Durak, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada açığa alınmasının hukuki değil siyasi bir karar olduğunu ileri sürdü. Demokratik bir ülkede yargı kararı olmadan seçimle gelenlerin idari kararla görevden alınmalarının hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Durak, "
Türkiye'de bugüne kadar Büyükşehir Belediye Başkanları içerisinde görevden uzaklaştırma kararı yoktur. Diğer belediye başkanları ile ilgili de uzaklaştırma kararı yok denecek kadar azdır. Benimle ilgili alınan kararın ise bir tek emsali yoktur. Zira görevden uzaklaştırılmamı gerektirecek boyutta ne bir
mahkeme kararı, ne bir kovuşturma, ne de bir
soruşturma yoktur."dedi.
Bugüne kadar haklarında
dava açılan ve mahkum olanların dahi
Danıştay kararıyla görevlerine iade edildiğini savunan Durak, Danıştay emsal kararlarda "Asıl olan, Halkın iradesiyle, seçimle göreve gelen bu kişilerin belirli bir dönem içinde görevlerini kesintisiz yerine getirebilmeleridir. Belediye başkanlarının haklarında açılan her soruşturma veya kovuşturma nedeniyle geçici olarak görevden uzaklaştırılarak, yerine bir başkasının görevlendirilmesi
kent halkının demokratik iradesinin değiştirilmesi anlamını taşıdığı gibi kamu hizmetlerinin iyi bir şekilde yerine getirilmesi olanağını da ortadan kaldırır." denildiğini aktardı.
Danıştay'ın Türkiye Belediyeler Birliği Başkanlığı'yla ilgili en son kararının da aynı doğrultuda olduğuna işaret eden Durak, şunları söyledi: "Söz konusu Danıştay 8. Dairesi'nin 2010/764 sayılı kararında da '… Seçilmiş kişilerin görevine yasal bir
düzenleme olmaksızın son verilmesi ve bu görevlere genel idare tarafından atama yapılması, hukuka uygun değildir…' diyor. İçişleri Bakanlığı'nın Türkiye Belediyeler Birliği Başkanlığı görevinden beni almasını hukuka aykırı bularak iptal etmiştir. Sonuç olarak, hiçbir demokratik hukuk devletinde görülmeyen şekilde görevden uzaklaştırılmam konusunda Türk Adaleti'ne olan güvenim tamdır. Bu konuda gerekli hukuki kararın verileceğine inanıyorum." (CİHAN)