'Babamı morga koyup eroin almaya gittim'
1 Temmuz 2013
CİHAT ÜNAL - ANTALYA
Eroin bağımlısı M.P., ibret için gençlere kendisini örnek gösteriyor. Babasının ölümünü hayatının dönüm noktası sayarken, nereden nereye geldiğini şu sözlerle özetliyor: “Cenazeyi morga koyduktan sonra gittim eroin aldım. Ancak o gün karar verdim kurtulmaya. Şimdi yeniden doğmuş gibiyim. Artık yazı, kışı, bütün mevsimleri görüyorum.”
Uyuşturucu madde kullanımı insanların hayatını karartmaya devam ediyor. Öyle ki en kutsal an bile uyuşturucuya değişebiliyor. Tıpkı Antalyalı M.P.’de olduğu gibi. 20 yaşında gelecek vaat eden bir müzisyenken arkadaş tavsiyesiyle uyuşturucu bağımlısı olan M.P., önce müzisyenliği, ardından öğretmenliği bırakmış. 8 yılda adeta bir servet akıtmış. Babasının 3 yıl önceki vefatı ise dönüm noktası olmuş. M.P., o günleri anlatırken konuşmakta zorlanıyor: “Akşam gittim aldım eroini. Çünkü sabah o cenazeyi kaldıramayacağım, eroin almazsam. Ondan sonra bu illetten kurtulmaya karar verdim.” Antalyalı genç, üstün sabır ve azimle başarıya ulaşmış.
M.P., 20 yaşındayken gelecek vaat eden bir müzisyenmiş. Çocukluk hayallerini süsleyen müzik, artık hayatında yok. Çünkü arkadaş tavsiyesiyle kullandığı ilk uyuşturucudan sonra bataklığa saplanmış. Bağımlı olunca önce müzisyenliği, ardından halk oyunları öğretmenliğini bırakmış. Aradan geçen 8 yılda adeta bir servet akıtmış uyuşturucu için. Öyle bir an gelmiş ki, ölen babasının cenazesini morga koyar koymaz eroin bulmaya koşmuş. Bu trajik olay M.P. için dönüm noktası olmuş. Tedavi olmaya karar veren M.P., gösterdiği üstün sabır ve azimle başarıya ulaşmış. Gençlere “Benim gibi uyuşturucu bataklığına düşmeyin.” çağrısında bulunan M.P., yurtdışında da örnekleri olduğu gibi ‘bağımlı köyü' kurup insanlara yardımcı olmak istiyor.
Antalyalı genç, uyuşturucu bataklığına nasıl çekildiğini şöyle anlatıyor: "Müzisyenlik yapıyordum. Zaten esrar içiyordum. Bir gün esrar yoktu, sıkıntılı bir gündü. İş anlamında yoğun bir gündü. Bir arkadaşım ‘Ben hallederim sorun değil' dedi. Bir kuytu köşeye gittik. Sonradan bana verdiğinin eroin olduğunu öğrendim. İçtikten sonra bana daha cazip geldi. Esrarı bırakıp buna başladım. Ne içtiğimi bilmeden artık onu kullanmaya karar verdim."
Önceleri kendisini uyuşturucuya alıştıran kişinin aracılığıyla eroin alan M.P., ona para yetiştiremeyeceğini anlayınca çareyi bu kişiyi devreden çıkarmakta bulmuş. Zeytinköy’e giderek uyuşturucu almaya başlamış. Kendisine hiçbir şeyin engel olamadığını belirten M.P. yaşadığı psikolojik durumu şu sözlerle aktarıyor: "Korka korka Zeytinköy'e gidiyordum. Acayip bir şey olup çıkıyorsun. Artık yağmur, çamur, fırtına hiçbir şey tutmuyor seni."
Babamın ölümü dönüm noktası oldu
Üç yıl önce kaybettiği babasının kendisi için dönüm noktası olduğunu belirten M.P. o günleri anlatırken konuşmakta zorlanıyor. Babasının cenazesini morga koyar koymaz eroin almaya koştuğunu belirten M.P.,”Akşam gittim aldım eroini. Biliyorum, çünkü sabah gelip o cenazeyi kaldıramayacağım, eroin almazsam. Vazifemi yapamayacağım. O işleri hallettik. Ondan sonra artık karar verdim. Bu illetten kurtulacaktım. Gidip annemle konuştum." diyor.
Tedavi olmak için Akdeniz Üniversitesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma Uygulama Merkezi'ne (AMBAUM) başvuran M.P. 6 gün ayakta tedavi gördüğünü, bu süreçten sonra 5 ay tekrar eroin kullanmaya başladığını söylüyor. Ancak kendini toparlayıp yeniden tedavi sürecine girdiğini ve bağımlılıktan kurtulmayı başardığını vurgularken, yaşadığı güzellikleri iki cümleyle özetliyor: “Yeniden doğmuş gibiyim. Yazı, kışı bütün mevsimleri yeniden görmeye başladım.”