Avusturya'ya yaptığı resmi ziyaret çerçevesinde başkent Viyana'daki diplomasi akademisinde bir konuşma yapan
Dışişleri Bakanı Ali
Babacan, ''
Türkiye'nin nüfusunun büyük çoğunluğu
Müslüman olan, aynı zamanda da demokratik ve laik bir
ülke olduğunu'' söyledi.
Diplomasi akademisinin daveti üzerine ''Türkiye-Avusturya ilişkileri ve Türkiye'nin AB müzakere süreci'' konulu bir konuşma yapan
Ali Babacan, Türkiye'nin Avusturya ile uluslararası platformlarda ve birçok uluslararası kuruluşta
işbirliği yaptığını hatırlatarak, ''Türkiye-Avusturya ilişkilerinin birçok konuda çok iyi ve dostça olduğunu'' bildirdi.
Avusturyalı 300'den fazla şirketin Türkiye'de yatırım yaptığını, her yıl binlerce Avusturyalı turistin Türkiye'ye tatile geldiğini anlatan Babacan, Avusturya'da
yaşamakta olan 200 bin kadar Türk vatandaşının da iki ülke arasında dostluk köprüsü oluşturduklarını kaydetti.
AB, ÇOK ÖNEMLİ BİR BARIŞ PROJESİ
Avrupa Birliği'nin (AB) çok önemli bir barış projesi olduğunu ifade eden Babacan, ''Türkiye'nin katılımıyla bu projenin uluslararası bir boyut kazanacağını ve aynı zamanda uluslararası ciddi bir
ekonomik güç olacağını'' dile getirdi.
Konuşmasında, Türkiye'nin müzakere sürecinden ''uzun bir yol olduğunu biliyoruz'' diye sözeden Babacan, ''Bizim üyeliğimizin bugünden yarına gerçekleşmeyeceğini biliyoruz. Ama bizim bu süreci devam ettirmek ve bu yolda yürümek için ciddi nedenlerimiz var'' dedi.
Sözlerini, ''Biz AB müzakere sürecinin gereklerini sadece AB'yi memnun etmek veya komisyonu tatmin etmek için değil, halkımızın yaşam standartlarını yükseltmek için yerine getiriyoruz'' diye sürdüren Babacan, Türkiye'nin AB için çok önemli bir enerji kaynağı olduğunu,
Ortadoğu ve Kafkaslar'dan Avrupa'ya sevkedilmesi planlanan petrol ve doğalgaz
boru hatlarının da Türkiye üzerinden birlik üyesi ülkelere ulaşabileceğine işaret etti.
Avusturya,
Macaristan,
Bulgaristan ve
Romanya gibi birlik üyelerinin de ortak oldukları Nabuco adlı doğalgaz projesinin önemine değinen Babacan, Nabuco doğalgaz
boru hattı projesiyle Avrupa'nın, enerji ihtiyacını karşılayabilecek ciddi bir kaynağa sahip olacağını kaydetti.
TAM ÜYELİK, MÜZAKERE SÜRECİNİN BİTİMİNDE BELLİ OLACAK
Türkiye'nin, AB üyeliğini hem kendisi hem de dünyayla olan entegrasyonunun yararına olacağı için istediğini anlatan Babacan, dinleyicilerden gelen ''Tam üyelik olmazsa bir B planınız var mı?'' sorusuna ise ''Evet'' veya ''
Hayır'' biçiminde somut bir
yanıt vermedi.
Türkiye'nin ekonomik durumunu türlü örnekler vererek anlatan Babacan, ''Türkiye'nin ekonomik olarak şu anda birlik üyesi olan kimi ülkelerden çok daha iyi düzeyde olduğunu'' söyledi.
Babacan, Türkiye'nin tam üyeliği konusunda ise, ''Ben üyeliğin kesin olarak gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bilemiyorum. Bu konu müzakere sürecinin sonunda belli olacak. Bu aşamada tam üyelik için bir garanti yok'' dedi.
Babacan, tam üyelik konusunda bu aşamada ''olası kimi senaryolar üzerinde konuşmanın yararlı olmadığını'' kaydetti.
Ortadoğu'daki sorunların çözümü ve özellikle
Filistin-
İsrail çatışmasının sona erdirilmesi için Türkiye'nin nasıl bir katkı sunabileceğini soran diğer bir dinleyiciye de Babacan, ''Ortadoğu barış sürecinin kaderi ABD'nin yeni yönetiminin tutumuna bağlıdır'' yanıtını verdi.
Avusturya'daki resmi temaslarını bugün öğleden sonra tamamlayan Babacan, diplomasi akademisinde yaptığı konuşmanın ardından Türkiye'ye dönmek üzere Viyana'dan ayrıldı.