Yaşanan son olaylara ilişkin açıklamalar yapan BBP Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal, 'Bayrak indirmeler, yol kesip kimlik kontrolleri yapmalar, okul yakmalar, özerklik çağrıları, petrolden pay istemeler dün yaşanan olayların habercisiydi, ama hükümet bunu okuyamadı. Bir daha görüldü ki çözüm diye yürütülen Barış ve Kardeşlik projesinin ne Kürt'e ne de Türk'e bir faydası yok.' sözleriyle tepki gösterdi.
'2011 yılında bir yandan KCK operasyonları diğer yandan ordumuz ve polisimizin yürüttüğü operasyonlar sonucunda terörün beli kırılmıştı hatta bitme noktasına getirilmişti' diyen Kartal, Çözüm sürecinin başlamasından, özellikle ÖYM'lerin kaldırılıp KCK'lıların serbest kalmasından sonra terör örgütü toparlanmaya güçlenmeye başladığını ve şimdi de onun sancısının çekildiğini söyledi. 'Çözüm sürecininse bölgede oluşturduğu güvenlik zaafiyeti örgütün güçlenip hakimiyet kurmasına sebep olmasını' sözlerine ekledi.
Dün yapılan olaylara tek gözle bakmak hata olur diyen Kartal, terör örgütünün liderlerinin yaptığı açıklamalara bakmak lazım, Karayılan ve Sabri Ok'un açıklamalarında metropolleri işgal edin gibi çağrıları örgütün asıl amacını ortaya koyuyor dedi. Ve sözlerine şöyle devam etti;
'DÜN YAŞANAN OLAYLAR 'BÜYÜK KÜRDİSTAN'IN ÖN HAZIRLIĞIYDI'
'Terör örgütü Ay-nel Arap "Kobani" den mazlum ve mağdur edebiyatı yaparak kendine sözde bir "Çanakkale" çıkarıp kahramanlık yazarak Irak, Suriye ve Türkiye de ki kürtleri tek çatı altında toplamaya çalışıyor, böylece hayallerinde ki Büyük Kürdistanı kurmak istiyorlar, dün yaşadığımız olaylar tamamen bunun ön hazırlığı idi. Bu süreci yürüten ise ABD, İsrail ve Küresel güçlerdir. Asıl amaç Türkiye de PKK'ya, Suriye de PYD'ye Irak'ta Barzani'ye Kürt Devleti kurdurup buradan Büyük Birleşik Kürdistan kurdurmak, Akdenize açılmak ve toprak olarak'ta İsrail'e yakınlaşmaktır. IŞİD denen örgütüne bunun mıntıka temizliği yaptırılıyor yoksa bunca tankı topu silahı ve hiyararşik yapıyı bir gece de kazanmadı. PKK ne ise PYD odur bunu anlamamak yada görememek cahilliğin ta kendisidir.'
Kartal, 'Kürt öz be öz kardeşimizdir bu olayları yapanları Kürtlere mal etmek asla doğru olmaz ama hükümetin pasif duruşu 3 -5 bin kişinin çıkardığı olaylara adli ve polisiye tedbiri almayınca bunların rahat hareket etmesine sebep oluyor esas bunlara tedbir almak ve müsaade etmemek gerekir. Yaptıklarının bir cezai müeyyidesi olmadıkça azacaklar ve Kürt'lere de rahat vermeyeceklerdir. Şimdi bunca yaşananların sokağa çıkma yasağının Kürt'lere ne gibi bir faydası oldu? Bu çözüm sürecinin ülkemize ve insanımıza bir faydasının olmayacağı net olarak görülmüştür bundan derhal vazgeçilmelidir. Aksi durumda Öcalan'ın ipi ile kuyuya inmek olur ve rüzgar eken fırtına biçer.' dedi.
'HÜKÜMETİ UYARIYORUZ'
'Defalarca söyledik Türkiye'de Kürt sorunu yok terör sorunu var Kürt kardeşimizin sorununu Kürt'le çözeriz PKK ile değil. Kürt'e bakınca Öcalanı ve PKK yı görmekten vazgeçin ama dinletemedik. Çözüm diye açılım diye Kürt'e verilmiş gibi yapılan ama PKK'ya bahşedilen yasal düzenlemelerden de derhal vazgeçilmelidir. Hükümeti uyarıyoruz bu çözüm sürecinden vazgeçilmez bu yakan yıkanlara gerekli cezalar verilmezse, bundan sonra terör örgütünün atacağı ilk adım sokakları caddeleri şehirleri işgal edip bağımsızlık ilanı olacaktır. Çok tehlikeli oyunlarla karşı karşıyayız. Çözüm sürecine karşı çıkanların PKK ile arazi anlaşmazlığı olduğu için değildi. Vatan topraklarına birliğimize dirliğimize sahip çıkmaktı.'açıklamalarında bulundu.