İstanbul 15. Asliye
Ceza Mahkemesindeki
duruşmaya, tutuksuz
sanıklar Vasfiye Hanzade Doğan
Boyner, İmre Barmanbek ve Ali Rıza Temuroğlu katıldı. Aydın Doğan ise duruşmada hazır bulunmadı.
Duruşmada
Aydın Doğan'ın avukatı Köksal
Bayraktar, müvekkilinin
yurt dışında bulunduğu için duruşmaya gelemediğini belirterek,
uçak biletlerinin örneklerini mahkemeye sundu.
Savunmasını yapan Vasfiye Hanzade Doğan Boyner,
davada konu edilen yurt dışındaki şirketlerin 1999 yılında kurulduklarını kaydetti.
Bu şirketlerin, grubun Türkiye'deki
gazetelerinin rekabetçi güçlerini artırmak amacıyla çok bilinçli olarak kurulduklarını belirten Boyner, bunda da başarı sağlandığını, 2001 yılındaki
kriz sırasında bu sayede grubun gazetelerinde sorun yaşanmadığını ifade etti.
SPK'nın elindeki imkanlarla araştırma yaptığında tüm gazetelerin kağıdı ne kadara aldığını ortaya çıkarılabileceğini belirten Boyner, bu yapıldığında Doğan Grubundaki gazetelerin kağıdı emsallerinden daha az ya da aynı
maliyetle sağladığının ortaya çıkacağını kaydetti.
-''DOĞAN GRUBUNA YÖNELİK BİR KARALAMA KAMPANYASIDIR''
Boyner, ''Bu iddiaların kasıtlı olduğuna inandığımı söylemek isterim. Bu iddiaların amacı itibar kaybına uğratmaktır. Doğan Grubuna yönelik bir karalama kampanyasıdır'' dedi.
Doğan ailesinin yurt dışında yaptığı 49 milyon dolarlık yatırım sayesinde grubun Türkiye'deki gazetelerinin
stok maliyetine katlanmak zorunda kalmadıklarını belirten Boyner, ''Bu kadar bariz bir durum. Bu kadar bariz bir durum çarpıtılarak buraya getirildi. Artık buna da şaşırmıyorum'' diye konuştu.
Yurt dışında ekonomi eğitimi aldığını,
finans konusunda master yaptığını, maliyet analizleri konusunda hem tecrübeye hem de akademik bilgiye sahip olduğunu belirten Boyner, ''Bu bilgiler ışığında çok doğru bir şey yapıldığını düşündüğünü'' söyledi.
İmre Barmanbek de yurt dışındaki şirketlerin
Milliyet ve
Hürriyet gazetelerine
ucuz gazete kağıdı temin etmek amacıyla kurulduklarını, Doğan ailesinin bu iş için yurt dışına 49 milyon dolar
sermaye aktardığını anlattı.
Davaya konu iddiaların ilk olarak o dönemde
Uzan ailesine ait olan
Star gazetesi tarafından ortaya atıldığını belirten Barmanbek, bu iddialar üzerine
Maliye Bakanlığı tarafından yapılan inceleme sonucunda düzenlenen
raporda, gazetelerin kağıtlarının yüzde 96'lık bölümünün emsallerinden ucuza mal edildiğinin kaydedildiğini söyledi.
Barmanbek, aynı dönemde iddialar nedeniyle
Almanya maliyesinin de sermaye transferi olup olmadığı yönünde bir araştırma yaptığını ve suç unsuru bulamadığını ifade etti.
Barmanbek, iddiaları kabul etmediğini belirterek, beraatına karar verilmesini istedi.
Ali Rıza Temuroğlu da kendisinin 1992 yılına kadar Milliyet
Gazetecilik'te genel müdür yardımcısı olarak görev yaptığını, daha sonra da yurt dışındaki şirketlerde direktör olarak görev aldığını ifade etti.
Gazetenin önceleri çoğunlukla
yerli kağıt ile çalıştığını, az miktarda
ithal kağıt kullanıldığını belirten Temuroğlu, daha sonra başka bir gazetenin son teknoloji bir
baskı makinesi getirmesi ve ithal kağıt kullanması üzerine bir süre sonra kendilerinin de ithal kağıt kullanmak zorunda kaldığını anlattı.
