir örgütün varlığından haberim bile yoktu. Bilmiyordum." dedi.
(CİHAN)