Başbakan Yardımcısı Beşir
Atalay,
Kıbrıs sorunu çözülmeden,
Kıbrıs Rum yönetimi Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığnı alırsa,
Türkiye'nin o süre içinde AB ile ilişkileri donduracağını belirterek, ''Biz bu kararlılık içerisindeyiz'' dedi.
Başbakan Yardımcısı Atalay, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun
KKTC'nin 28. kuruluş yıldönümünü nedeniyle verdiği resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hriatofyas'ın, son günlerde Türkiye'ye yönelik sözleriyle ilgili bir soru üzerine Atalay, Kıbrıs'ta çözümden yana olduklarını ve çözümün tarihinin artık geldiğini söyledi.
Atalay, Kıbrıs'ta liderlerin BM Genel Sekreteri'nin koordinasyonu içinde görüştünü ve
ocak ayında da yeniden üçlü görüşme olacağını belirtti.
Kıbrıs sorununun adaletli, eşit, iki toplumlu federatif bir yapıda çözülmesini arzu ettiklerini ifade eden Atalay, ''Eğer buna ulaşılmazsa, açıkca Sayın Başbakanımız da ifade etti, ben de bir defa daha ifade ediyorum,
Güney Kıbrıs eğer dönem başkanlığını alırsa bu sorunlar bitmeden, çözüme ulaşılmadan, Türkiye AB ile ilişkilerini o süre içinde donduracaktır. Biz bu kararlılık içerisindeyiz. Bugünkü bayram mesajımın içinde de bunu ifade etmiştim'' dedi.
Rum liderin sözleriyle ilgili soruların
Kuzey Kıbrıslı siyasetçilere yönetilmesi gerektiğini dile getiren Atalay, kimsenin Türkiye'ye ''
ders verme'' gibi haddini aşan ifadeler kullanamayacağını vurgulayarak, ''O tür ifadeler kullananlara da Türkiye haddini bildirir'' dedi.
Rum tarafının petrol ve dogalgaz arayışlarıyla ilgili, Kıbrıs adası çevresindeki bütün zenginliklerin bütün Kıbrıslıların olduğunu, Kıbrıs sorununda çözüme ulaşana kadar hiçbir kesimin bu tür adımlar atmaması gerektiğini ifade eden Atalay, ''Bu, Rum tarafının çözümden yana olmayan, adeta çözümü sabote eden bir tutumdur. Biz böyle değerlendirdik'' diye konuştu.
Kuzey Kıbrıs'ın da buna karşılık yeni bir
politika geliştirdiğini ve Türkiye ile mutabakata vardığını vurgulayan
Beşir Atalay, o çalışmanın da başlatıldığını belirtti.
-KKTC ekonomisi-
KKTC'de uygulanan
ekonomik progragramın özellikle özel sektörün güçlenmesine büyük katkı sağladığına işaret eden Atalay, KKTC
Maliye Bakanı'nın verdiği verilere göre,
büyüme oranlarının yükseldiğini, yıl sonunda daha yüksek olacağını, 2012'de daha da iyi göstergeler elde edileceğini söyledi.
Bölgede, Rum tarafında, Avrupa'da ekonomik
kriz yaşanırken Kuzey Kıbrıs'ta adeta ekonomin canlandığını, büyük bir dinamizm olduğunu kaydeden Atalay, yeni bir otelin açılşını yaptıklarını, ambargolara rağmen turizmin en iyi yılını yaşadığını, 17 ülkeden KKTC'ye charter seferler düzenlendiğini, üniversitelerin öğrenci sayısının geçen yıldan daha yüksek olduğunu ve yeni üniversiteler kurulduğunu bildirdi.
KKTC'nin yüksek öğretimde bir
marka olduğunu, her yerin duble yol olduğunu, eksiklerin tamamlanacağını, 2014'de ''barış suyu''nun adaya geleceğini ifade eden Beşir Atalay, ''KKTC ekonomik olarak güçlenmeli, bu ekonomik reformlarını sürdürmeli ve kendi ayağı üzerinde durmalı'' dedi.
Kıbrıs Türk
Petrolleri (K-Pet) ihalesini en yüksek teklifi veren iki Kıbrıslı Türk iş adamının almasının çok önemli bir gelişme olduğuna dile getiren Atalay, ''Kıbrıslı işadamları artık
rekabet eder duruma geliyorlar. Kendilerine öz güvenleri geldi. Bunun devam etmesi lazım'' diye konuştu.
Yatırımların artması gerektiğini, o zaman KKTC'nin avantajlı olacağını ve Rum tarafı ile görüşmelerde de daha üstün konumda bulunacağını vurgulayan Beşir Atalay, güneye geçişlerin tersine döneceğini, Kuzey'e geçişler olacağını, Kuzey Kıbrıs'ta hayat standardının yükseldiğini, şehirlerin güzelleştiğini, yolların iyileştiğini kaydetti.
Başbakan Yardımcısı Atalay, ''Biz buna devam edelim, Rumlarla uzlaşma olsun veya olmasın hiç önemli değil, yeterki biz güçlü olalım'' dedi.