Gazetelerin ithal kağıt ihtiyacını karşılamak üzerine yurt dışında şirket kurulduğunu anlatan Temuroğlu, yapılan suçlamaları kabul etmediğini bildirdi.
Aydın Doğan'ın avukatı Köksal Bayraktar, görülmekte olan davanın hatalı olarak açıldığını savunarak, SPK'nın gerek suç duyurusunda gerekse
takipsizlik kararına yaptığı itirazda davadaki suçlamaya ilişkin unsurların oluşmadığını kaydettiğini öne sürdü.
Bayraktar, dava konusu edilen şirketlerin
Hazine ve Dış
Ticaret Müsteşarlığının bilgisi ve denetiminde kurulduğunu söyledi.
Sanık avukatlarından Şehnaz Yüzer de SPK'nın denetleyerek somut verilere ulaşmak yerine hukuki mütalaa almak yoluna gittiğini, bu hukuki mütalaa için para sarf ettiğini,
soruşturmadaki bilgilerin basında yayımlanmasını sağlayarak halka açık şirketlere zarar verdiğini, görevini layıkıyla yapmadığını iddia etti.
Yüzer, görülmekte olan davanın hukuki dayanağı bulunmadığını öne sürdü.
SPK avukatı Ökkeş Şahan da basına bilgi sızdırıldığı, görevin kötüye kullanıldığı yönündeki beyanların
savunma sınırları içinde kalmadığını düşündüğünü söyledi.
Duruşmaya katılan sanıkların vareste tutulmasına, Aydın Doğan'ın mazeretinin kabulüne karar veren hakim, duruşmayı erteledi.
Bir sonraki duruşma tarihinin belirlenmesi sırasında hakimin Temmuz ayında bir gün önermesi üzerine sanık avukatları Aydın Doğan'ın Temmuz ayında İstanbul'da bulunmadığı, bu nedenle gelecek celsede hazır edilmesinde sorun çıkabileceğini belirterek, daha yakın bir tarih verilmesini istedi.
Sanık avukatlarından Eren Turgut
Yücel, Doğan'ın aslında bu celseye katılacağını ancak Avrupa'da yaşanan uçak krizi nedeniyle gelemediğini söyledi.
Talepler üzerine duruşmanın 23 Hazirana bırakılması kararlaştırıldı.
-İDDİANAMEDEN-
İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan
iddianamede, soruşturmanın, SPK'nın, Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş ile Doğan Gazetecilik A.Ş yöneticileri hakkında, gazete kağıdı ve baskı malzemelerinin ithalatı işlemlerine fiili olarak katkısı bulunmayan Doğan ailesinin yurt dışında kurulu şirketleri üzerinden karşılamak suretiyle ''görevi kötüye kullanma'' suçunu işledikleri iddiasıyla
Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı başvuruyla başladığı anlatılıyor.
Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma sonucunda eylemin ''görevi kötüye kullanma'' suçunu oluşturmadığı, ''SPK Kanunu'na muhalefet etmek'' kapsamında kaldığı kanaatine vardığı belirtilen iddianamede, bu nedenle soruşturma dosyasının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edildiği kaydediliyor.
İddianamede, SPK'nın bahsedilen eylemlerle haksız şekilde menfaat sağlandığı iddiasıyla soruşturma dosyasına üç üniversite
öğretim üyesinin imzasını taşıyan bir hukuki mütalaa eklendiği ifade ediliyor.
Şüpheli ve
şüphelilerin avukatlarının savunmalarında, ''örtülü
kazanç aktarımı'' suçunun oluşmadığını, bu şekilde ürünlerin emsallerine göre daha ucuza mal edildiğini bildirdikleri belirtilen iddianame, şüpheli ve şüpheli avukatlarının sunduğu üniversite öğretim üyeleri tarafından hazırlanan üç ayrı hukuki mütalaada, ''Sermaye Piyasası Kanunu'na aykırılık''suçunun unsurlarının oluşmayacağının bildirildiği anlatılıyor.
Rapor ve hukuki görüşlerin değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu belirtilen iddianamede, Aydın Doğan, Vasfiye Hanzade Doğan Boyner, İmre Barmanbek ve Ali Rıza Temuroğlu'nun, 2 yıl 8 ay ile 8 yıl 9 ay arasında
hapis cezası öngören 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 47/A-6 ve TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca yargılanması isteniyor.
AA