Van'daki 7,2'lik depreme daha 14 günlükken yakalanan ve
enkaz altından 2 gün sonra çıkarılan Azra bebeğe, Türkiye'nin kilometrelerce ötesindeki Amerika'nın
Teksas eyaletinden içerisinde kışlık kazak ve benzeri çocuk giysileri ile çoraplar bulunan bir
hediye paketi geldi. İçerisinde gönderen kişinin duygularını aktardığı kart
postalın da bulunduğu hediye paketi, Azra bebeğin ailesini duygulandırdı.
Van'da 23
Ekim'de meydana gelen depreme, Erciş ilçesindeki
dede evinde daha 14 günlükken, annesi Semiha,
babası
Sinan, babaannesi Gülsade ve dedesi Ahmet Karaduman ile birlikte yakalanan ve enkaz altından yaklaşık 48 saat sonra annesi ve babaannesi ile birlikte kurtarılan ''Azra bebeğe'', Amerika'nın Teksas eyaleti Greenville şehrinden
sürpriz ve anlamlı bir hediye gönderildi.
Depremin simgesi haline gelen Azra bebeğin enkaz altından ''yalın ayak'' çıkarılışını ''The Dallas Morning News''
gazetesinin manşetten duyurduğu haberi okuyarak öğrenen Wealters Cooper adlı kadın, özellikle Azra bebeğin kurtarılışı sırasında çekilen yalın ayak fotoğrafından etkilenerek 5 çift çorap ile el örgü kazak, 2 bebek
takımından oluşan hediye paketini, adresini dahi bilmediği Azra bebeğ
e postaladı.
Bu hediye paketinin içerisine, duygularını kaleme aldığı ve üzerinde ''
çiçek'' resmi bulunan kartpostalı da iliştiren Cooper, bu yardımsever davranışıyla Karaduman ailesini duygulandırdı. Kartpostalda kendisinden ve ailesinden bahsederek 3 torunu olduğunu anlatan Cooper, Azra bebeğe ve annesine de iyi dileklerde bulundu.
Azra bebeğin kurtarıldığı günün akabinde 26 Ekim'de kartpostalı ve hediye paketini gönderen Cooper, duygularını yansıttığı kartpostalda, Azra'nın o günlerde enkaz altında olan babası Sinan Karaduman'ın da kurtarılması temennisinde bulundu.
''Türkiye'de deprem; enkaz ortasında sevinç'' anlamındaki başlığıyla Azra'nın kurtuluşunu manşetten duyuran gazetenin bir nüshasını da Karaduman ailesine gönderen Cooper, bu davranışıyla deprem ve benzeri afetlerde insanların tek yürek olabildiği gözler önüne serdi.
Azra, annesi ve babaannesinin enkaz altından kurtarılması ile sevinç yaşayan, ancak baba Sinan Karaduman'ın yaşamını yitirmesiyle
yasa boğulan Karaduman ailesi, Teksas'tan gelen bu anlamlı hediyeler ve
mektup karşısında şaşkınlığını gizlemeyemedi.
-''Bu hediyeler bize çok ayrı bir mutluluk verdi''-
Dede Ahmet Karaduman, duygularını şöyle dile getirdi:
''Bu hediyeler bize çok ayrı bir mutluluk verdi. Ekim ayının 26'sında Teksas Greenville'den postaya verilmiş. O gün orada çıkan gazeteyle birlikte, gazetedeki fotoğrafı görüp, haberi okuduktan sonra bayan Wealters Cooper isimli bir hanımefendi, bebeğin o halini, kurtuluşunu, çıplak ayaklı fotoğrafını, çıplak görüntüsünü görünce göndermiş. Hakikaten dünyanın öbür ucunda da olsa demek ki bazı kişiler etkileniyor. Çok duygusal bir not da yazmış. İçine özellikle çıplak ayakla gördüğü için 5 çift çorap koymuş, çoraplara hakikaten ağırlık vermiş, 2 takım çocuk elbisesi ve bir tane de el örmesi kazak göndermiş.''
-Posta adresi: ''Depremde kurtarılan bebek''-
Cooper'in adresi bilmediği için hediye paketini ''Baby Azra Karaduman'' (
Bebek Azra Karaduman), ''Earthquake Rescue Baby'' (Depremde kurtarılan bebek) ve ''Eastern Province
Turkey'' (Türkiye'nin Doğu İli'' notuyla Türkiye'ye gönderdiğini anlatan Karaduman, bu paketin ve mektubun kendilerine gönderildiği tarihten yaklaşık 1,5 ay sonra ulaştığını belirterek, ''Bu mektup ve paket bir ay önce Erciş'e gelmiş, oradan benim
telefon numarama ulaşarak aradılar ve
Sivas'taki açık adresimi istediler, Sivas'a 2 gün önce geldi'' dedi.
