Kalealtı Mahallesi yüz yıllardan beri kutsal sayılan balıklara ev sahipliği yapıyor. Balıkların bölgeye yerleşme tarihleri kesin olarak bilinmiyor ama en az 500 yıllık bir geçmişe sahip olduğu tahmin ediliyor. Susuzluk dere ve göletlerde balıkların yaşam şartlarını da zorlaştırdı. 

Elbistan merkeze 13 kilometre uzaklıkta yer alan Kalealtı Mahallesi sakinleri, bu günlerde hummalı bir çalışma ortaya koyuyor. Mahalleliler, kutsal bildikleri balıkların ölmemesi için yaşadıkları gölete sürekli olarak su taşıyor. Susuz kalan gölete bazen yakınlarda bulunan bir haneden bazende uzak mekanlardan tankerlerle su getiriliyor. Mahalle Muhtarı Ahmet Türkan, susuzluk dolayısıyla çok sayıda balığın öldüğünü ifade etti ve yüzlerce balığın aynı akıbete uğramaması için sürekli olarak göletin doldurulduğunu bildirdi. 

Muhtar Türkan, "Göletin tarihi çok eski en az bin yıllık var. Burada kız kalesi var. Roma İmparatorluğu'ndan kalma. O zamandan beri burada kaynak var. Buradaki balıklarda kutsal. Burada balıkları yiyen kişiler, inançsız kişiler ise başlarına bela geliyor. Sıkıntı geliyor." dedi. Türkan, "Bu balıkların suyu çekildi, kuraklıktan dolayı. Belediyeden kepçe istedik. Temizledik ama kaynağı fazla müdahale edemedik. Balıklarımızdan bazıları zayi oldu. 10-15 balık öldü. Bulanık suyu duru hale getirmek için takviye su getiriyoruz. İtfaiyeden su getirdik. O da çare olmadı. Haftada iki defa su takviyesi yapıyoruz. Daha evvel yaşım 50 ama böyle bir şey görmedim. Benden evvel insanlarda böyle bir şey görmemişler. Buraya su Şardağı’ndan geliyor. Kıbrıs harekatında bizler küçüktük. Burada balık yoktu. Harp bitti balıklar buraya geldi. Urfa ve Darende’deki balıkların aynısı burada var." ifadesini kullandı. 

Mahallenin yaşlılarından İsmail Türkkaya ise "Burası billur gibiydi daha önce. İlk defa böyle kuraklık görüyorum. Çevreden su getirip buraya akıtıyoruz. Balıklar oksijen alsınlar diye." şeklinde konuştu. 

Şanlıurfa Balıklı Göl ve Darende de bulunan yaralı balıklar gibi Elbistan’daki balıkların kutsal olduğuna inanılıyor. Öyle ki yörede, bu balıkların savaşta yaralandığı ifade ediliyor. Balıkları tutan, zarar veren ya da yemek için avlayanların başlarına çeşitli olaylar geldiği iddia ediliyor. Yaşlılar, başlarına çeşitli olaylar gelenleri bariz isimlerle örneklendirirken, balıkların göleti terk edip yakınlarda geçen Ceyhan Nehri’ne kaçmaması da bir işaret olarak nitelendiriliyor.

CİHAN