Davutoğlu,
Ermenistan ile
Türkiye arasındaki
protokolün Bursa'da iki
ülke futbol takımları arasında yapılacak maçtan önce imzalanacağını söyledi.
ABD'de 1 hafta içine sığdırılan toplantıların Türkiye'nin potansiyelini yansıttığını anlatan Davutoğlu, bölgesinde ve küresel platformda Türkiye'nin öneminin arttığını, her konuda görüşüne başvurulan ülke haline geldiğini söyledi.
"EKİM AYI BARIŞ DİPLOMASİSİ AYI OLACAK"
Ekim ayının barış ve diploması ayı olacağının altını çizen
bakan, "Bu ay dış
politika alanında yoğun geçecek. Dış politika
gündeme AB birliği ile görüşmeler başlayacak.
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Barroso ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi
Olli Rehn ve AB Ortak Dış Politika ve Savunma Yüksek Temsilcisi Javier Solana ile görüşmeler yapılacak,
akşam oradan Nahçıvan'a geçeceğim.
Türkçe konuşan ülkeler zirvesine Cumhurbaşkanımız
Abdullah Gül ile birlikte katılacağım. Bu
trafik Türkiye'nin Avrupa ve
Asya arasında bir gün içinde ne kadar yoğun diploması trafiği içinde bulunduğunu göstermesi bakımından önemli." diye konuştu.
KAFKASLAR'DAKİ GELİŞMELER
Ekim ayının en önemlisi gündem maddesin de Kafkaslarla ilgili yapılacak çalışmalar olacağını belirten Davutoğlu, "Türkiye Ermenistan arasında normalleşme çalışmaları çerçevesinde Ermenistan ile aramızda mutabık kalınan parafe edilmiş protokol,
anlaşma metni şeklinde imzalanacak. Bu bağlamda Kafkaslardaki gelişmeleri yakından takip edeceğiz. 8-9 Ekim'de
Aliyev Sarkisyan bir araya gelecek. Bütün bu süreçlerle Türkiye-Ermenistan normalleşmesi, gerekse Karabağ süreci ile Kafkaslar kalıcı barış ve istikrarın temini için gayret sarf ediyoruz." dedi.
PROTOKOL MAÇTAN ÖNCE İMZALANACAK
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bir soru üzerine Ermenistan ile Türkiye arasındaki protokolün Bursa'da iki ülke futbol takımları arasında yapılacak maçtan önce imzalanacağını söyledi. Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan'ın maça katılıp katılmayacağı sorusuna ise Davutoğlu," Maça gelmesi bizi mutlu eder. Ancak gelse de gelmese de süreç devam edecek açıklamasını yaptı. Davutoğlu, gazetecilere Türkiye-Ermenistan protokolünün meclise sevk edilmesi ile onaylanmasının aynı şey olmadığını hatırlattı.
"TÜRKİYE- ALMANYA İLİŞKİLERİ KÖKLÜDÜR SEÇİMLE DEĞİŞMEZ"
Bakan,
Almanya'da yapılan
seçimlerin iki ülke ilişkilerin ve Türkiye'nin AB üyeliğini etkileyip etkilemeyeceği şeklindeki soruya ise şöyle
cevap verdi: "Seçimler Alman halkının kendi iradesini sergiliyor, saygı duyulması gereken seçimlerdir. Türk-Alman ilişkileri o kadar köklüdür ki, bir seçim sonucuyla değişikliğe uğramaz. Kim iktidara gelirse gelsin sonuç değişmez. Türkiye-
AB ilişkileri ise herkesin saygı göstermesi gereken uluslararası taahhütlere dayalı ilişkilerdir, bu taahhütlerin herhangi bir seçim sonucuyla etkilenmeyeceğini düşünüyoruz."
İRAN'A YAPTIMI TÜRKİYE'Yİ DE ETKİLER
Dışişleri Bakanı Davutoğlu,
İran'a nükleer programı ve
füze denemeleriyle ilgili olarak yeniden
yaptırım gündeme gelmesi hakkında ise şunları söyledi: " Bizim üç temel ilkemiz var. Biri insani amaçlı nükleer çalışmalara karşı değiliz. İnsanı amaçlı çalışmalar her ülkenin hakkı. Dünyanın nükleer
silahlardan arınmasını, bölgede nükleer silah olmasını istemiyoruz. Japonya'ya atılan nükleer bombaların etkisi halen görülüyor. Problemlerin diplomatik yollarla çözümünden yanayız. Askeri müdahaleler masada olmamalı. Türkiye kimden gelirse gelsin her türlü gerginliğine karşıdır. İran'a yaptırım uygulanması başta komşusu olan Türkiye'yi yakından etkiler yaptırımların gündeme gelmemesi için BM
Güvenlik Konseyi'nde yoğun çaba harcıyoruz. Zaten İran, Uluslararası
Atom Enerjisi Kurumu ile yakın ilişki içinde."
"KİMSENİN YARGI KARŞISINDA AYRICALIĞI YOK"
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, DTP'li milletvekillerini durumunun 'AB ile temaslarda sorun olup olmayacağı' şeklinde bir soruya kimsenin yargı karşısında ayrıcalığa sahip olmadığını, yargının her şeyin üstünde tutulması gereken bir kurum olduğunu ifade etti. Davutoğlu, " Türkiye bir hukuk devletidir. Normları bellidir. Hiç kimse yargı karşısında ayrıcalığa sahip değil.
Yargı her şeyin üstünde tutmamız gereken kurumdur. Adaletin sağlıklı işleyeceğine inanıyorum Ben
kriz olmadan çözüleceği umuyorum." dedi.
(CİHAN)