MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin Düzce İl Teşkilatını ziyaret ederek, partilerle basına kapalı toplantıda bir araya geldi. Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, Anayasa değişikliğine ilişkin referandum konusundaki bir soru üzerine, Anayasa değişikliği görüşmelerine katıldıklarını ve ''hayır'' oyu kullandıklarını söyledi. 12 Eylülde yapılacak referandum konusunda görüşlerinde bir değişiklik olmadığını ifade eden Bahçeli, ''Halk oylamasında, Milliyetçi Hareket Partisi Meclisteki duruşunu, halkıyla paylaşarak devam ettirecektir'' dedi. Son günlerdeki ''eksen kayması'' tartışmalarına ilişkin bir soruyu yanıtlarken de Bahçeli, şunları söyledi: ''Eksen tartışmasına Milliyetçi Hareket Partisini dahil etmenin anmalı var mı? Hükümet 'eksende bir kayma yok' diyor. Sayın Cumhurbaşkanı da 'eksende kayma yok' diyor ama bazıları da bir eksen kayması olduğunu söylüyor. Takas anlaşması yapılıyor, arkasından Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunda konseyin 15 üyesinden 13'ü İran'a yaptırım konusunda 'evet' oyu verirken, Türkiye ve Brezilya 'hayır' oyu kullanıyor, bir de çekimser oy var. Arkasından da Sayın Başbakan 'eksen kayması yoktur' diyor. Demek ki Batı ekseninde intikayı sürdürüyorsa, Birleşmiş Milletler kararına da 'hayır' diyorsa o zaman acaba Batı eksenindeki bir politikada belli bir figüran olarak mı görev üstlenmiş oluyor.'' Bahçeli, PKK'nın bazı illerde eylem yapacağı iddialarına ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine de şöyle konuştu: ''Terörle mücadeleyi partiler üstü değerlendirmekte yarar var. Özellikle açılım konusu iktidar tarafından gündeme getirildikten bugüne kadar geçen sürede yüzü aşkın Mehmetçik ve emniyet mensubu ile korucu şehit verilmiştir. Çok sayıda da yaralımız oldu. Burada dikkat çeken ve özellikle düşünmemiz gereken bir şey var. Terör tırmanıyor bunu kimse inkar edemez. Terör tırmanırken bir şey daha yapıyor. Birincisi, alan hakimiyetini yaygınlaştırıyor, yani alan hakimiyetini coğrafyamız üzerinde genişletiyor; ikincisi ise olay inisiyatifini ele almaya çalışıyor. Bunları iyi değerlendirmek lazım. Bugün Güneydoğu illerinde ve ilçelerinde baş gösteren terör, şimdi Karadeniz, Akdeniz, İç Anadolu ve İstanbul'da da kendini gösteriyor. Demek ki bir alan genişlemesi, hakimiyetin yaygınlaştırılması ve olay inisiyatifi söz konusudur. Bunun manası çok açıktır. Olay inisiyatifi demek, terör yapanların 'istediğim zaman istediğim yerde, istediğim kuruma, istediğim kişiye eylem yapabilirim' demektir. Bu nedenle Silahlı Kuvvetlere, polis teşkilatına yapılan saldırılara bakmamız lazımdır. Eğer karakol basılıyorsa, askeri birlikler taranıyorsa, uzaktan kumandayla lojmanlar tahrip ediliyorsa, burada şehitler veriliyorsa o zaman olay inisiyatifi bölücü terör örgütünün elinde demektir. Hal böyleyken hükümeti yönetenler, terörle mücadele eden kurumlar oturup bu iki kavrama göre kararlar almalıdır.''