Tartışmanın kaynağı din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin seçmeli olması için
AİHM'de açılan
davaya dayanıyor.
Başvuruyu yapan Hasan Zengin adlı vatandaşın
avukatlığını üstlenen Pir
Sultan Abdal Dernekleri Federasyonu Başkanı
Kazım Genç, 3
Ekim 2006'daki duruşmada verdiği
savunmayla gündemde. Genç,
Aleviliğin
İslam'dan farklı bir dünya görüşü olduğu tezini AİHM'deki duruşmada işleyince, davanın konusu farklı bir boyuta taşındı. Olayın Alevileri aşarak,
Türkiye'de herkesi ilgilendiren bir noktaya kaydığını vurgulayan Alevi çevreleri, işin ciddiyetinin anlaşılamamış olmasından yakınıyor. Bunun vahim sonuçlar doğuracağına dikkat çekilirken, "Asıl maksat Lozan'daki '
azınlık' statüsünün içine Alevilerin de sokulmak istenmesidir." deniyor.
Konuyla ilgili endişeleri dile getiren Aleviyol haber sitesi, olayı 'tarihî bir hata' olarak nitelendiriyor.
Cem Vakfı Avrupa Koordinatörlüğü de, davanın karara bağlanmasıyla hukukî perdeleme altında azınlık statüsüne giden yolun açılacağı görüşünde. Vakfın Avrupa Koordinatörü Alişan Hızlı, sadece gayrimüslim toplulukları azınlık olarak tanıyan Türkiye'nin, AİHM'den çıkacak kararla Alevilere azınlık statüsü vermek zorunda kalabileceğini söylüyor. Davayı açanların da bunu hedeflediklerinin altını çizen Genç, şu uyarılarda bulunuyor: "Aleviler için azınlık statüsü arayışında olanlar, şu ana kadarki en ciddi hamlelerini yaptı. Dava, şimdiden '
Alevilik İslam dışıdır' diyen Alevi maskeli kişiler tarafından
zafer olarak görülmeye başlandı. Türkiye ciddi bir girişimde bulunmazsa bu karar geçer."
Avukat Kazım Genç, 3 Ekim'de
Strasbourg'da yaptığı savunmada, Aleviliğin
inanç anlayışının ve ibadetlerinin
Sünni İslam'ından farklı olduğunu savunmuştu. Aleviliğin felsefi öğretisinin ve beslenme kaynaklarının büyük ölçüde İslam'dan etkilense de, İslam'dan farklı bir dünya görüşü olduğunu iddia eden Genç,
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın da Aleviliği bir tür 'sapkınlık' olarak gördüğünü öne sürmüştü. Genç, mahkemede 'İslamcı' kökenli olduğunu iddia ettiği
AK Parti hükümetinin Aleviler üzerindeki baskıyı artırdığı tezini işledi.
Cem Vakfı Avrupa Koordinatörü Alişan Hızlı, konuyu iki yıldır dile getirdiğini; ancak, konunun ciddiyetini kimseye anlatamadığını belirtti. "AİHM'de görüşülen dava daha şimdiden bazı Alevilik İslam dışıdır görüşünü savunan Alevi maskeli kişiler tarafından zafer olarak görülmeye başlandı." diyen Hızlı, Türkiye'nin ciddi bir girişimde bulunmaması halinde bu kararın çıkacağını dile getirdi. Hızlı, "Bu karar hem Türkiye'deki Alevileri, Rum ve Ermeniler gibi AB'nin kucağına bırakacak hem de Aleviler içinde büyük bölünmelere sebep olacak. Türkiye'yi seven herkesin bu karara karşı çıkması gerekir." dedi.
Zaman'ın üst düzey kaynaklardan edindiği bilgiye göre, AİHM prensipte davacı Eylem Zengin'in eğitim hakkı ve din vicdan özgürlüğünün ihlal edilip edilmediğine ilişkin bir karar verecek. Ancak, Strasbourg Mahkemesi'nin bu konudaki ilk içtihadı olacak kararında Alevilerin hukuki açıdan nasıl tanımlanacağına ilişkin bir görüş bildirmesi bekleniyor. AİHM 4. Daire'nin 6 Haziran'da açıkladığı kabul edilebilirlik kararında, Alevi inancının ibadetlerinin ve inançlarının Sünni İslam'ından farklı olduğu ifade edilerek, zorunlu din dersi kitaplarında Aleviliğin inkâr edildiği belirtilmişti.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali
Bardakoğlu, konuyla ilgili soruları
cevaplarken, şu ifadeleri kullanmıştı: "Alevilerin
Müslüman olup olmadığının tartışılması Müslümanlığa hakarettir. Alevilerin hepsi Müslüman. Hiç kimse Batı'nın tuzağına gelip Aleviliği İslam dışı göstermesin."
'Alevîlik İslam dışıdır' görüşünü savundum
Pir Sultan Abdal Dernekleri Federasyonu Başkanı Kazım Genç, Zaman'a yaptığı açıklamada, Aleviliğin İslam'dan ayrı bir din olduğu görüşünü AİHM'ye taşıdığını doğruladı. Ancak 'azınlık' konusundaki iddialara katılmıyor. AİHM kaynakları ise mahkemenin karar metninde 'Alevilerin hukukî açıdan nasıl tanımlanacağına ilişkin' bir görüş bildirebileceğine dikkat çekiyor.
AİHM'de görülen davanın süreci
2001 yılında Hasan Zengin isimli Alevi bir vatandaş,
ilköğretim 7. sınıfta okuyan kızı Eylem Zengin'in Alevi bilgilerin yer almadığı din dersine girme zorunluluğunun kaldırılması için
İstanbul Valiliği, İstanbul İdare Mahkemesi ve son olarak Danıştay'a başvurdu.
Başvuruya olumsuz cevap alan Zengin, 2004 Ocak'ta AİHM'ye başvurdu.
2004
Kasım ayında başvuruyu gündeme alan AİHM, Türkiye'ye zorunlu din dersiyle ilgili sorular yöneltti.
Nisan 2005'te Türkiye 20 maddelik savunma verdi. 3 Ekim 2006'da davanın duruşması yapıldı.
Kararın, yazım aşamasında olduğu söyleniyor
ZAMAN