Baransu yayınladığı Balyoz belgeleriyle gündemi sarsmıştı

Balyoz darbe planına ilişkin hazırladığı haberler ve yayınladığı belgelerle ülke gündemini sarsan Mehmet Baransu, örgüt suçlamasıyla mahkemeye sevk edildi.

Baransu yayınladığı Balyoz belgeleriyle gündemi sarsmıştı

Bugün  örgüt üyesi gibi gösterilen Baransu'ya belgelerin yayınladığı 2010 yılında siyasiler ve gazeteciler destek olmuştu.

O dönemde bunun kendilerine karşı yapıldığını anlatan siyasiler, şimdilerde Balyoz darbe planının ‘kumpas' olduğu iddialarına sarıldı. Taraf'ta yer alan haberde, Fatih Camii'nin bombalanması, Türk jetlerinin düşürülmesi ve yüzlerce gazetecinin tutuklanması gibi vahim iddialar içeren darbe planı belgelerle desteklenerek okuyucuya sunulmuştu. Habere ilişkin açıklama yapan dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, “Balyoz'u biliyorduk.” ve “Balyoz'a prim yok.” gibi ifadelerle Baransu'nun iddialarını desteklemişti. Ayrıca Erdoğan, “Son zamanlarda bazı gazetelerde görüyorsunuz. Bu iş artık gizli kapılar ardında kalmıyor. Artık yok öyle. Her şey ortaya çıkıyor. Bundan sonra Kimbilir neler çıkacak. Ne olursa olsun boynumuzu asla bükmeyeceğiz. Vatandaşını tehdit olarak gören anlayış çağ dışıdır.” demişti. AKP genel başkan yardımcısı Hüseyin Çelik Balyoz'u ‘dehşet verici' olarak nitelerken, dönemin TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahintümör' benzetmesini kullanmıştı. AKP'nin o zamanki grup başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı ise “Artık darbe ve kaos planlarının yapılmadığı bir ülkede yaşamak istiyoruz. Bu darbe iddiası araştırılmalı ve gereği mutlaka yapılmalı.” demişti. Bugün Baransu'nun gözaltına alınmasına alkış tutan yandaş medyanın durumu da çok farklı değil. Taraf'ta belgeler yayınlandıktan hemen sonra, 21 Ocak 2010'da Sabah “Balyoz gibi iddialar” başlığı ile çıkarken, Yeni Şafak da darbe planını “Balyoz tüy dikti” başlığı ile okuyucularına sunmuştu. Diğer yandan haberde kullanılan belgeleri dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Turan Çolakkadı'ya teslim eden Baransu gözaltına alınırken, haberde imzası olan Yasemin Çongar ile Yıldıray Oğur'un ifadelerine dahi başvurulmaması da dikkat çekti.

İşte AKP'nin önde gelen isimleri ile gazetecilerin o dönemde söyledikleri:

Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan: “Hukuk dışı girişimlere izin vermeyeceğiz. Siz zannediyor musunuz ki biz bunları hiç duymuyoruz. Ama biz işimize baktık. Ne yazık ki onlar da işlerine baktılar. Kirli planlara asla prim vermeyeceğiz. Son zamanlarda bazı gazetelerde görüyorsunuz. Bu iş artık gizli kapılar ardında kalmıyor. Artık yok öyle. Her şey ortaya çıkıyor. Bundan sonra Kimbilir neler çıkacak. Ne olursa olsun boynumuzu asla bükmeyeceğiz. Vatandaşını tehdit olarak gören anlayış çağ dışıdır.”

Dönemin TBMM başkanı Mehmet Ali Şahin: “Toplumda da kurumlarda da zaman zaman yanlış yapanlar olabilir. Hukuk, yanlış yapanları, diğer insanlara zarar vermeden, tümörleşmiş dokuların diğer dokulara zarar vermeden ayıklanması gibi etkisiz hale getirir.”

Dönemin AKP genel başkan yardımcısı Hüseyin Çelik: “Halkın oylarıyla iş başına gelen bir hükümete karşı bu tür tezgâhların ortaya çıkması tek kelimeyle dehşet vericidir. Bu dehşet verici olayın tüm ayrıntılarını yargı mutlaka araştırmalı ve ortaya çıkartmalıdır.”

Dönemin AKP genel başkan yardımcısı Salih Kapusuz: Bundan kimse geriye dönüp başka beklentilerin içine girmesin, kapalı devre yaşanması mümkün değil, bizim arzumuz şudur; bundan sonra bu ve benzeri konuların yaşanmaması için herkes üzerine düşeni azami gayreti göstermeli

Dönemin devlet bakanı ve AB baş müzakerecisi Egemen Bağış: “Darbeler tarihte kalmış kara lekelerdir. Artık Türkiye'de böyle şeyler bitmiştir.”

Dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün: “Bir gemi dolusu çocuğu havaya uçurma planları var. Yargı bunlarla ilgili gereğini yapıyor ama dışarıda bakıyorsunuz ana muhalefet lideri başta olmak üzere bunları küçümsemek için küçük göstermek için adeta hiç olmamış göstermek için 'yakalananlar planlı mıydı, bunlara başkası tuzak kuruyor' diye yaklaşımını da kolayca sergileyebilen bir tutum var. Yazıktır, günahtır. Şimdi bir gemi dolusu çocuk havaya uçurulsaydı da sonra biz bunları kim havaya uçurdu diye onu mu arasaydık?”

Dönemin AKP grup başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı: “Artık darbe ve kaos planlarının yapılmadığı bir ülkede yaşamak istiyoruz. Bu darbe iddiası araştırılmalı ve gereği mutlaka yapılmalı.”

Dönemin Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş: “Parlamentoda bulunanların üzerine düşen sorumluluk, Türkiye'de ciddi bir anayasal reform sürecini başlatmaktır. Bu olmadığı takdirde biz çok darbe teşebbüslerini konuşuruz.”

Gazeteci Abdurrahman Dilipak: “Balyoz darbe planı, artık kanıksadığımız, mide bulandıran, utanç verici darbe planı. Âleme ibret olarak bu plan sahiplerinin yargı önüne çıkartılması gerekir.”

Gazeteci Mustafa Karaalioğlu: “İlk defa bir listede adım geçmiyor. Önemli olan tutuklanacak gazetecilerin ne dediğinden çok dayanışma yapılacak gazetecilerin ne yapacağı.”

Gazeteci Ali Bayramoğlu: “Askeri vesayetin üzerine gidilince hainlikle suçlanıyorsunuz. Biz sadece gazeteci değiliz, demokrasi isteyen insanlar olarak tarafız.”

Gazeteci Etyen Mahcupyan: “Bu listelerden ortaya çıkan bir başka durum var ki, hala darbe yanlısı olan gazeteciler var ve bunların sayısı darbe karşıtlarından çok.
<< Önceki Haber Baransu yayınladığı Balyoz belgeleriyle gündemi sarsmıştı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER