Siyaset, sanat ve iş dünyasının ardından esnaf da plandan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Özellikle balyoz satan
küçük esnaf, isimlerinin böyle bir iddia çerçevesinde anılmasından rahatsız oldu.
Esnaf, "Satışlara olumlu ya da olumsuz yönde bir etkisi olmadı. Ancak en kötü
demokrasiler bile
darbeden iyidir." diyerek tepkilerini dile getirdi.
Taraf gazetesinde yayınlanan darbe iddialarını içeren
Balyoz Eylem Planı, balyoz satıcısı esnafı da etkiledi. Eskiye oranla satışı büyük oranda azalan, sadece belli başlı iş yerlerinde talebe göre üretilen balyoz, ilk olarak
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ankara'da makam aracının içinde kilitli kalması ile gündeme geldi. Korumaları tarafından kapıları kilitlenen aracın içinden uzun süre çıkarılamayan Başbakan Erdoğan, çevredeki bir inşaatta bulunan balyoz ile makam aracının camları kırılarak araçtan çıkarılmış ve hastaneye alınmıştı. Bu olayın ardından uzun süre balyoz konusu konuşulmuş, hatta bir milletvekili olayda kullanılan balyozu satın alarak siyasi
mesaj vermeye çalışmıştı.
Bu olayın ardından inşaat işçilerinin vazgeçilmezi olan balyoz, çok farklı bir konuyla yeniden gündeme geldi. Taraf gazetesinin duyurduğu ve kamuoyunda büyük tepkilere neden olan ve darbe iddialarını içeren Balyoz
darbe planı, yeniden dikkatleri bu yöne çevirdi. Her kesimden konuya ilişkin tepkiler dile getirildi. Demokratik yönetimlerinde yeri olmayan darbe iddialarına karşı
siyaset, sanat, iş ve üniversite çevrelerinden demokrasi dışı tutumlara ve anlayışlara karşı tepkiler yükseldi.
Konunun direkt olarak etkilediği başka bir kesim ise küçük esnaf oldu. Geçimini kıt kanaat sağlayan hırdavatçılar da, balyoz satıcıları olarak isimlerinin böyle bir iddia ile anılmasından rahatsız oldu. Plana ilişkin bilgilerin kamuoyunda yer almasının ardından basın yayın organlarından gelişmeleri takip ettiklerini belirten balyoz satıcıları, olayın balyoz satışlarına dönük direkt etkisinin olmadığını söyledi. Hırdavatçı
Mustafa Demir, yıllardan beri bu işi yaptıklarını belirterek, basında yer alan bilgilerin balyozu daha popüler hale getirmediğini söyledi. Küçük esnaf olarak kendi isimlerinin demokrasi dışı girişimlerle anılmasından rahatsızlık duyduklarını, en kötü demokrasinin bile darbe girişimlerinden daha iyi olduğunu anlattı. Hükümetlerin demokratik teamüller çerçevesinde görev yaptıklarının söyleyen Demirci, iddiaları tasvip etmediklerini anlattı.
Bazı hırdavatçılar ise kendi sorunlarının siyasi olayların bile önüne geçtiğini dile getirdi. Esnaf, Uluslararası para Fonu Başkanı Başkanı'na
ayakkabı fırlatılması gibi sansasyon oluşturan olayların ardından ilgili esnafın olumlu yönde etkilendiğini ancak bu olayda kendilerine şu ana kadar olumlu bir yansıma olmadığını dile getirdi.
(CİHAN)