Karaduman, şunları söyledi:
''Hakikaten bu bizi çok duygulandırdı, hatırasını saklayacağız. Bunu kaybetmiyorum, özellikle o gün orada çıkan gazete haberini de, bu gönderdiği giysileri de saklayacağım. Gönderen hanımefendinin de İngiltere'de 3 torunu varmış, burada bir adresi var, inşallah onunla da bir yolla irtibat kurarak haberleşiriz, teşekkürlerimizi iletiriz. İleride de Azra'ya bir anı olarak, hatıra olarak kalır. Bizi hakikaten çok etkiledi, duygulandırdı. Demek ki dil, din, ırk farkı gözetmeksizin bu tip felaketlerde hakikaten insanlık ön plana çıkıyor. Okyanus ötesinden, kurtarıldığı günün hemen ertesi günü postaya vermiş. Bir gün sonra hemen
hazırlık yapmış, belki bu kazağı torununa örmüştü ama o kazağı bize göndermiş. Belki bu elbiseleri de torununa almıştı. Hakikaten insan çok etkileniyor. İnşallah irtibatta kurarız ama dediğim gibi bizi çok duygulandırdı, memnun etti.''
-Eskişehir'den
oyuncak bebek ve kazak geldi-
Bir süre önce de Eskişehir'den bir kişinin, adreslerini uzun uğraşlar sonucu bularak Azra'ya el yapımı oyuncak bir bebek ile kazak gönderdiğini ifade eden dede Karaduman, insanların bu konuda telefonla kendilerine ulaşarak
destek verdiğini, acılarını paylaştığını belirterek, ''Özellikle bu Amerika'dan gelen mektup ve paket hakikaten bizi memnun etti.
Azra bebek de bu anılarla, sağlıklı, huzur içinde inşallah büyür. Bunları bir anı olarak ileride yaşar. İnşallah Rabbim bir daha böyle acıları yaşatmaz'' dedi.
-Azra bebeğin
sağlık durumu iyi-
Sivas Devlet Hastanesi'nin eski başhekimi olan çocuk doktoru Karaduman,
tedavisini de sürekli
kontrol ettiği torunu Azra'nın sağlık durumu hakkında da şu bilgileri verdi:
''2 aylık aşılarını yaptırdık, maşallah çok iyi. 2 kilo 300 gram doğmuştu, daha sonra 2 kilo 100 grama düşmüştü, şimdi 4 kilo 300 gram ağırlığa ulaştı. Maşallah sağlığı yerinde
anne sütü ve yeni doğan mamasıyla besleniyor. Gelişimi çok iyi, sağlığı yerinde, bir sorunu yok.
Annesinin halen az da olsa
yalnızlık ve
psikolojik sıkıntıları var. Yalnız kalmaktan ve karanlıktan korkuyor. Yavaş yavaş o da toparlıyor'' dedi.
-Karanlıkta kalma korkusunu ışıkları açık tutarak yenmeye çalışıyorlar-
2 gün enkaz altında kalan gelini Semiha ve eşi Gülsade Karaduman'ın bu durumun etkisinden henüz kurtulamadığını anlatan Karaduman, evde geceleri de ışıkları hiç kapatmadıklarını söyledi.
Karaduman, 12 yıl önce meydana gelen
Marmara Depreminde Yalova'da 3 aylıkken, annesi Süheyla Ertek ile birlikte enkaz altından kurtarılan şu an 12 yaşında olan Demet Ertek'in de Azra'yı ziyaret ettiğini belirterek, Süheyla Ertek'in de benzeri bir durumu yaşadığını ve yeni yeni kendine geldiğini,
depremin ardından uzun süre karanlıkta kalma korkusu yaşadığını ve bu konuda tedavi gördüğünü söylediğini anlattı.
Dede Karaduman, şöyle devam etti:
''Ben bile halen en ufak bir şeyde 'acaba sarsıntı mı, deprem mi oluyor' diye düşünüyorum. Onun herkeste olması
doğal, çünkü onu ancak yaşayan bilir. Kanepe hafiften sallansa insan irkiliyor. Bir de onlar 48 saat enkaz altında kaldı, ben dışarıdaydım. Belki o yönden Rabbim bizi korudu, ben şanslıydım ama onlar 2 gün enkaz altında, karanlıkta, bebek kucaklarında, çaresiz kaldılar. Ama o an hiç
ümitlerini kaybetmemişler, hep onu söylüyorlar. Kurtulacaklarını ümit ederek beklediklerini söylediler. O nedenle bu yaşadıklarının çok ciddi boyutta olduğunu düşünmüyorum. Depremi yaşayan herkes için bunların doğal olduğunu düşünüyorum. 12 yıl önce Yalova'daki depremde kurtulan bebeğin annesini de dinledikten sonra bunlar normaldir diye düşünüyorum.''
Van'ın Erciş ilçesinde 14 günlükken enkaz altında kalan Azra bebek, yaklaşık 48 saat sonra enkaz altından kurtarılarak depremin simgesi haline gelmişti. Dede Ahmet Karaduman'ın ilk etapta kurtulduğu, Azra bebek, annesi ve babaannesinin ise sonradan enkaz altından çıkarıldığı depremde, baba Sinan Karaduman ise yaşamını yitirmişti.