Avukatlar bilmeden kötülük yapıyor!

Seri katillerin avukatı vicdan gerekçesiyle çekilince hukuk dünyası karıştı.

Avukatlar bilmeden kötülük yapıyor!

Prof. Baykal ‘O avukatı tebrik etmek lazım’ dedi, diğer hukukçularsa ‘etik değil’ diye itiraz etti SERİ katiller adlandırmasıyla gündeme oturan Yiğit Bekçe ve Mehmet Karahasan’ın durumu, avukatlarının ‘vicdan’ gerekçesiyle davadan çekilmesiyle bir başka tartışmaya yol açtı. CMK gereği ‘seri katilleri’ savunmakla görevlendirilen Ankara Barosu avukatlarından Ufuk Namalan davadan çekildi ve gerekçesini Yeni Şafak gazetesine ‘Vicdanen rahatsız olurdum. İlkelerime, inançlarıma ters’ diye açıkladı. Savunma hakkının kutsallığı, suçluluğu ispatlanıncaya kadar herkesin masum olduğu ilkeleri doğrultusunda, avukatın ‘vicdan’ gerekçesiyle çekilme hakkı olup olmadığı tartışması yarattı. Avukat olmazsa beş yıl sonra serbestler TCK’nın 6’ncı maddesi ve CMK’nın 150’nci ve 148’inci maddelerine göre savunma olmadan hüküm kurulmaz. Bu durumda Bekçe ve Karahasan, avukat gelinceye kadar hüküm verilmeden ‘tutuklu’ kalacak. Ancak yeni CMK bunu da sınırlıyor. Ağır cezalık suçlarda tutukluluk süresi en çok iki, zorunluluk halinde üç yıl daha uzatılabiliyor. Avukat bulunamazsa, ‘seri katiller’ en çok beş yıl tutuklu kalabilecek ve daha sonra tutuklulukları kalkacak. Prof. Baykal: Katili savunmak prestij kaybı Marmara Üniversitesi Uluslararası Hukuk Anabilim Dalı Başkanı ve Uluslararası Ceza Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Ferit Hakan Baykal da Avukat Namalan’ı destekledi. Baykal şöyle dedi: ‘Toplumda infial yaratan şahısları savunan, mesleğe saygısını, prestijini kaybedebilir. Böyle insanların davaları alınmamalı ki bu suçlar işlenmesin. O davadan çekilen avukatları tebrik etmek lazım. Savcı gerçeği ortaya çıkaracak. Bağımsız hareket eden bir avukatın onları savunması mümkün değil.’ Kazan: O avukata işlem yapılmalıdır Star Gazetesinin görüştüğü diğer hukukçular ise, ‘Her suçlu gibi seri katilin de savunma hakkı olduğunu’ belirterek etik olmadığını savundular: Prof.Dr. Bahri Öztürk (Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi): ‘Etik değil. Hakimin, ‘Bu davaya bakmayacağım’ demesi nasıl mümkün değilse, avukatın demesi de kabul edilemez. Avukatlar kaçmak istiyorlar. Bugün karakolda bile avukatsız ifade verilmiyor. Mecburi müdafi sistemi var. Tutukluluk süresi beş yıl. Dava düşmez ama, yargılamanın beş yıl sürmesi de mümkün değil. Avukat Turgut Kazan: Avukatların sanıkları suçlayıcı açıklaması etik açıdan kabul edilemez. Onlar hakkında işlem yapılması gerekir. Katil asla savunulamaz, diye bir yaklaşım düşünülemez. Sayman: O ülkede yargı yok demektir Avukat Kazım Kolcuoğlu (İstanbul Baro Başkanı): Serbest çalışan avukatların kabul etmeme hakları var. Mahkeme heyeti barodan başka avukat isteyecek. Sıradaki arkadaşlarımız görevlendirilecek. Bu özel bir seçim değil, mecburiyettir. Avukat Yücel Sayman (Eski İstanbul Baro Başkanı) Bir ceza davasında ‘toplumsal baskı’ nedeniyle avukat çekilirse ülkede yargı yok demektir. Her cezaya razıyız SERİ katillerden Mehmet Karahasan’ın Yalova’da yaşayan babası Osman Karahasan, kendisinin hiçbir zaman oğlunun asılmasını istemediğini belirterek ‘Ben oğlum asılsın falan demedim. Zaten Türkiye’de idam kanunu yok. Neden asılsın diyeyim? Bu benim ağzımdan çıkmış kelime değil. Çıkmışsa da ben bunun sahibi değilim, benim psikolojim bozuldu. Ben bu haberi kabul etmiyorum. Kanun, devlet, oğlum hakkında ne ceza verirse ben ona razıyım. Biz devletin, kanunun, şeriatın verdiği cezaların üzerine çıkamayız’ dedi. Öldürülen kişilerin ailelerinden de özür dileyen Osman Karahasan, ‘Ben ölen kişilerin ailelerinden, çoluk ve çocuklarından özür diliyorum. Onların affına sığınıyorum. Onlar kadar üzülüyorum. Acılarını da paylaşıyorum. Gazeteci arkadaşların böyle yalan yanlış haber yapmalarına da çok üzülüyorum’ diye konuştu. Ölmediğimi bilseler belki dururlardı SERİ katillerden Yiğit Bekçe’nin 22 Ekim’de işlenen ilk cinayetten iki gün önce Bursa’nın Gemlik ilçesinde pompalı tüfekle yaraladığı Melih Süren, Bekçe’nin kendisini ‘öldü’’ zannederek olay yerinden ayrıldığını söyledi. Bekçe ile cezaevinde bir süre birlikte yattıklarını belirten Süren, ‘Yiğit Bekçe, bana pompalı tüfekle 6 el ateş etti. Mehmet’le birlikte yanıma geldiler, öldüğümü zannedip gittiler’’ dedi. Süren, Yiğit Bekçe’nin ‘Gemlik’te bir hasmımı öldürdüm’’ dediğini anımsatarak, ‘Demek ki benim ölmediğimden haberleri yok. Belki de beni vurduktan sonra ölmediğimi öğrenmiş olsalar bu cinayetleri işlemeyeceklerdi. Tekrar dönüp beni vurmaya çalışacaklardı’ dedi. Eşi Nevin Süren de ‘Allah eşimi bana ve karnımdaki çocuğa bağışladı’ dedi. STAR - AJANSLAR
<< Önceki Haber Avukatlar bilmeden kötülük yapıyor! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER