Babacan olanları anlatamıyor

Parti kapatma sürecinde ülke gibi bütün Ak Partililer de zor günler geçiriyor.

Babacan olanları anlatamıyor

Ancak Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın durumu daha zor olsa gerek. Ayın birçok gününü yurt dışında geçiren Dış işleri Bakanı Babacan görüştüğü muhataplarına Türkiye’deki olan biteni anlatmakta oldukça zorlanıyor. Gayr-i Resmi AB Ülkeleri Dışişleri Bakanları toplantısı için Slovenya’ya giderken Babacan’ın zihninde muhtemelen “Ben şimdi bu durumu nasıl izah” edeceğim sorusu vardı. Slovenya yolundaki küçük uçakta sorduğumuz sorulara cevap verirken üzüntüsünü gizlemedi Sayın Bakan ve dedi ki : “AB standartlarını hedefleyen bir ülkede olamaz böyle bir şey. Biz sayın Cumhurbaşkanımızla İKÖ toplantısı için Senegal’deydik. Ben 25 bakanla ikili görüşme yaptım. Cumhurbaşkanımız belki 10’a yakın devlet başkanı ile görüştü. Herkes her oturumda bize gıpta ile bakıyor; ‘Türkiye’yi takip ediyoruz, ne güzel şeyler yapıyorsunuz. Sizin gibi biz de reformlar yapmak istiyoruz’ diyorlardı. Böyle bir ortamdan tam ayrılacağımız sırada, uçağımızın kalkmasına 2 saat kala bir haber geldi ki; kapatılma davası açılmış. Şimdi insan üzülüyor tabi. Herkesin gıpta ile baktığı örnek aldığı, ilham aldığı gelişmeler yaşansın Türkiye’de. Bir yandan da böyle olaylarla karışlaşılsın.” 27 Nisan bildirisinin ardından gelen tepkiler kadar tepki geldi kapatma davasına. Gelen tepkilerin gecikmesinin en belirgin sebebi “açılan davanın ne anlama geldiği ?” sorusuydu. Sayın Babacan görüştüğü bütün meslektaşlarına durumu izah etmeye çalışıyor. Ancak birçok vatandaşımızın anlayamadığı gibi, Avrupalılar da anlamakta güçlük çekiyorlar. Babacan Türkiye’nin karşı karşıya bırakıldığı zor durumu bakın nasıl anlatıyor: “Karşılaştığımız ilk ya da ikinci soru ‘Türkiye’de ne oluyor’ şeklinde. Önce anlayamıyorlar; anlatınca, anlayınca da bu sefer inanamıyorlar. ‘Böyle bir şey nasıl olur’ diye soruyorlar. Kendi düşünce sistematikleri ve Avrupa’daki demokrasinin ya da yürütme, yasama, yargının oturduğu zeminde ilişki kuramıyorlar. Onların şablonuna, yapısına uymuyor.” Tabi merak edilen başka bir konu da; bu işin nasıl çözüleceği neler yapılabileceği. Dışişleri Bakanı Babacan, yapılan bunca çalışmanın, verilen bunca emeğin boşa gitmeyeceğinden emin. Bundan dolayı yapılan anayasa değişikliği çalışmalarına herkesin olumlu baktığını söylüyor. Dışişleri Bakanı gelecekle ilgili önemli bir projeksiyon yapıyor ve “Türkiye’de ekonomi sağlam, istikrar var, biz ne yaparsak yapalım bu bozulmaz” düşüncesinde olan akl-ı evvellere ciddi bir hatırlatmada bulunuyor. Diyor ki: “Türkiye’de artık bundan sonraki dönemde ekonomi demokrasi ile paralel gidecek, demokrasi ne kadar kuvvetlenirse ekonomi de o kadar kuvvetli olacak. Demokraside olabilecek soru işaretleri ekonomiye de yansıyacak. “ Bütün bu olumsuz ve buğulu tabloya rağmen Türkiye’yi aydınlık günler bekliyor. Özellikle sorumluluk sahibi yöneticiler bunun bilincinde. 2007’nin kayıp yıl olduğu söylendi hep. Babacan o sınavı atlatan Türkiye’nin 2008’deki demokrasi sınavını da başarıyla vereceğinden emin. REMZİ KETENCİ SAMANYOLU HABER ANKARA HABER MÜDÜRÜ
<< Önceki Haber Babacan olanları anlatamıyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER