Stockholm Solna Bölge Mahkemesi Kıdemli Başkanı Mari Heidenborg, "
İsveç'te
ifade özgürlüğü çok geniş kapsamlı olarak uygulanmakta ve bunun bir gereği olarak kamu görevlilerinin basına bilgi ve
belge vermeleri bir hak olarak görülmektedir. Bu hak, bilgilerin korunmasına nazaran daha önemli bulunmaktadır.' dedi.
Türkiye'de
Ergenekon iddianamesindeki bilgileri yazdıkları için 3 bini aşkın gazeteci
hapis cezasına mahkum oldu. Bu cezanın daha da artırılması tartışılırken İsveç'ten çarpıcı tespitler geldi. 'Hukuk ve
basın özgürlüğü' ilkelerine dikkat çeken Stockholm Solna Bölge Mahkemesi Kıdemli Başkanı Mari Heidenborg, "İsveç'te ifade özgürlüğü çok geniş kapsamlı olarak uygulanmakta ve bunun bir gereği olarak kamu görevlilerinin basına bilgi ve belge vermeleri bir hak olarak görülmektedir. Bu hak, bilgilerin korunmasına nazaran daha önemli bulunmaktadır.' dedi.
Heidenborg, yasalarda yeri olmayan hiçbir bilgi ve belgenin gizli tutulamayacağını, yasalarla düzenlenmiş görevlerinin dışında basına
hizmet görevlerinin bulunduğunu vurguladı.
"Mevcut tüm belgeler
halk tarafından kullanılabilir' görüşüyle eğitildiklerine işaret eden Heidenborg, "Mümkün olduğunca açık olmakla
mahkeme çok şey kazanıyor.
Basına ne kadar çok bilgi verirseniz, mahkemelere güven o kadar çok artar. Az bilgi çok yanlış yapılmasını sağlar.' ifadelerini kullandı.
YARGI VE MEDYA ARASINDA AÇIKLIK PRENSİBİ
Adalet Bakanlığı'nın 2010-2014 yıllarını kapsayan stratejik planı doğrultusunda 'güven veren bir
adalet sisteminin' gerçekleştirilmesi çalışmaları kapsamında İsveç ile yürütülen "yargı ve medya ilişkileri' konulu çalıştay Stockholm'de yapıldı.
Çalıştay çerçevesinde Adalet Bakanlığı
Strateji Geliştirme Daire Başkanı Murat Cevher başkanlığında yargı mensupları ve gazetecilerden oluşan Türk heyeti, Stockholm'de Solna Bölge Mahkemesi, Svea İstinaf Mahkemesi ve Dagens Nyhetter gazetesinde incelemelerde bulundu.
Türk heyetine, İsveç'te yargı-medya ilişkileri hakkında bilgi veren Solna Bölge Mahkemesi Kıdemli Başkanı Mari Heidenborg, İsveç'te uzun yıllardır 'açıklık prensibi' kapsamında yargı ve medya ilişkilerini düzenlediklerini belirterek, halkın adalet sistemi konusunda bilgilendirilmesinin temel bir görüş olduğunu kaydetti.
Heidenborg, toplumda hakimlerin işlemlerine yönelik birtakım tereddütlerin belirmesinin ardından, 'kararların basına anlatılamadığı' sonucuna ulaşılarak, 40
gönüllü hakimden oluşan bir medya grubu kurulduğunu söyledi. Bu gruptaki hakimlerin temel görevinin basınla ilişkileri yürütmek, açıklığı sağlamak, hakimlere basına karşı açık olmaları konusunda güven vermek olduğunu anlattı.
Heidenborg, kendilerinden kararlar hakkında bilgi almak isteyen gazeteciler için telefonlarının her zaman açık olduğunu, internet ortamından bilgilendirilmenin sürekli yapıldığını ve ileride
duruşma tutanakları ile davaya ilişkin tüm belgelerin dijital ortamdan erişilmesini sağlayacaklarını dile getirdi.
Davalara ilişkin
gizli belgeler dosya eklerinde bulunduğunu ve bu eklerin kilitli kasalarda korunduğunu anlatan Heidenborg, ticari sır ve devletin güvenliğine ilişkin davalarda
gizlilik kararı alınabildiğini ancak gizlilik talebinde bulunulması için çok geçerli nedenler olması gerektiğini belirtti.
AA