Bakanlık, talepleri toplamak ve değerlendirmek için Ankara ve Van'da birer merkez oluşturacak. Merkezler çalışmaya başlayınca aileler, hızlı bir şekilde gönüllü evlerine yerleştirilecek. Tezcan, ''Evim Evindir Van'' kampanyası hakkında AA muhabirine yaptığı açıklamada, sivil inisiyatif olarak başlayan ve valiliklerin desteğiyle gelişen kampanyanın, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının koordinasyonu altına girdiğini belirtti. Tezcan, ilk prototip çalışmayı yapan İstanbul Valiliğinin, ilk etapta 60 aileyi getirmek için bütün ön hazırlıkları tamamladığını anlattı. 5 kişilik bir ailenin İstanbul'a getirilerek Kartal'da bir eve yerleştirildiğini söyleyen Tezcan, ''Kanser hastası bir kadın, 3 çocuk ve 85 yaşında bir babaanne. Bir hayırseverimiz, oğlu için yaptırdığı evi boşaltıp onlara verdi'' dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in, bu konuyla ilgili koordinatör olarak görevlendirdiği, daha önce Van'da 7 yıl vali yardımcılığı yapan Ömer Özcan'ın, bu işin ön hazırlığını yapmak üzere Van'da bulunduğunu anlatan Tezcan, şöyle devam etti: ''Kampanya ile ilgili Ankara'da bir merkez oluşturuluyor. Şu ana kadar değişik noktalara, valiliklere, televizyon programlarına, gazetecilere, bana ulaşan yüzlerce başvuru var. Bunların hepsi Ankara'da Bakanlığa bağlı tek merkezde toplanacak ve burada bir e-mail adresi ve telefon numarası belirlenecek. Kampanyaya katılmak isteyen gönüllüler de bundan sonra buraya başvuracak. Bakanlık görevlileri, gönüllülerin hepsiyle tek tek görüşecek ve evleri de görecek. O evler eşyalıysa eşya envanteri çıkarılacak, kaç odası var, kaç kişilik aileyi barındırabilir, depreme dayanıklı mı, çevresinde okul, hastane var mı? Bütün bunları içerecek bir veri tabanı oluşturulacak. Yani tüm Türkiye çapında gönüllülerden oluşan bir veri tabanı oluşturulacak.'' Ahmet Tezcan, bu arada Van'da da bir irtibat noktası oluşturulacağını belirterek, burada kampanyanın içeriğinin Vanlılar'a anlatılacağını ve diğer çalışmaları yürüteceğini kaydetti. Tezcan, merkezler çalışmaya başlayınca ailelerin hızlı bir şekilde gönüllü evlerine yerleştirileceğini bildirdi. -''Eşya ve hayvanlarını bırakıp gitmek istemiyorlar''- Bu süreci Van dışında geçirmek isteyenlerin tespitinin yapılacağını, o insanların evinin depremde aldığı hasar ve eşya durumunun belirleneceğini anlatan Tezcan, şöyle devam etti: ''İnsanlar, eşyalarını ve hayvanlarını bırakıp bir yere gitmek istemiyorlar. Bu insanların eşya ve mal varlıklarının güvence altına alınması gerekiyor. Bununla ilgili olarak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı depolar oluşturmayı düşünüyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile de görüşülecek. Devlet, o insanların eşyalarını ve hayvanlarını zimmete alacak. Böylece çok daha rahat hareket imkanı sağlanacak. Geri döndüklerinde, herkes kullanılır durumdaki eşyasını ve hayvanını geri alabilecek.'' Projenin, afet sonrası özellikle kış süreci geçene ve devlet kalıcı konut yapıncaya kadar geçecek süreci kapsayacağını anlatan Tezcan, ''Çift yönlü, yani gidişi ve gelişi olan bir proje. Gidişi olan, gelişi olmayan bir proje değil. Bu, gidecek olanların da onları alacak olanları da düşündüren en önemli konu. Gelir de gitmezlerse... Yok öyle bir şey. Gelecekler ve dönecekler. Devlet onlara