POLAT ALEMDAR VE ADAMLARI DA SERBEST BIRAKILMAMIŞ MIYDI?
Bu ülke böyle bir ülke işte.
Rahmetli Turgut
Özal Cumhurbaşkanıyken kendi suikastçisini bulamadı. Hangi siyasi
cinayet aydınlatılabildi?
Bu anlamda söyleyeceksek eğer,
Türkiye dünyanın en karanlık ülkelerinden birisi, maalesef! Yıllardır derin devletçilik oyununun kurbanı bir ülke, bir millet var bu topraklarda!
Evet neler oluyor?
Danıştay saldırısının Türkiye'yi laik-anti laik ekseninde kutuplaşmaya, gerginlik ve
kaos ortamına sürüklemeye çalışan güç odaklarınca planlanmış, örgütlü bir saldırı olduğu muhakkak. Türkiye'nin kaderine hükmettiğini sanan derin provokatörlerin harekete geçeceği son 3 aydır yazılıyordu.
AKP hükümetine yeni cumhurbaşkanını seçtirmemek için tüm yollar denenecekti. Bireylerin değil, devletin derin birimlerinin provokasyonu tehdit ediciydi. Suikasta azmettiren, 1999'dan beri yeni konsept belirleyen Yeni
Ergenekon, "siyasi sonuçlar düşünerek" kanlı düğmeye basmıştı.
Polis, şubat ayındaki
Küre Operasyonu sırasında Sauna Çetesi benzeri 11 ayrı grubun faaliyet gösterdiğini belirlemişti. Danıştay'a saldırı düzenleyen grup belirlenen 11 ayrı gruptan biriydi. Bu grupların birbirleriyle üst noktada irtibatı bulunuyor.
Kilit bilgi Arslan'ın cebinden çıkan VKGBH kartvizitiydi. TİT'in bugünkü devamcıları olan Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi (VKGBH) ve
Ulusal Birlik Partisi'yle birlikte başka bir ulusalcı oluşum Türk Solu dergisi.
Kim bunlar ve ne yapmak istiyorlar?
Bir yıl içinde ülke çapında 190 şube açtılar ve sıkı durun yükselen güç Türk milliyetçiliğini kullanarak 3 milyona yakın üye kaydettiler. İlçeler hatta köylerde bile örgütleniyorlar. Mesela Mersin'de 70 bin üye kaydedilmiş.
Kürt-Türk savaşı için seçilen provokasyon şehri Mersin'de yeni olaylar bekleyin.
Dün
kavga edilen Perinçekgiller'le bugün kol kola yürüyorlar. Biri geriyor, diğeri vuruyor.
Film, 1980 öncesini andırıyor. Dergileri 250 bin basılıyor, bir milyondan fazla tüzük teşkilatlara gönderilmiş durumda. Giriş aidatları 40 YTL, yıllık üyelik aidatı ise 100 YTL olmasına rağmen, süratle büyüyorlar. Genel merkez olarak bir senede 1,5 trilyon lira para harcanmış.
Söylemleri ilginç. PKK'ya karşılar. İddialarına göre, Türkiye'deki
sivil toplum örgütlerinin yüzde 93'ü dışarıdan destekleniyor.
Kim kimdir, kimin eli kimin cebinde yıllardır araştırdıklarını öne sürüyorlar. Bilgi kirlenmesi savaşı için ortam hazırlıyorlar. 21 bin tane büyük şirketin 19 bininin Mason olduğunu belirtiyorlar. Bu milliyetçi söylemleri nedeniyle DYP veya MHP'ye oy verecek bir kitle topluyorlar!
Her
seçim öncesi toplum mühendisliğine soyunan Ergenekon, her seferinde sandıkta hezimete uğramasına rağmen pes etmiyor. Muhtemel bir
erken seçimde MHP ve DYP'yi Meclis'e sokup
CHP ile üçlü
koalisyon kurdurmak ve CHP'li bir cumhurbaşkanını yeni parlamentoya seçtirmek ana
hedefleri!
Bundan sonraki
psikolojik terör savaş taktiği ve hedef, sağ ve soldan meşhur aydın, gazeteci-yazar veya bir siyasi olabilir.
Meclis'te 360'ın üzerinde milletvekili bulunan bir iktidarı seçim tarihini erkene almaya zorlamak kolay değil. Bu sebeple de "En kötüye hazırlanın", yeni provokasyonlar sahneye konabilir. Zira hükümet, derin devletçilik oyununu gördü ve rest çekti.
Bakalım üst noktada duran ulaşılamayan güç Ergenekon'un kirli derin devletçilik oyunu, kesin hezimete uğrayacak mı? Danıştay provokasyonu, derin çeteleri temizlemek için hükümetin eline güçlü bir koz verdi. Bakalım becerebilecekler mi?
Nuh Gönültaş / BUGÜN