Aynı zamanda
Türkiye-AB Karma
Parlamento Komisyonu Eş Başkanı olan
Joost Lagendijk ve
Alman üye Cem
Özdemir,
Yeşiller grubu adına düzenledikleri basın toplantısında, Türkiye
raporunda özellikle değişmesini istedikleri maddeleri sıraladı.
Türkiye'de görüştüğü insanların AP'nin Türkiye
raportörü Holandalı
Hristiyan Demokrat Camiel Eurlings tarafından hazırlanan ilk taslağı dengeli bulduğunu, fakat
Dışişleri Komisyonunda verilen değişiklik önergeleriyle raporun çok fazla sertleştirildiğini düşündüklerini gördüğünü anlatan Lagendijk, "Bunlar bizim değerlendirmelerimizle aynı yönde. Bu haliyle rapor, Türkiye'nin üyelik amacına
hizmet etmiyor. Raportör Eurlings de raporunun son halinden rahatsız olduğunu ifade etti. Türkiye'nin AB üyelik sürecinde AP'nin saygınlığını kaybetmemesi için son şansı bu raporu değiştirmek" diye konuştu.
Türkiye raporunun genel kurulda oylanmasının ertelenmesi için Sosyalistlerin
öneri getireceğini, fakat bunun en büyük grup olan Hristiyan Demokratlar tarafından
desteklenmediğini ve Yeşiller grubu olarak buna
taraftar olmadıklarını belirten Lagendijk, "Erteleme olmasına ihtimal vermiyorum. Bu rapor zaten daha önce Dışişleri Komisyonunda ertelenmişti. Bir an önce sonuçlandırılması gerekiyor" dedi.
Raporun Dışişleri Komisyonunda önemli bir oy farkıyla kabul edildiğini, genel kuruldaki oylamada da muhtemelen kabul edileceğini ifade eden Lagendijk, "Özellikle Sosyalistler ve Liberaller arasında, Dışişleri Komisyonundaki oylamada rapora olumlu oy verdiği halde sonradan tekrar düşündüklerinde rahatsızlık duyanlar var. Çünkü Dışişleri Komisyonunda değişiklikler son dakikalara sıkıştı. Parlamenterler genel bir değerlendirme yapma şansı bulamadı. Orada rapora olumlu oy verenler, şimdi bazı maddeler nedeniyle değişmesi gerektiğini düşünüyor" diye konuştu.
Üniversitelerde başörtüsü özgürlüğü konusuna da değinen Lagendijk, raporda bu kapsamdaki ifadenin
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (
AİHM) kararlarıyla çelişmediğini, "Türkiye'nin hükümeti ve muhalefetiyle AİHM'nin ilgili kararını yanlış yorumladığını" ileri sürdü.
Bununla ilgili AİHM'nin Hollandalı yargıcından da bilgi aldığını söyleyen Lagendijk, "AİHM kararı doğru okunsun. Türkiye'de yasal ya da anayasal düzenlemeyle üniversitelerde başörtüsüne
özgürlük getirilirse, AİHM buna
itiraz etmiyor" dedi.
Yeşiller grubunun Hollandalı üyesi Lagendijk, Türkiye'de hükümetin, Türk
Ceza Kanununun 301'inci maddesini değiştirmesinin AB üyelik yolunda bir zorunluluk haline geldiğini bir an önce görmesini de isteyerek, kendisinin de izleyeceği yazar Elif Şafak'ın yargılanmasının bu amaca hizmet etmesini diledi.
Lagendijk, bir soru üzerine Papa 16. Benediktus'un Almanya'da yaptığı konuşmaya Türk hükümetinin ve
Diyanet İşleri Başkanının "mantıklı bir tepki gösterdiğini" söyledi.
-CEM ÖZDEMİR-
Yeşiller grubunun Alman üyesi
Cem Özdemir ise son haliyle AP'nin Türkiye raporunda
Kıbrıs sorunu, sözde
Ermeni soykırımı, Pontuslu Rumlara ve Süryanilere değinilmesi gibi konuların, AB
Komisyonunun ve AB Konseyinin çizgisinden tamamen ayrılırken AP'nin daha önceki raporlarıyla da uyumsuz hale geldiğine dikkati çekti. Özdemir, "Raportör (Hristiyan Demokrat Camiel Eurlings) kendi partisinde herkesin isteğini yerine getirmeye çalışırsa böyle bir sonucun ortaya çıkması kaçınılmaz olur" dedi.
Türkiye'ye üyelik sürecinde yeni şartlar getirmenin, "başlayan oyunun kurallarını sonradan değiştirmek" olarak algılandığını ve Türk halkının AB'ye bakışını olumsuz etkilediğini anlatan Özdemir, başörtüsü konusunda kendi önerilerinin kabul edilmesini de değerlendirdi.
Türkiye'de din özgürlüğü derken Hristiyanlar, Yahudiler, Aleviler kadar çoğunluğu oluşturan
Sünni Müslümanların da özgürlüğünü savunmak gerektiğini belirten Özdemir, "Üniversitelerde başörtüsünü yasaklayan Türkiye, laikliğe sığınıyor. Devlet sisteminde ve laiklikte Fransa'yı
model aldığını söylüyor. Bir defa üniversitelerde başörtüsü özgürlüğü konusunda Avrupa ülkeleri arasında çok farklı örnekler olmakla birlikte, en katı tutum Fransa'da. Türkiye ise Fransa'dan bile daha
yasakçı. Madem model alıyorsunuz, onu bari doğru alın" ifadesini kullandı.
Özdemir, Türkiye'de başörtüsü tartışmasını alevlendirmek istemediklerini, tam aksine fikir birliği sağlanması için çaba gösterilmesini
teşvik ettiklerini ifade etti.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun Papa'nın sözlerine verdiği ilk tepkiyi "çok faydalı bulmadığını" kaydeden Özdemir, "Böyle bir makamdaki bir kişi, Papa'nın tam konuşma metnini görmeden değerlendirme yapmamalıydı. Daha geniş bir bakış açısı olmalı. Gerginliği artırmak yerine yatıştırıcı olmak gerekiyor" dedi.
-SOSYALİSTLER-
AP Sosyalist grup başkan vekilleri Jan Marinus Wiersma ve
Hannes Swoboda ise düzenledikleri basın toplantısında, Türkiye raporunun son halinden memnun olmadıklarını ve raporun genel kuruldaki oylamada değiştirilmesi için çaba göstereceklerini bildirdi.
"Raporun, Dışişleri Komisyonunda önemli oranda olumsuz yönde değiştirildiğini ve bunun yeterince tartışılmadığını" vurgulayan Sosyalist grup başkan vekilleri, gelecek hafta yapılacak oylamanın ertelenmesi için destek arayacaklarını belirtti.
"Eğer bu rapor sonucunda Türkiye'deki insanların AB'ye bakışı olumsuza dönüyorsa, daha dengeli bir rapor için çalışmalıyız" diyen Sosyalistlerin Hollandalı grup başkan vekili Wiersma, "
Orta Doğu ülkelerinde yaptığı temaslarda Türkiye'nin önemini daha iyi gördüğünü" ve "Türkiye'nin AB üyelik sürecinin canlı tutulmasının gerektiğini" vurguladı.
Wiersma, raporda yer alan, Türkiye'de hükümetin son aylarda reform sürecini yavaşlattığı ve limanların Rum kesimine açılması gibi Ek Protokol yükümlülüklerinin yerine getirilmediği yönündeki eleştirilerin ise "gerçeği yansıttığını" ifade etti.