Polis 1990-93 yılları arasında yeni adı
DHKP-C olan "Dev-Sol"a yönelik büyük operasyonlar yapıyordu. 12 Temmuz 1991 ve 16-17
Nisan 1992'de yapılan operasyonlarda Dursun
Karataş ve ekibine büyük bir
darbe vuruldu. Ancak çevresindeki herkes öldürülürken Karataş sağ kalmıştı.
1989 yılında
Bayrampaşa Cezaevinden de
akıl almayacak şekilde kaçan Karataş'ın, dinlendiğini bile bile saatlerce telefonla konuştuğu ortaya çıktı. Ölümler ve ortaya çıkan gerçekler
örgüt lideri Karataş'ı tartışılır hale getirdi.
Örgütün
Ortadoğu sorumlusu Bedri Yağan, Aslan Şener
Yıldırım ve İbrahim
Bingöl, Karataş'ı başarısızlıkla, dahası
derin devletin adamı olarak suçluyordu. Karataş'ı Almanya'da tutsak ettiler ancak o 5 Ekim'de ilginç bir şekilde yine kaçtı.
Gazeteci Ecevit Kılıç'ın bahsettiği olay 6
Mart 1993'te
İstanbul Kartal'da
Avcı'nın yönettiği bir operasyondu. Operasyonda, Bedri Yağan ve Gürcan Eranıl'la birlikte Menekşe Meral, Asiye ve Rıfat
Kasap öldürüldü. Ecevit Kılıç, 5 kişinin öldüğü operasyonun derin devlet bağlantılı
Dursun Karataş ve ekibinin önünü açtığını söylüyor. Kılıç o gün çatışma değil
infaz yaşandı diyor.
Hanefi Avcı 17 yıl sonra benzer bir suçlamayla karşı karşıya. Avcı derin bağlantıları olan marjinal sol örgüt
Devrimci Karargah'a
yardım ettiği iddiasıyla
Silivri Cezaevi'nde yatıyor...