Bozkır, soruya doğrudan cevap vermek yerine sözkonusu isimlerin gazetecilik faaliyetlerinden yargılanmadığını iddia etti.
Temaslarda bulunmak üzere Brüksel’de bulunan Bozkır, CEPS (Avrupa Siyaset Araştırmaları Merkezi) düşünde kuruluşunda konuştu. Basın hürriyetine ilişkin çok sayıda soruya muhatap olan Bozkır, Türkiye’nin doğru yolda olduğunu, yurtdışında yanlış algılar üretildiğini savundu.
Zaman ve Cihan’a akreditasyon uygulanmayan toplantıda Bozkır’a ‘Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne değerler ve standartlar için girmek istediğini söylediniz. Samanyolu Grubu Başkanı ve ZAMAN Genel Yayın Müdürü 14 Aralık’ta tutuklandılar. Dumanlı tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalırken Karaca iki aydır hapishanede. Karaca ve Dumanlı silahlı terör örgütü yöneticiliğinden yargılanıyor. Zaman’a büyükelçi iken siz de mülakatlar verdiniz. Karaca ve Dumanlı’nın terörist olduğuna inanıyor musunuz?’ sorusu yöneltildi.
Bozkır’a zor soru: Karaca ve Dumanlı terörist mi? | Samanyolu Haber
Türkiye’de Avrupa Birliği üyelerinde olduğu gibi kuvvetler ayrılığı ilkesi olduğuna işaret eden Bozkır, hükümetin yargıya müdahele edemeyeceğini söyledi. 14 Aralık operasyonları ile ilgili AB’nin pazar günü yaptığı açıklamalardan ve gösterdiği tepkiden büyük hayalkırıklığı yaşadığını ifade eden Bozkır, Karaca ve Dumanlı’nın gazetecilik faaliyetlerinden yargılanmadıklarını iddia etti. Dumanlı’nın kendisini yargılayan hakime soruşturmasının iki haber ve bir makaleden yapılıp yapılmadığı sorusuna ‘evet’ cevabı verdiği kamuoyuna yansımıştı.
Bozkır halen hapishanede bulunan gazetecilerin isimlerini de sayarak, gazetecilik dışı faaliyetlerden tutuklandıklarını; gazetecilerin dokunulmaz olmadığını savundu.
Bozkır’a ayrıca Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (SGT) dün yayınlanan basın hürriyeti endeksinde Türkiye’nin 180 ülke arasında 149. olduğu hatırlatılarak, ‘kim haklı? Siz mi STG mi?’ sorusu yöneltildi. AB Bakanı uluslararası medya kurumlarının bilgilerini tetkik etmeden raporları kaleme aldıklarını savundu.