Bunu
itiraf ediyorum ve kabul etmek zorundayız. Çok talihsiz tabii ama durum bu... '' dedi.
Ali
Babacan,
Dünya Ekonomik Forumu Türkiye Zirvesinde gerçekleştirilen ''Türkiye'nin Ekonomik Açıdan Uzun Vadeli Avantajları'' konulu oturumda yaptığı konuşmada, herhangi bir
ülke için yatırım çekebilmek ve avantaj sahibi olmanın önemine dikkati çekerek, önce siyasi sonra da makro
ekonomik istikrarın sağlanmasının ardından yatırımların çekilebileceğini söyledi.
AB perspektifinin Türkiye'nin önünü görebilmesini sağladığını dile getiren Babacan, bu perspektifle birlikte özel sektörün ve yatırımcıların 4-5 sene sonrasını görebilme imkanına sahip olduğunu ifade etti.
Ali Babacan, birçok gelişmekte olan ülkede demokrasinin gelişeceğine dair herhangi bir garanti bulunmadığını kaydederek, ''Türkiye AB ile gün be gün daha fazla demokratik olacak, daha fazla insan haklarına önem veren, hukukun üstünlüğünü benimseyen bir ülke olacaktır'' diye konuştu.
Son 4 yılda Türk ekonomisinde kaydedilen gelişmeleri aktaran Babacan, kısa süre öncesine kadar Türkiye'nin yoğun nüfusunun sorun olarak görüldüğünü, ancak şimdi bunun önemli bir varlık olarak algılandığını vurguladı.
İstihdam rakamlarına da değinen Babacan, yüzde 10 işsizliğin arkasındaki en önemli nedenlerden birinin beceri eşitsizliği olduğunu belirterek, bu nedenle sanayicinin kendisiyle çalışacak uygun
eleman bulamadığını, bunun giderilmesinde mesleki eğitim becerilerini eşleştirmenin önemli olduğuna dikkati çekti.
KAYIT DIŞILIK
Konuşmasında
kayıt dışı ekonominin hala en önemli sorunlardan biri olduğunu vurgulayan Babacan, bir dinleyici tarafından yöneltilen, ''Kayıt dışılıkla mücadelede hükümetin planı nedir?'' sorusu üzerine, şöyle konuştu:
''Belki tek ilerleme kaydedemediğimiz alanlardan bir tanesi ne yazık ki budur. Geçtiğimiz 4 yıl içinde, Türkiye'deki
kayıt dışılıkla ilgili belki hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bunu itiraf ediyorum ve kabul etmek zorundayız. Çok talihsiz tabii ama durum bu... Kayıt dışıyla mücadele için ne yaptık?
Vergi oranlarını düşürdük. Azalan
vergi oranları, insanları kayıt dışılıktan caydıracaktır diye düşündük. ''
Ali Babacan, reform ve dönüşüm süreci ne kadar engebeli olursa olsun Türkiye'nin bu yola çıktığını, IMF ile ilişkilerin sürdürülebileceğini ifade ederek, ''Bunun bedeli bizim siyasi partimize ne olursa olsun bunları gerçekleştirmeye devam edeceğiz'' diye konuştu.
Cari açıkla ilgili bir soru üzerine de Babacan, petrol ve petrol ürünleri fiyatlarındaki artışın cari açığın artmasında en önemli nedenlerden biri olduğunu kaydederek, ''
Enerji fiyatlarındaki yükseliş ile birlikte yüzde 3,5 cari açık meydana geldi'' dedi.
Bakan Babacan, konuşmacıların, YTL'nin aşırı değerli olduğu yönündeki görüşlerine de, ''YTL'nin değer kaybetmesi
evet bir sorun ama değer kazanması cari açık sorununu çözmez. Yapısal çözümler aramalıyız'' şeklinde karşılık verdi.