İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na 7 sayfalık dilekçe veren Doğan'ın avukatı Celal Ülgen, askeri savcılığın yaptırdığı bilirkişi raporlarının ve TÜBİTAK raporunun bilimsel değerlendirmesini yapan ABD'den iki uzman kuruluştan rapor aldıklarını hatırlattı. Balyoz planının yer aldığı CD'lerin sahte olduğunu öne süren Ülgen, TÜBİTAK raporunu veren üç bilirkişi hakkında ayrıca suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. Dilekçede, "Askeri savcılığın yaptırdığı ve dosya içinde bulunan bilirkişi raporu bir belgenin yaratılış tarihinin, yazarının, son değişikliğinin her zaman değiştirileceğinin mümkün olduğunu belirtmektedir. Bu nedenle gerek savcılığın ve gerekse başvurduğumuz mahkemelerin tahliye talebi için ret kararlarında bu konuların kanıt olarak kabul edildiğini görmekteyiz." dedi. Hem TÜBİTAK'ın hem de askeri savcılığın raporlarını Cyber Diligence ve Computer Investigative Associates adlı iki şirkete gönderdiklerini ifade eden Ülgen, hem askeri savcılığın hem de TÜBİTAK'ın raporlarının değerlendirmesini istediklerini kaydetti. ABD'de bilgisayar araştırma kurumu olan Cyber Diligence tarafından hazırlanan raporda "Eldeki delillerin kaynağı ve teknik yöntem, soruşturma ve usul açısından tüm çarpıklıklar göz önünde bulundurulduğunda, bu belgelerin sahte olması muhtemeldir ve herhangi bir yargı sürecinde kullanılmaları son derece sakıncalıdır" denildiği dilekçede yer aldı. Yine dilekçede, bilgisayar soruşturma kurumu olan Computer Investigative Associates'in hazırladığı raporda ise, "Orijinal ya da orijinal gibi görülen sistemin yetkili bir hukuki analiz uzmanı tarafından incelenmemesi durumunda, herhangi bir bilgisayar dosyasında, dokümanlardaki üst verilerin veya zaman damgasındaki tarihlerin doğruluğu şüphelidir ve gerçek olarak kabul edilemez" denildiği kaydedildi. Bu durumda, Başsavcılığın, iki bilirkişi raporu ile dosya içindeki TÜBİTAK ve askeri savcılığın yaptırdığı iki adet bilirkişi raporunu İTÜ ya da İstanbul Üniversitesi bilgisayar bölümüne göndererek üç uzmanın bu raporlar üzerindeki görüşünü alması gerektiğini savunan Ülgen dilekçede, "Esasen son sunduğumuz iki adet bilirkişi raporunun yanlış bir yönünü kanıtlayacak tek bir bilirkişi çıkacağını da düşünmemekteyiz. Ancak bilim kuşkuyu zorunlu kılar. Kuşku olmadan gelişme olmaz. Bu nedenle bir kez de adını verdiğimiz üniversitelerden bir rapor alınması ikna olmanız için gerekmektedir." dedi. Doğan'ın ve Balyoz soruşturmasında tutuklu bulunanların büyük bir hata ile hürriyetlerinden yoksun kaldıklarını savunulan dilekçede, "Ortaya çıkan bu yeni durum karşısında bir gün bile tutuklu kalması özgürlüğün yasadışı bir biçimde engellenmesi sayılacaktır. CMK 103 gereğince kovuşturmaya son verilmesini ve tutuklama önleminin geri alınmasını diliyoruz." denildi. CİHAN