Babacan New York'a hareketinden önce bir
basın toplantısı düzenledi. Özellikle
İran'ın nükleer çalışmaları ile ilgili açıklamalarda bulunan Babacan,
Türkiye'nin adı konulmamış bir arabulucu konumunda olduğuna dikkat çekti.
Bakan Babacan, New York'ta BM üyeleri ile biraraya gelecek. Türkiye'nin dış
politikasını anlatacak olan Bakan Babacan, Türkiye'nin bölgesinde küresel anlamda ne tür katkılar sağladığını, barış konusunda, istikrar konusunda neler yaptığını muhataplarına aktaracak. Babacan ayrıca BM Genel Sekreteri
Ban Ki Moon ile görüşecek. BM'nin yakından ilgilendiği
Kıbrıs ve
Irak konuları bu görüşmenin
gündem maddelerini oluşturacak. New York'ta 3 gün sürecek temaslar tamamlandıktan sonra Babacan ve beraberindeki
heyet hafta sonu Türkiye'ye dönecek.
Babacan hareketinden önce yaptığı açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Babacan'a, dün İstanbul'a uğrayan İran'ın
Nükleer Enerji konusundaki
Başmüzakerecisi
Said Celili ile yaptığı görüşme hatırlatıldı. Bakan Babacan, İran ve diğer ülekler arasında bir güven bunalımı olduğunu söyleyerek, bu güven eksikliğinin giderilmesi gerektiğine işaret etti.
Bakan Babacan şöyle konuştu: "Cumartesi Cenevre'de önemli bir toplantı gerçekleştirildi. BM
Güvenlik Konseyine Daimi 5 üye
ülke ve
Almanya temsilcileri İran'la bir toplantı düzenledi. Javier Solana başkanlığındaki bu görüşmenin ardından Alman
Dışişleri Bakanı Steinmeier ve Solana ile
telefon görüşmeleri yaptım, genel intibalarını aldım. Sayın Celili İstanbul'a uğradı dün. Kendisi ile uzunca bir görüşmemiz oldu. İran ile ikili ilişkilerimizi ve bölgesel konuları ele aldık. Ancak ana gündem nükleer programdı. Bu konunun temelinde karşılıklı bir güven bunalımı yatıyor. Karşılıklı güven eksikliği var. Görüşmelerin bu güven bunalımımın ortadan kaldıracak, tarafların birbirine itimadını tesis edecek sürece ihtiyacımız var. Türkiye bölgede tüm ülkelerle
diyalogu olan iyi ilişkiler sahip bir ülke. Hem
AB üyeliği hem NATO üyeliğimiz var. Türkiye'nin tüm taraflarla kolay diyalog imkanı olması, tarafların hassasiyetini anlayabilmesi görüşmeleri bir bakıma kolaylaştırıcı bir rol oynuyor. Bu adı konulmuş bir rol değildir. Bizim yaptığımız tüm taraflarla konuşarak, görüşerek yanlış anlamaları düzetlmeye çalışmaktır. Tarafların hassasiyetlerinin birbirleri tarafından anlaşılmasını sağlamaktır."
Celili ve Solana ile önümüzdeki bir kaç hafta içerisinde tekrar bir görüşme yapacaklarını anlatan Babacan, Türkiye'nin her iki tarafla da istişarelerini devam ettireceğini dile getirdi. Her iki tarafın da bu istekte olduklarını söyleyen Babacan, "Biz bölgemizde barış, huzur, istikrar için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Amacımız bölgemizde ve dünyanın dört bir köşesinde istikrarın güçlenmesini sağlamak. İnsanların refahının artmasını sağlamaktır. İran'ın nükleer programına da temel
dış politika çerçevesi içinde bakıyoruz. Umalım ki bu görüşmeler olumlu şekilde devam etsin ve bir
anlaşma yapılabilsin." şeklinde konuştu.
Bakan Babacan
PKK tarafından kaçırılan 3 Alman
dağcı ile ilgili de soru soruldu. Dağcıların
Almanya'ya döndüğü iddialarının yanlış oludğuna işaret eden Babacan 3 alman'ın
Ağrı Valiliği'nde olduğunu, önümüzdeki bir iki gün içerisinde Almanya'ya döneceğini kayedtti.
Avrupa Birliği'nin PKK'yı resmen bir
terör örgütü olarak kabul ettiğine işaret eden Babacan,
yabancı basın mensuplarının ise PKK'dan nasıl bahsedeceklerinin kendi tercihleri olduğuna işaret etti. Almanya'nın PKK'yı
terör örgütü olarak gördüğünü söyleyen Babacan, "Almanya'nın PKK'ya yönelik son zamanlardaki çalışmaları da ortada. Bu süreç içerisinde Alman makamaları ile yoğun bir temas trafiği kurduk. 10 gün içerisinde 4-5 defa görüştüm Steinmeier ile. Terörle mücadelede kararlılık temel esastır, tavizsizlik temel esastır. Her iki ülke de ortak ve güçlü bir tutum sergilemiştir." ifadelerini kullandı.
CİHAN