BM'deki oylamayı neden kaybettik?

BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği için yapılan oylama, Türkiye’nin dünyada giderek yalnızlaştığını ortaya koydu.

BM'deki oylamayı neden kaybettik?

Altı yılda yaşanan 91 oy kaybını Zaman Gazetesi'ne değerlendiren uzmanlar, demokratik reformlarda geri dönüş ve Ortadoğu’da izlenen yanlış politikalar sebebiyle Türkiye’nin itibarının aşındığını söylüyor.

Türkiye’nin, BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğini İspanya’ya kaptırarak seçimlerde hayal kırıklığına uğramasının sebepleri tartışılıyor. ‘Altı yıl önce 151 oyla seçilen Türkiye’nin bu kez 60 oyda kalması  şaşırtıcı değil’ diyen emekli büyükelçi ve uzmanlar, dış politika tercihleri sebebiyle ülkemizin uluslararası toplumda iyice yalnızlaştığına dikkat çekiyor. 
Gezi olayları, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmaları, otoriterleşme eğilimi ve antidemokratik uygulamaların Ankara’nın düşüşüne sebep olduğu belirtiliyor.

Emekli Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Ünal Çeviköz sonucun sürpriz olmadığını belirtiyor. Çeviköz “Konjonktür itibarıyla bakıldığında zaten Türkiye’nin son zamanlarda giderek artan bir şekilde uluslararası toplumdan uzaklaştığı, yalnızlaştığı ve şansının azaldığı görünüyordu.” diyor. Çeviköz 2008 ile günümüz şartları arasındaki farka şöyle dikkat çekiyor: “2008’de Türkiye çevresinde, komşularla ilişkilerinde ve küresel düzeyde fevkalade önemli bir dış politika hamlesi içindeydi. Proaktif dış politikayla gayet başarılı sonuçlar alıyordu. Türkiye arabuluculuk veya kolaylaştırıcılık rolünde giderek öne çıkıyordu. Sorunların çözülmesinde gayet önemli bir konuma sahipti. Bunlar hep takdirle karşılanan uygulamalardı.” Büyükelçi Çeviköz aradan geçen zamanda Türkiye’deki değişimi ise şöyle açıklıyor: Bu 6 yılın ardından ön alan, girişimci, dünya kamuoyunda kendini öne çıkaran atımlardan farklı olarak Türkiye sürekli olumsuz şeylerle anılıyor. Türkiye kendi ait olduğu Batı camiası ile üyesi olduğu birtakım örgütlerdeki müttefikleriyle arasını açan birtakım dış politika davranışları içine girdi. Arap uyanışında sadece müttefikleriyle değil uluslararası toplumla; sadece Batı değil Arap ve İslam alemindeki komşularla da ilişkilerinin iyi gitmediğini görüyoruz. Değişen durum Türkiye’nin çizgisinin değişmesidir. Bu durum, uluslararası toplumun tersine gitmesinden ve akıntıya karşı kürek çekmesinden kaynaklanıyor.”

MAĞLUBİYETTE GEZİ, 17 ARALIK VE OTORİTERLEŞMENİN DE ROLÜ VAR

Gezi olayları, 17 Aralık ve otoriterleşme gibi iç politika konularının da Türkiye’nin itibar kaybetmesinde rolü olduğunu vurgulayan Çeviköz, Ankara’nın özeleştiri yapması gerektiğini belirtiyor. Ancak bu  konudaki endişesini şu sözlerle açıklıyor: “Sanki yanlış yapan Türkiye değil de dünya kamuoyu yanlış yapıyor, onların yaptıkları yanlış biz doğru bildiğimiz yolda devam edelim şeklinde bir sonuç da çıkartılabilir. Bu çok büyük bir yanlış olur. Umarım öyle bir yola gidilmez.” Türkiye’nin önceliklerini belirlemesi gerektiğini kaydeden emekli Büyükelçi “Yakın çevresindeki sorunların ne olduğunu iyi anlarsa o problemlere karşı tüm dünya kamuoyu aynı söylemi kullanırken Türkiye’nin farklı bir söylem kullanmasının kendisine zarar verdiğini görecektir. En öncelikli konu terörle mücadele ve IŞİD ile mücadele konusudur. Türkiye maalesef bu konuda onların yanında olduğunu gösteren mesajlar veremiyor.” görüşünde.

ZAMANSIZ ADAYLIK

Turgut Özal Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Erkan Ertosun da oylama neticesinin objektif bir ölçü olduğuna dikkat çekiyor. Ertosun, “Netice uluslararası toplumun Türkiye’ye bakışını gösteriyor. Gelen eleştirilerin haklı olduğunu ispatlıyor.” diyor. Ertosun, AB sürecinden uzaklaşmanın ve son olarak Suriye’de aşırı gruplarla adının anılmasının Ankara’ya büyük zarar verdiğini anlatıyor. İç politika sorunlarının da Türkiye’nin itibarını muhakkak olumsuz etkilediğini kaydeden Ertosun, “Türkiye model olarak gösteriliyordu. Müslüman iken demokratik ve inançlara saygılıydı. Avrupa değerlerinden geriye dönüş var.  Gayri demokratik uygulamaları dünya yakından izliyor.” şeklinde konuşuyor. Emekli Büyükelçi ve MHP eski Milletvekili Deniz Bölükbaşı ise Türkiye’nin yeniden kısa sürede aday olmasının görünen sebep olduğunu; çünkü teamüllere dayanan bir sıra olduğunu söylüyor. Bölükbaşı, Türkiye’nin imajının ve prestijinin yerlerde süründüğünü dile getirirken 17 Aralık ve demokrasi dışı adımların da üst üste geldiğini belirtiyor.

BM’deki sonuç için Amerikan Newsweek dergisi, “muazzam bozgun”  nitelemesi yaparken, Foreign Policy dergisi de “küresel lider rolüne talip olan bir ülke için mahcup edici bir yenilgi” değerlendirmesinde bulundu. 

ZAMAN
<< Önceki Haber BM'deki oylamayı neden kaybettik? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER