Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Türkiye-
Suriye Ekonomik Forumu Birinci Toplantısı'na katılmak üzere özel
uçak ANA ile saat 09.50'de Suriye'nin başkenti Şam'a gitti.
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, 23
Nisan Resepsiyonu'nda parti kapatmalarına yönelik ''kesinleşmiş
mahkeme kararları'' formülünü olumlu bulduğunu söyledi. Erdoğan, ''Var olan süreç içerisinde böyle bir adım atmanın doğru olup olmadığı konusunda henüz bir karar vermedik, sürece yönelik olarak da milletvekilleriyle yapılan toplantılar devam ediyor" dedi.
Erdoğan, Türkiye-Suriye Ekonomi Forumu Birinci Toplantısı'na katılmak üzere Suriye'ye hareketinden önce,
Esenboğa Havalimanı'nda
basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye ve Suriye arasında imzalanan Serbest
Ticaret Anlaşması'nın 1 Ocak 2007 tarihinde yürürlüğe girdiğini belirterek, bu
anlaşma uyarınca oluşturulan Türkiye-Suriye Ekonomik Forumu'nun bugün ilk toplantısını gerçekleştireceğini belirtti. Erdoğan, Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşşar
Esad ve Başbakan Naci Itri ile görüşeceğini belirtti.
Erdoğan, forumda, Türkiye-Suriye
ekonomik ilişkilerinin geleceği, sınır bölgelerinin geliştirilmesi, karşılıklı doğrudan yatırımlar ve iş konseyinin ticari ilişkilerin gelişimindeki rolünün ele alınacağını ifade etti. Erdoğan, Esad ve Itri ile yapacağı görüşmelerde iki
ülke arasındaki siyasi ilişkiler ve bölgesel konuları değerlendirme fırsatı bulacağını söyledi.
Erdoğan, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin son dönemde çok olumlu düzeyde seyrettiğine işaret, gerek ticari ilişkiler gerek siyasi sorunların çözümü için Suriye ile işbirliğini geliştirmek için yoğun çaba harcadıklarını vurguladı. Erdoğan, çabaların somut sonuçlar verdiğini ve bundan büyük mutluluk duyduklarına işaret ederek, ziyaretinin siyasi, ekonomik ve bölgesel sorunların çözümüne katkı sağlayacağına inandığını söyledi.
Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Erdoğan, Suriye ile
İsrail arasındaki ilişkilerde iki ülkenin Türkiye olan güvenlerinde artış yaşandığına işaret ederek, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu noktada bölgede, bütün ülkelerin yönetimleriyle olsun, bölgedeki ülkelerin bütün siyasi aktörleriyle olsun sürekli görüşmelerimiz oluyor. Bunların da faydalarını her geçen gün görüyoruz. Oluşan güven, Türkiye'nin bu noktadaki adeta bir arabulucu rolü üstlenmesini gerektiriyor. Örneğin Irak'ta Sünniler seçime girmeme durumundayken, yapılan çalışmalar neticesinde Sünniler seçime katılmış ve parlamentoda yer aldıkları gibi artık yönetimde az da olsa bir etki oluşturmuşlardır.
Burada uygulayacağımız barış diplomasisi inanıyorum ki gerek Irak'ta gerek Suriye-İsrail arasında gerek İsrail-
Filistin arasında inşallah beklenen neticelere olumlu katkılar sağlayacaktır.''
Türkiye'nin uyguladığı barış diplomasisi sonucunda, yıllardır bir araya gelmeyen
Pakistan Devlet Başkanı
Pervez Müşerref ile
Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai'nin, 10. Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer döneminde Türkiye'de bir araya geldiğini hatırlatan Erdoğan, bu zirvenin ikincisini gerçekleştirmek için çalışma başlattıklarını vurguladı.
Başbakan, Suriye-İsrail sorunu için de aynı tür çalışmaların yürütüldüğünü belirtti. ''İki ülkenin liderlerini bir araya getirme gibi bir düşünceniz var mı'' şeklindeki soruya ise Erdoğan, yapılan çalışmaların bu yönde olduğunu, ilk olarak tarafların
tayin ettiği görevlilerin bir araya getirilmesinin düşünüldüğünü, görüşmelerden olumlu sonuçlar alınması halinde liderler düzeyindeki çalışmaların başlatılacağına inandığını dile getirdi.
Erdoğan, Türkiye'nin, Suriye'ye geçmişten beri olumlu yaklaşım içinde olduğuna işaret ederek, ''Bu ilişkilerin olması demek, sizi o ülkede bazı şeyleri söylemenizden geri atmaz veya bazı şeyleri söylemenizi yok hale getirmez. Yine onları rahatlıkla söyleyebilirsiniz. Biz de bunları gittiğimizde rahatlıkla söyleyebiliriz. Bizim Suriye ile olan ilişkilerimizde böyle bir şey gündeme gelmediği gibi olmayan bir şeyi varmış gibi gösterme gayretine girmemiz çok zordur, yanlış olur.
Bu olayda hava sahamızın ihlali de söz konusu oldu. Daha sonra Suriye ve İsrail tarafıyla bu konuyu görüştük. Suriye tarafı katiyetle böyle bir şeyin olmadığını söylemiştir. İsrail de kendine göre, 'burada böyle bir çalışma var biz bunu böyle yaptık' demiştir.'' MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin,
23 Nisan Resepsiyonu'nda parti kapatmalarına yönelik, ''kesinleşmiş mahkeme kararları'' formülünü kendisinin nasıl değerlendirdiği yönündeki soruya ise Erdoğan, ''Bu yaklaşımı olumlu gördüğünü'' belirterek, var olan süreç içerisinde böyle bir adım atmanın doğru olup olmadığı konusunda henüz bir karar vermediklerini, sürece yönelik olarak da milletvekilleriyle yapılan toplantıların devam ettiğini söyledi. Erdoğan, toplantılardan sonra savunmaya yönelik adımı atıp atmamaya karar vereceklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, önümüzdeki ya da daha sonraki hafta görüşmelerin ve toplantıların tamamlanmış olacağını anlatarak, ''Bunun sonucunda süreci hızlandırma konusunda karar vereceklerini'' söyledi.
Erdoğan, bir gazetecinin, ''Süreci hızlandırmaktan
ek süre talebini mi kastediyorsunuz'' sorusunu, ''Evet'' diye cevapladı.
Öte yandan Başbakan Erdoğan'ı uğurlamaya gelen
protokol üyelerinin
soğuktan dolayı ellerini ovuşturduğu gözlendi.
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'te soğuk havadan dolayı montunu giydi. Basın mensuplarının görüntü aldığını gören Çiçek, basın mensuplarına yayınlamayacakları görüntü çekmemelerini isteyerek, "Boşuna çekmeyin nasıl olsa yayınlamayacaksınız. Sizde
hasta olacaksınız" dedi. Protokol üyeleri arasında yer alan
Başbakanlık bürokratının ise Erdoğan'ı uğurlama esnasında
sakız çiğnediği görüldü. Basın mensuplarının görüntü aldığını gören bürokrat çiğnediği sakızı yuttu.