TBMM Genel Kurulunda, AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından yapılan açıklamalara ilişkin eleştirilere
cevap veren
Aksu, saldırının ardından yakalanan 27 kişiden 8'inin tutuklandığını, 61 kişinin ise olayla ilgili bilgisine başvurulduğunu anlattı.
Olayla ilgili çok yönlü araştırmanın sürdürüldüğünü belirten Bakan Aksu,
soruşturma kapsamında
İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü'nün dün görevinden uzaklaştırıldığını bildirdi.
Abdülkadir Aksu,
katil zanlısı Ogün Samast'ın Samsun'da fotoğraf ve görüntülerini çekerek basın mensuplarına dağıttığı tespit edilen 5 polisin görevden alındığını, 5 jandarmanın ise görev yerinin değiştirildiğini hatırlattı.
Kendilerinin suskunlukla eleştirildiğine dikkati çeken Aksu, ''Konuşulması gereken yerde konuştuk. Soruşturmanın gizliliği kuralını bozmayacak şekilde açıklamaları yaptık. Bilgi kirliliği sorumlusu nasıl ben olurum. Yıllarca değişik kademelerde görev yapmış biri olarak
yetki sınırlarımda hareket ediyorum'' diye konuştu.
-''BİRAZ SABREDİN''-
Bakan Aksu, olayla ilgili iddiaların tamamının
Cumhuriyet savcıları tarafından çok yönlü araştırıldığını, bu araştırmalar devam ed
erken müfettişlerin de soruşturmalarını sürdürdüğünü söyledi.
Yargılama sonunda,
cinayetin zanlıları ve uzantılarının hak ettikleri cezaya çarptırılacaklarını ifade eden Aksu, şöyle devam etti:
''Soruşturma bitmeden güvenlik görevlilerini yıpratıcı yorumlara girilmemelidir. Tüm güvenlik görevlileri birlik ve bütünlük içinde çalışıyorlar. Hiç kimse güvenlik kurumlarını karşı karşıya getirmekten bir medet ummasın. Olayın bağlantıları kimlerdir? Muhakkak ortaya çıkarılacaktır. Sorumluların hepsi bulunacak. Biraz sabredin.''
Bu arada, İçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu'nun, Genel Kurulda Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin konu üzerinde yaptığı 25 dakikalık konuşma sırasında, cinayet zanlısı Ogün
Samast'ın soyadını dil sürçmesi sonucu birkaç kez
''Samsat'' olarak söylemesi dikkati çekti.
-PLAKALARA KESİLEN TRAFİK CEZALARI-
CHP İstanbul
Milletvekili Mehmet Sevigen,
trafik cezaları konusundaki
gündemdışı konuşmasında, İstanbul'un trafik sorununun çözümü konusunda 4 Bakandan oluşan
komisyon toplantılarının ardından
trafik cezalarına zam geldiğini ileri sürdü.
Yüzlerce
taksici ve minibüsçü esnafına trafik kurallarını ihlal etmemelerine rağmen ceza yazıldığını iddia eden Sevigen, ''
Maliye Bakanının kasasının boş kısmını doldurmak için arkadan vurmalar devam ediyor. Hiçbir suçu ve kusuru olmayan sürücülerin
araç plakalarına arkadan ceza yazılıyor'' diye konuştu.
-''PLAKAYA KESİLEN CEZALAR, POSTAYLA TEBLİĞ EDİLİYOR''-
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ise
şoför esnafının sorunlarının çözümüyle yakından ilgilendiğini belirterek, trafik kusuru işleyen sürücülere ulaşılamaması veya araçlarının durdurulamaması halinde plakalarına ceza yazıldığını bildirdi.
Görüntü cihazlarıyla kusuru tespit edilen veya görevlilerce plakaya kesilen cezaların postayla tebliğinden sonra sürücülerden tahsil edildiğini kaydeden Bakan Aksu, ''Trafik sorunu, ülkemizin en önemli gündem maddesi olarak yerini koruyor. Her yıl binlerce insan ölmekte veya
sakat kalmakta. Araçlarını hız limitlerine ve trafik kurallarına uygun sürenler, cezaya konu olmayacaklar'' diye konuştu.
Taksicilerin güvenliğinin sağlanması konusunda koruyucu kabin ile
alarm sistemi üzerinde çalışmaların sürdüğünü belirten İçişleri Bakanı Aksu, pek çok ülkede kullanılan koruyucu kabinlerin tercihlerin ön sırasında yer aldığını söyledi.
-ORGAN NAKLİ-
AK Parti Uşak Milletvekili Alim Tunç ise Dünya Kanser Haftası ve
organ bağışı konusunda gündemdışı konuştu.
Tunç,
2020 yılından itibaren dünyada her yıl 20 milyon
kanser vakası olacağının tahmin edildiğini söyledi.
Türkiye'de kanser ilaçlarının yan etkisinin kaldırılması için yılda 1.5 milyon dolar harcandığını kaydeden Tunç, 48 ilde kurulan Kanser Erken Teşhis ve Tedavi Merkezlerinin her ile yaygınlaştırılması gerektiğini bildirdi.
Alim Tunç, Türkiye'de 40 bin
diyaliz hastası bulunduğuna da dikkati çekerek, bunların 5 yıllık diyaliz masrafının 10 milyon doları bulduğunu anlattı.
Her gün bir kişinin
karaciğer veya
kalp nakli yaptıramadığı için öldüğünü ifade eden AK Parti'li Tunç, ''Organ bağışıyla ilgili eğitim veya kültür sorunumuz yok. Organların nereye, nasıl bağışlanacağı, aileden nasıl alınacağı gibi koordinasyon sistemi yok. Bu tür bir koordinasyon sistemi kurulmalıdır'' diye konuştu.
Genel Kurulda, gündemdışı konuşmaların tamamlanmasının ardından CHP'nin grup önerisinin görüşülmesine geçildi.