Cumhuriyet gazetesinde
makale yazan
Yargıtay 8. Dairesi Üyesi
Hamdi Yaver
Aktan,
Aydınlık'ta da yazı yazmaya başladı. Aktan,
İşçi Partisi yayın organı Aydınlık'ta yayınlanan yazısında “Gizli
tanık ifadeleriyle mahkûmiyet verilemez” dedi. Aralarında üst düzey bürokratların da bulunduğu
Erzincan Ergenekon davası ‘
gizli tanıkları'nın şok eden itiraflarından sonra böyle bir açıklamanın yapılması manidar bulundu. Konuyla ilgili görüşmek istediğimiz
Yargıtay 8.
Ceza Dairesi Üyesi
Hamdi Yaver Aktan telefonlarımıza çıkmadı. Sekreteri ise “Yaver bey gazetecilerle konuşmak istemiyor” dedi. Aktan'ın sekreteri, muhabirimizin “Gazetecilerle görüşmek istemiyor ama Aydınlık'la Cumhuriyet'e makale yazıyor” şeklindeki sorusuna “Bilemem, o kendi bileceği iş” dedi.
Gizli tanıkların neredeyse tamamının İşçi Partililer tarafından deşifre edildiği ve
ölüm korkusu ile yaşadıklarını görmezden gelen Aktan,
AİHM'in gizli tanıkların kimliklerinin bilinmediği için verdiği bazı istisna kararları savundu. Aydınlık'taki yazısında “Gizli tanık ifadeleriyle mahkûmiyet verilemez ve Gizli tanığın güvenirliği” başlıklarını kullanan Aktan “Gizli tanık anlatımına dayanılarak mahkûmiyet kararı verilemeyeceği göz önüne alındığında AİHM'ye göre ceza yargılamasında gizli tanık ifadeleri “beyan
delili” olmaktan çıkmaktadır. Mahkûmiyette başka delillerin yanında kullanılabilecek yan delil olabileceği nazara alındığında ise bu delilin “belirti delil” olarak nitelendirilmesi yanlış olmayacaktır...
GİZLİ TANIĞIN GÜVENİLİRLİĞİ
Gizli tanıkların ifadelerinin başvurucu ve müdafiinin yokluğunda alınması sonucu
savunma tarafı, kimliklerinden habersiz olduğu için, önyargılı ve düşmanca davranan veya güvenilmez özelliklere sahip olduklarını gösterebilme imkanından yoksun kalmıştır. Sanığı suçlandıran beyanlar, kasten uydurulmuş veya sadece hatalı ifadeler olabilir. Bu olasılıkta savunma tarafının, ifade verenin güvenilirliğini
test edebilmesine veya söylediklerinin inandırıcılığı üzerine kuşku çekebilmesine imkan verecek bilgiye sahip olamayacağı için durumu aydınlatabilmesi de güç olacaktır. Mahkeme,
soruşturma yargıcı tarafından dinlenilmiş fakat kimliği gizli tutulmuş olduğu ve dolayısıyla yargıcın da kimliğini bilmediği için gizli tanığın güvenilirliğinin test edilebilmesinin güç hale geldiğine işaret etmektedir.
Windisch kararında da AİHM, gizli tanık ifadelerine karşı savunma tarafının, tanıkların kimliklerini bilmediği için aşılamaz bir güçlükle karşılaştığını belirterek ifadelerin inandırıcılığının kuşkulu olduğuna imkan verecek bilgiden yoksun kaldığını açıklamıştır.... Kimliği açıklanmayan gizli tanık anlatımlarına dayanılarak mahkûmiyet kararı verilmesi, savunma hakkını öylesine kısıtlamıştır ki, bu halde sanığın adil yargılanmadığı açıktır” dedi.
ERGENEKON EKLERİNDE DE İSMİ GEÇTİ
Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi Aktan'ın adı Ergenekon iddianamesi eklerinde bulunan ve İşçi Partisi'nde ele geçirildiği belirtilen CD vesilesiyle de gündeme geldi. ‘Yargı-Nusret Senem'den' isimli klasörde yer alan ‘Yargıtay ile ilgili notlarım' isimli belgede, ‘Yarg. 8 Hamdi Yaver Aktan'a teşekkür edelim. (TV için Danıştay'daki çabalarına)' ifadesi yer alıyor. Önüne gelebilecek davalarla ilgili makale yazmaktan çekinmeyen Aktan, konuyla ilgili sessiz kalmayı
tercih ediyor.
VAKİT