Olağan basın toplantısında konuyla ilgili bir soruyu cevaplayan AB Komisyonu Sözcüsü Olivier Bailly, “Bu gelişmeler, devam eden soruşturmaları; adliye ve polisin konuları bağımsız olarak soruşturabilmesini zayıflatabilir.” dedi.
“Bu olayların başladığı 17 Aralık’tan bu yana, görevden almaların muhtemel yolsuzlukla ilgili iddiaların derinlemesine araştırılmasının sekteye uğrayabileceğini belirterek bu konudaki endişelerimizi ortaya koyduk.” diyen sözcü, son 3 haftada çok sayıda polis memurunun başka görevlere atanmasından da endişe duyduklarını ifade etti.
Olivier Bailly, “Aday bir ülke olan Türkiye’den, hukukun üstünlüğü de dahil olmak üzere katılım kriterlerine bağlı kalması, iddiaların soruşturulması için gereken adımları atması çağrısında bulunuyoruz.” dedi. Sözcü, muhtemel usulsüzlüklerin de yetkililer tarafından ayrımcılık ve ayrıcalık yapılmadan tarafsız ve şeffaf şekilde ele alınmasını istedi.
Sözcü Olivier Bailly, bu konunun müzakere başlıkları açılmasına muhtemel etkisinin ise şu aşamada gündemlerinde olmadığını ifade etti.
Bu arada bir açıklamada Avrupa Konseyi'nde geldi. Türkiye’nin kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi, hükümetin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısını değiştirmek için Meclis’e sunduğu teklife tepki gösterdi.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, HSYK’nın yetkilerini kısıtlayacak tekliflerin yargının bağımsızlığı için ciddi bir geri adım olacağını açıkladı. Muiznieks’in Twitter'da paylaştığı bu görüşü, Avrupa Konseyi Basın Ofisi tarafından yazılı olarak da açıklandı.
Avrupa Konseyi ve Venedik Komisyonu, 12 Eylül 2010 referandumu öncesi HSYK teklifine büyük destek vermişti. Referandumla değiştirilen HSYK’nın mevcut yapısı AB Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi tarafından takdir ediliyor. AB Komisyonu’nun Ekim’de açıklanan ilerleme raporunda hükümet uyarılarak 12 Eylül 2010 kazanımlarından geriye gidilmemesi talep edilmişti.
CİHAN