Adalet Bakanı Mehmet Ali
Şahin,
Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı
Zekeriya Öz ve
Mehmet Ali Pekgüzel hakkında soruşturma açılmasına gerek duyulmaması ve Baş
bakan Recep
Tayyip Erdoğan hakkında 3 YTL'lik ceza veren hakime soruşturma açıldığı yönündeki iddiaları
cevapladı
Adalet Bakanlığı'nda kimseye özel muamele yapılmadığını vurgulayan Bakan Şahin, gelen ihbar ve şikayetlerin ise objektif bir şekilde değerlendirildiğini söyledi.
Almanya'da başlayan
Deniz Feneri davasına da değinen Bakan Şahin, dava karara bağlanana kadar hiçbir kimsenin veya kurumun suçlu ilan edilemeyeceğinin altını çizdi.
Şahin, "
Ankara Cumhuriyet Savcılığı da bu konuyla ilgili bir soruşturma açtı. Onun sonucunu bekleyin! Bu soruşturmaları yapacak olan biz değiliz; çünkü yargı organı değiliz." dedi.
AK Parti 19
Mayıs İlçe Kongresi'nde katılmak üzere
Samsun'a gelen Bakan Şahin, Samsun Adliye Sarayı'na dönüştürülmesi planlan eski tekel binalarını inceledi. İnceleme sonrasında Bakan Şahin, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Adalet Bakanlığı olarak kimseye özel muamele yapmadıklarının altını çizen Bakan Şahin, "
Hakim ve savcılarımızla ilgili bir
takım ihbar ve şikayetler, Bakanlığımızın ilgili birimlerince objektif ölçüler içerisinde değerlendirilir. Bu değerlendirme sonuçları, müsteşarlığımıza, bana gelir. Biz de bu değerlendirmeler paralelinde kararlarımızı veririz. O nedenle bir takım hakim ve savcılarımızın isminden bahsederek bir değerlendirme yapmamız uygun olmaz. Biz, bakan, müsteşar ve diğer arkadaşlarımız, hakim ve savcılarımızla ilgili her hangi bir ayrım yapmayız.
Teftiş ve inceleme
raporları neyi gerektiriyorsa, o raporlar istikametinde hareket ederiz. Hiçbir hakim ve savcı arkadaşımız, bizim hasmımız değildir. Onlar bizim
mesai arkadaşlarımızdır; ama
yasa ve yönetmelikler gereği bir takım tespitler yapılmışsa bu tespitler ışığında değerlendirmeler yapılır." dedi.
2008 yılı içerisinde Adalet Bakanlığı'na gelen 4 bin şikayetin değerlendirildiğini; yapılan değerlendirmelerde ise yüzde 4'ü ile ilgili işlem yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Şahin, "Bu ihtiyaçlar da yasa ve yönetmeliklerin ortaya koyduğu ilkeler çerçevesinde cereyan etmiştir. O nedenle falana şöyle yaptınız, filana böyle yaptınız şeklindeki değerlendirmeler isabetli değildir. Bu çalışmaları yapanlar da birinci sınıfa ayrılmış hakim ve savcı arkadaşlarımızdır. Onlarım değerlendirmelerine itibar ediyoruz. Benim kişisel değerlendirmem değildir." diye konuştu.
"ASKERLE İLGİLİ İŞLERE ADALET BAKANLIĞI BAKMAZ"
YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun askere gitmemek için
çürük rapor aldığı şeklindeki tartışmalar ile ilgili soruya Bakan Şahin, "Askerle ilgili işlere Adalet Bakanlığı bakmaz. Askere alma ile ilgili işlere
Milli Savunma Bakanlığı bakar." cevabını verdi.
Almanya'da başlayan Deniz Feneri davasına da değinen Şahin, dava karara bağlanana kadar hiçbir kimsenin veya kurumun suçlu ilan edilemeyeceğinin altını çizdi.
Bir suç işlendiğinde soruşturmayı siyasi otoritenin değil, bağımsız yargı organlarının, savcıların yaptığını vurgulayan Adalet Bakanı Şahin, "Savcılarımız dava açmayı gerek görürlerse yargı devreye girer. İnsanlar suç işleyebilirler. Haklarında bir takım isnatlar olabilir; ama isnatlar bir yargı kararına bağlanana kadar da hiç kimseyi suçlu ilan etmek mümkün değildir. Biz
iktidar olarak her türlü usulsüzlüğün ve yolsuzluğun üzerine bu zamana kadar ciddiyetle gittik bundan sonra da gideriz. Babamızın oğlu olsa fark etmez; ama dava Almanya'da devam ediyor. Eğer onun Türkiye'ye uzantısı var ise ona benzer suçlar işlenmiş ise kuşkusuz ki bağımsız yargı organları üzerlerine düşen görevi yapar. Nitekim Ankara Cumhuriyet Savcılığı da bu konuyla ilgili bir soruşturma açtı. Onun sonucunu bekleyin! Bu soruşturmaları yapacak olan biz değiliz; çünkü yargı organı değiliz." şeklinde konuştu.
Yanlışlık varsa bunu ortadan kaldırmanın görevi olduğunu belirten Şahin, beyaz rengin en ufak bir lekeyi gösterdiğini söyleyerek, AK Parti Hükümeti olarak konulara herkesten daha fazla titizlikle yaklaştıklarını kaydetti.
Muhalefete de yüklenen Adalet Bakanı, "Benim
siyasetçilere, siyasi parti yetkililerine
akıl verme gibi bir görevim yok. Ama her ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de siyasetin bir düzeyi olmalıdır. Birbirimizi kırmadan Türkiye'nin sorunlarını çözmeye odaklanarak siyaset yapmalıyız diye düşünüyorum. Muhalefet kuşkusuz olacaktır. Muhalefet yol gösterici olmalıdır. İktidarın eksik bıraktığı konularda 'Biz iktidar olsaydık bunu şöyle yapar daha da başarılı olurduk' demek bana göre yapıcı bir iktidar anlayışıdır. Ama sürekli itham ederek, çamur atarak muhalefet yapma anlayışının artık çağımızda geçerli olmadığı kanaatindeyim. Bunu da haklın tasvip etmediğini düşünüyorum." diye konuştu.
CİHAN