Keşke Anadolu Müslüman Olmasaydı diyen sonra da inkar eden rektör Alıcı'yı ses kayıtları yalanlıyor. İşte rektörün söylemedim dediği hakaret dolu sözlerin bant kaydı...
Cumhurbaşkanı Sezer’in ısrarı ile atanan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Alıcı, CHP’lilerin düzenlediği bir toplantıda İslam dinine hakaret içeren ifadeler kullandı. İslamiyet’i geri kalmışlığın sebebi olarak gösteren Alıcı, “Keşke AnadoluMüslüman olmasaydı.” diye konuştu. Osmanlı’nın kovduğu akıl ve bilimin Avrupa'da geliştiğini ifade eden Alıcı, “1450'li yıllarda matbaa bulundu ve hızla Avrupa'da yayıldı. Biz, 250 yıl sonra matbaayı kullanabildik. Matbaayı Müslüman olmayan halk kullandı, gelişti. Keşke o zamanlar Anadolu Müslüman olmasaydı.” ifadelerini kullandı. Tuhaf açıklamalarını siyasi değerlendirmelerle sürdüren Alıcı, CHP’nin, genel seçimleri ölümüne alması gerektiğini savundu.
İNKAR ETTİ
Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Emin Alıcı, bir toplantıda sarfettiği, "Keşke Anadolu Müslüman olmasaydı." şeklindeki sözleri kabul etmedi.
Anka Ajans tarafından yapılan haberde Prof. Dr. Alıcı'nın, 1450'li yıllarda bulunan matbaanın Osmanlı İmparatorluğu'nun dinî tutumu sebebiyle 250 yıl sonra Anadolu'ya geldiğini söylediği belirtiliyor.
Bu habere tepki gösteren Rektör Alıcı, matbaayla ilgili açıklama yaptığını ancak "Anadolu Müslüman olmasaydı" şeklindeki bir söz telaffuz etmediğini söyledi.
Alıcı, "Başka birisi böyle bir şey söyleyebilir ama ben söylemedim. 1450 senelik Anadolu aydınlanmasında matbaanın yerini belirttim ama Anadolu'nun diniyle imanıyla ilgili bir şey söylemedim." diye konuştu.
DEÜ'nün 2006-2007 akademik yılı açılışı için SabancıKültür Merkezi'ne giden Rektör Prof. Dr. Emin Alıcı, misafirleri kapıda karşılayarak tek tek ellerini sıktı.
Gazetecilerin bu arada mikrofon uzatmasıyla cevap vermek zorunda kalan Alıcı, Anka Ajans'ın, ellerinde konuşma kaseti olduğunu belirtmesine karşılık, "Yok böyle bir şey. Hazırlanmış bir ses kaydı olabilir. Orada bulunan 75 kişi de benim bunları söylemediğime şahitlik yapabilir. Böyle bir konuşma olmadı. Bugün mahkemeye vereceğim. Bütün istediğim adaletin çabuk sonuçlanması, bu olayın aydınlanması." şeklinde konuştu.
Gazete haberlerinde eşi olarak takdim edilen kişinin eşi olmadığını, eşinin Süryani değil Müslüman olduğunu da belirten Emin Alıcı, kendi dini hakkındaki sorulara ise "Burası laik bir ülke. Herkes her istediğini olabilir. Özgür bir ülke. Ben sizin şeyinizi (dininizi) soruyor muyum? Beni ilgilendirmiyor. Üstelik bir insanın inançlarının sorgulanmasını doğru bulmuyorum. Ben başka bir insanın inançlarını sorgulamıyorum, kimsenin de benim inançlarımı sorgulamasını doğru bulmuyorum." diye cevap verdi.
Alıcı, sözkonusu haberin komplo olup olmadığı yönündeki soruya karşılık ise "Ne olduğunu bilemeyeceğim ama bu işin içinde olanlar, sürecin sonunda cezasını çekecek." derken toplantıda Anadolu Aydınlanması, Atatürk'ün Anadolu'ya getirdiği şeyler hakkında görüş belirttiğini kaydetti.
Toplumun şu anda linç psikolojisi içinde olduğunu savunan Alıcı, hükümete yönelik eleştirilerinin temelinde dinî duygularının mı yattığı şeklinde bir soruya karşılık da şunları söyledi: "Bunun iktidarla veya başka bir şeyle ilgisi yok. Orada bulunan bir gazeteci arkadaşımızın, gerçek olmayan bilgileri aktarmasından başka bir şey değil. Orada 75 kişi vardı, hepsinin ismi belli, onlara gidip sorabilirsiniz."
Alıcı son olarak, siyasete atılmayı düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine, "Ben doktor olmayı planlıyorum." dedi.
Sitemizi kullanmaya devam
ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz.
Detaylı bilgi almak için Çerez Politikasını ve Gizlilik Politikasını inceleyebilirsiniz.