kalıcı konut yapınca memleketlerine dönecekler. Çift yönlü mağduriyeti önlemek için bunun bütün prosedürü oluşturulacak'' diye konuştu. -''Geçici istihdam da sağlanacak''- Güvenlik ve hukuki bütün tedbirlerin alınacağını kaydeden Tezcan, İstanbul Valiliğinin hem evini açacakları hem de gelecekleri soruşturduğunu anlattı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in diğer illere gidecek Vanlılar'a bütün desteği devletin verebilecek durumda olduğunu açıkladığını anımsatan Tezcan, ''Devlet, her türlü eğitim ve sağlık desteğinde bulunacak. İaşelerin sağlanması konusunda da yardımcı olunacak. Geçici istihdam da sağlanacak'' dedi. Üniversite sınavına gireceklere kurs, üniversitede okuyanlara burs verme noktasında da çalışmalar yapılacağını kaydeden Tezcan, ''Bu ailelerin, Van dışında üniversitede okuyan çocukları iki kere mağdur oldular. Hem ailelerinden gelen yardım kesildi hem de tatilde nereye gidecekler? Bayramda bu çocuklar nereye gidecek? Bütün bunların düşünüldüğü çok kapsamlı bir proje'' diye konuştu. -''Veri tabanı oluşturulacak''- Gazeteci Tezcan, projenin birçok faydası da olacağını ifade ederek, şu bilgileri verdi: ''Bundan sonra herhangi bir felaket anında devletin elinde kimlerin gönüllü olacağına ilişkin sürekli güncellenen bir veri tabanına sahip olacak. Türkiye'nin her yerinde, kimler öncelikli olarak yardımcı olabilir? Bunların veri tabanı oluşacak. Bundan sonra insanlar 'Biz nereye başvuralım' diye uğraşmak yerine devletin kendilerine ulaşmasını bekleyecekler. Burs, kurs vermek isteyenler, psikolojik destekte bulunmak isteyenler dahil... Bütün illerden talep topluyoruz. Öncelikli olarak, afetin gerçekleştiği ile yakın iller değerlendirilecek. Öncelikle evinde eksiksiz eşyası olanlar tercih edilecek. İlk gelen aileyi İstanbul'daki evime almayı çok istedim. Valilik, 'Bu işte duygusallığa bakamayız, eksiksiz bir ev dururken, sizin evinize yerleştiremeyiz' dedi.'' -''Yabancı basın çok şaşırdı''- Yabancı basının, kampanyayı çok şaşırtıcı bulduğunu anlatan Tezcan, bu kampanyanın benzerlerinin, Türk kültüründe 1400-1500 yıldır var olduğunu ve uygulandığını kaydetti. Batılı gazetecilerin, Türkiye'de etnik ve kültürel bölünmüşlük algısı yaratmak için çok uğraştıklarını belirten Tezcan, şöyle konuştu: ''İçeriden de bu konuda uğraşlar hala devam ediyor. Onlar, kampanyanın bu kadar büyük ilgi görmesinden rahatsız oldular. Bu oluşturulan hava, sanal bir algıydı. Bu algıyı oluşturmak isteyenlerin elindeki bomba ellerinde patladı. Türkiye'nin sadece birkaç bin kilometre kareden ibaret bir ülke olmadığını fark ettiler. Onların çok canları sıkıldı. Van'a gidip de oraları görüp, destek ve yardımlarda bulunan genç bir iş adamı, bana bir mektup gönderdi. 'Vanlıların, sizin projenizden bahsettiğine kulak misafiri oldum. Kendilerini sistemin dışında zannederken, aslında sistemin içinde olduklarını ve sevildiklerini fark etmiş olmaları, bir milyon çadıra bedel bir duygu yarattı' diyor. Yani asıl önemli olan tarafı da budur.'' Ahmet Tezcan, gazeteci Nevzat Çiçek'in, Varto depreminden sonra yapımına başlanan ve 40 yılın ardından geçen yıl tamamlanan 2220 deprem konutunun hala boş olduğunu ortaya çıkardığını ifade ederek, konutlara elektrik ve su bağlantısı yapıldıktan sonra depremzedelerin bu konutlara taşınacağını bildirdi.