Elinde balyoz olan...
Toplumda yaygın olarak kullanılan ve bir tür
kriz çözme yöntemi olarak görülen bir söz var: "Elinde çekiç olanlar herkesi çivi gibi görür." Buradan hareket ederek şu
Balyoz Darbe
Planı konusuna gelirsek belki şöyle demeliyiz:
"Elinde balyoz olanlar herkesi ezilecek malzeme olarak görür."
Nitekim şu
Balyoz Planı denilen
darbe hazırlığında milletin bir balyoz ile bir daha ayağa kalkmamak üzere ezilmesi planlanmış.
Balyoz planı bugüne kadar ortaya çıkan
darbe planları içinde en korkunç, en kanlı ve en hastalıklı olanıdır.
12
Eylül Bayrak Harekâtı planı esas alınarak hazırlanmış. Bu da Balyoz Planı'nın sonuçlarının
12 Eylül gibi olacağını gösterir.
12 Eylül'de çocuk yaştaki insanlar darağaçlarında sallandırıldı.
Türkiye bütünüyle bir yarı açık cezaevi haline getirildi.
Türkiye'yi 12 Eylül'e getiren günleri hatırlayın.
Türkiye'de 11 Eylül'e kadar kan akıyor, ülkenin her yerinde
sıkıyönetim var, asker yönetime ortak fakat 12 Eylül günü yönetime el konulunca kan duruyor!
Balyoz Planı'nın esası tam bir kontrgerilla taktiğidir.
Önce bir kısım kişilere bir kısım suçlar işlettiriliyor.
Sonra bu suça müdahale edilip kanlı şekilde bastırılıyor.
Bu arada oluşturulmak istenen toplumsal hassasiyet için topluma medya vasıtasıyla yön veriliyor.
Mevcut hükümetin sıkıyönetim ilan etmesi sağlanıyor.
Ortam gerekli görülen kanlı oyunlarla olgunlaştırılınca da yönetime el konuluyor.
Şimdi...
Balyoz Planı'nda dikkatimi çeken bir nokta var.
Plana göre ki plan 2003 yılında hazırlanmış, planın icra aşamasında toprağa gömülü silahların çıkarılarak kullanılmasından söz ediliyor.
Oysa Ergenekon çerçevesinde yapılan kazılarda ortaya çok sayıda silah ve mühimmat çıktığında Genelkurmay Başkanı "TSK'nın yeraltında artık silahı yoktur. En son silah da 1998 yılında toprak altından çıkarılarak depolara kaldırılmıştır" diyordu.
Madem öyle bu sözü edilen silahlar nedir?
İşte bu, 2003 yılında yeraltındaki silahlar durumu söz konusu, o halde bu durum Balyoz Planı'nı Ergenekon'a bağlar!
Asıl vurgulanması gereken noktalardan biri de
Balyoz Darbe Planı hazırlandığında
Orgeneral Hilmi Özkök
Genelkurmay Başkanı, bugünkü Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ da darbe günlükleri 2003-2004 döneminde Genelkurmay İkinci Başkanı'ydı.
Mustafa
Balbay günlüklerinde Şener
Eruygur,
İlker Başbuğ'dan şikayetçiydi.
Niçin?
Bu süreçte Özkök'ün yanında yer aldığı için.
Balyoz Planı'nı hazırlayan
Çetin Doğan diyor ki; "
Hilmi Özkök Paşa'nın plandan haberi vardı."
Evet doğru, haberi vardı ve sizi sürekli takip ettirdiği için siz bu planı yürürlüğe koyamadınız!
İlker Başbuğ ise sizlere göre Özkök'ün adamıydı!
NUH GÖNÜLTAŞ - BUGÜN