Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, İmralı Cezaevi’nde görev yapan personel için kalacak yer yaparken, küçük çaplı bir ceza infaz kurumu da yapmayı uygun gördüklerini belirterek, bundan farklı sonuçlar çıkarılmasını doğru bulmadığını söyledi. Şahin, "Terörist başının kaldığı odaya başka bir hükümlüyü vermemiz asla mümkün değildir" dedi. Terörist başı Abdullah Öcalan’ın yanına terör örgütü üyelerinin konulmasının mümkün olmadığını dile getiren Şahin, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 25. maddesine göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından hüküm giyenlerin tek kişilik odalarda kaldıklarını, yanlarına başkalarının konulamayacağını vurguladı. Terör örgütü ele başının da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığını anımsatan Şahin, bu nedenle F tipi yüksek güvenlikli ceza infaz kurumunda cezasını çektiğini, tek kişilik hücrede kaldığını ve kalmaya devam edeceğini söyledi. ÖCALAN'IN ODASINDA KİMSE KALAMAZ İmralı’da infaz koruma memuru, silahlı kuvvetler mensubu olmak üzere bine yakın personel bulunduğunu belirten Şahin, şöyle konuştu: "Ancak bunların kaldıkları yerler, şu anda şartları uygun olmayan yerlerdir. Biz bunların kalacakları yerleri yeniden inşa etmeyi, gerçekten barınabilecek mekanlar haline getirmeyi düşündük. Bunu yaparken ilerde başka hükümlüler için de kullanılabilir düşüncesiyle 5 veya 6 kişi için tek kişilik odalar olmak üzere ceza infaz kurumu yapmayı planladık. Bu, ilerde başka hükümlülerin de buraya nakli uygun görülebilir veya düşünülürse onlar için de burasının kullanılması düşüncesinden kaynaklanmıştır. Eğer bu kişiler, yani daha sonra 5-6 kişinin gönderilmesi halinde bunlar, terörist başının odasında kalacak değiller. Bunların odaları ayrı ayrı olacak. Dolayısıyla birlikte kalmaları diye bir şey söz konusu değildir. Orada tek hükümlü bine yakın kamu görevlisi şu kadar masraf... Neden böyle bir adada bu kadar masraf tek kişi için yapılsın? Başka hükümlülerin de kalacağı ceza infaz kurumu haline getirilsin. Bunda herhangi bir sakınca olmaması gerekir diye düşünüyorum. Bir tek kişi için bu kadar güvenlik görevlisi, bu kadar infaz koruma memuru, bu kadar masrafa doğrusu yazıktır diye düşünüyorum. O nedenle orası 5-6 değil, belki daha fazla insanın orada kalabileceği bir yüksek güvenlikli ceza infaz kurumu haline getirilebilir. DİSİPLİN CEZALARI VAR Terörist başının kaldığı odaya başka bir hükümlüyü vermemiz asla mümkün değildir. Bu yönde yorum yapanlar bilmeden konuşmaktadır." Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 25. maddesinde iyi hali olan hükümlülerin F tipi cezaevlerinde belli günlerde iyi halli olması koşuluyla Cumhuriyet Savcısı’nın da kontrolünde diğer hükümlerle kısa süre görüşebileceğini anlatan Şahin, "Ancak şu andaki haliyle terörist başının böyle bir haktan da yararlanmasını pek mümkün görmüyoruz. Çünkü avukatlarıyla yaptığı her görüşmede dışarıya mesajlar vermektedir. Nitekim birçok da hücre cezası almıştır. Dolayısıyla 25. maddede öngörülen düzenlemeyi uygulamamız şu anda mümkün görünmemektedir" diye konuştu. Şahin, mahkumların eğer iyi hali söz konusu olursa sohbet hakkından yararlanabileceğini, Öcalan'ın da durumunu düzeltip, ’bu işleri bırakın, bomba ile kavga ile olmaz’ derse, belki savcıların yeni bir değerlendirme yapabileceğini ifade etti. İmralı’ya her zaman inşaat malzemeleri taşımanın ve müteahhit göndermenin sorun olduğunu belirten Şahin, "Personel için kalacak yer yaparken küçük çaplı bir ceza infaz kurumu da yapmayı uygun gördük. Bundan farklı sonuçlar çıkarılmasını, doğrusu isabetli bulmuyorum. Yaklaşımımız sadece budur" dedi. -"AB’NİN DAYATMASI DEĞİL"- "İleride kavramı ne kadarlık bir vadeyi kapsıyor? Bu kararın AB’nin dayatması sonucu alındığı iddialarına ne diyeceksiniz?" sorusunu da Şahin, "AB’nin dayatması değil. Kimi, ne zaman oraya göndereceğiz, şu anda öngörmüş değiliz. İlerde belki ihtiyaç olur düşüncesiyle böyle bir infaz kurumu inşa etmeyi planladık. Müteahhit de sanırım görevine başlamış olacak. Öncelikle, söylediğim barınma mekanlarını yapacak" diye yanıtladı. Şahin, "Kuzey Irak’ta halen terör örgütünün elebaşılığını yapan kişilerden bazıları, Türkiye’ye gönderilebilir ve onlar da İmralı’da bulunur şeklinde değerlendirme yapmak mümkün mü?" sorusu üzerine, "Şu anda böyle bir değerlendirme yapacak durumda değilim. Bütün bunları bekleyip göreceğiz. İzin verirseniz şu anda bu konuda hiçbir yorum yapmayayım" dedi. AA