P24 - Bağımsız Gazetecilik Platformu tarafından yapılan yazılı açıklamanın tamamı ise şöyle:
14 Aralık sabahı başlatılan polis operasyonu ile Türkiye üzerindeki 'diktatörleşme' gölgesi hiç kuşkuya yer bırakmayacak şekilde, iyice koyulaşmıştır. Terörle mücadele birimlerinin hedeflerinin başında, ülkenin güçlü iki medya kuruluşunun yer alması, 'polis devleti'ne adım adım yürüyüş konusunda niyetleri ve nihai hedefin niteliğini ortaya koymaya yetmektedir. Türkiye hızla karanlık sulara çekilmektedir.
Savcılık tarafından ortaya konulan hukuksal gerekçeler, baştan sona 'Eski Türkiye' formatlarını hatırlatmaktadır. Metinde devlete karşı bir yapı oluşumundan bahsedilmekte, muğlak ve afaki bir dille adeta bir toplum tehdit edilmektedir. Bu bakımdan sabah erken saatlerde başlatılan operasyonların, başta KCK olmak üzere evvelce tanık olunan pek çoğu ile taşıdığı benzerlikler ortadadır.
Devlet ile, devlete şimdi hâkim olan otoriter eğilimli yeni zihniyet, hukukun yürütmenin siyasi emellerine kullanımına alabildiğine açarak, dünyaya adeta şu mesajı haykırmaktadır: 'Bizim özgürlük ve haklarla, demokrasiyle hiçbir işimiz kalmadı.'
P24 olarak demokratik bir Türkiye'nin özlemiyle, özgürlük ve hak mücadelesinin yanındayız. Şiddetle özdeşleşmediği sürece, hiçbir gerekçe ifade, toplantı-gösteri ve medya özgürlüğünü kısıtlamayı, yok etmeyi hedef alamaz.
Çatlak sesi susturma, farklı görüşleri boğma, tek tip ve tek sesli toplum yaratma niyeti, sadece ve sadece polis devleti formatına, despotizme yakışır. Türkiye'nin böyle bir model içinde yeri yoktur ve asla olmayacaktır.
P24 olarak, 14 Aralık sabahı başlatılan ve esas olarak medyayı, ve özellikle 17 Aralık 2013'ten bu yana yolsuzluk dosyalarını haber ve yorumlarla halka aktarmayı sürdürmüş meslektaşlarımızı hedef alan bu operasyonu kabul edilemez buluyor ve kınıyoruz.
14 Aralık operasyonu Türkiye'nin sancıları gitgide artan medya sektöründeki husumetlerin ve kutuplaşmanın bir an önce son bulması gerektiğini, özgürlük odaklı mesleki dayanışmanın hayati önemini bir kez daha göstermiştir. Unutulmamalıdır ki 'iki yanlış bir doğru etmez'. Zaman, despotlaşma sürecine karşı ortak ve gür bir sesle itiraz etme, karşı çıkma zamanıdır.
Pınar Türenç: Medya açısından unutulmayacak bir gün yaşıyoruz
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Samanyolu televizyonu ve Zaman gazetesine yönelik operasyonların, muhalif sesleri susturma çabasının sonucu olduğunu söyledi. Türenç, “Bugün, Türk medyası açısından unutulmayacak bir gün. 17 Aralık gibi, herhangi bir darbe günleri gibi, 12 Eylül gibi bugün de unutulmayacak.” dedi.
TGF: Bakanların ve çocuklarının hırsızlıklarını yazanlar cezalandırılıyor
Türkiye Gazeteciler Federasyonu(TGF) ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, medya kuruluşlarına yönelik operasyonun 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını unutturmak için muhalif gazetecilere yönelik olduğunu söyledi.
CİHAN