Baransu'ya 52 yıl hapis talebiyle ilgili yeni gelişme

Taraf yazarı Mehmet Baransu ve gazetenin eski Sorumlu Yazıişleri Müdürü Murat Şevki Çoban hakkında “Gülen’i bitirme kararı 2004’te MGK’da alındı” başlıklı haber nedeniyle 52 yıl hapis istemiyle açılan dava hakkında yeni gelişmeler ortaya çıktı.

Baransu'ya 52 yıl hapis talebiyle ilgili yeni gelişme

  • Savcılığın hazırladığı gazeteciler hakkında hazırladığı iddianame, İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından iki gerekçeyle reddedildi.
  •  İlk gerekçe, savcılığın eksik soruşturma yapmış olması. İkincisi, davanın yetkili Ankara mahkemelerinde görülmesi gerektiği.
  • Dava dosyası bu gerekçelerle Ankara'ya gönderildi ancak Ankara mahkemeleri de “Ben yetkisizim” derse yetkili mahkemenin tespiti için dosya Yargıtay’a gidecek.
Alınan bilgiye göre, savcılığın hazırladığı iddianame, İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından iki gerekçeyle reddedildi. İlk gerekçe, savcılığın eksik soruşturma yapmış olması. Zira savcılık, MGK belgelerini yayımladığı için “Devletin güvenliğine yahut iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaları basın ve yayın yoluyla ifşa etme” suçundan gazeteciye 52 yıl hapis istedi ancak bu belgelerin kimden temin edildiğini soruşturmadı. Belgeleri korumakla yükümlü MGK yetkililerinin de dinlenmesini talep etmedi. Taraf'ın haberine göre; Savcılığın iddianameyi reddetmedeki bir diğer gerekçesi ise; davanın yetkili Ankara mahkemelerinde görülmesi gerektiği.

YARGITAY’A GİDEBİLİR
İddianameyi bu gerekçelerle iade eden İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne karşı Savcı Mehmet Aydın’ın attığı adım ise; bir üst mahkemeye itiraz etmek oldu. Üst mahkeme olan İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, itiraz başvurusunu değerlendirdi ve mahkemenin gerekçelerini haksız bularak iddianamenin kabul edilmesine hükmetti. Bu karar üzerine İstanbul Anadolu 10 Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul etti. Ancak hemen ardından yetkisizlik kararı verdi. Mehmet Baransu’dan şikayetçi olan MGK Genel Sekreterliği’nin bulunduğu yer bakımından Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nin yetkili olduğunu belirten mahkeme, dosyayı Ankara’ya gönderdi.

Şimdi dosyanın ulaşacağı Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nin önünde iki yol var. Ya davayı kabul edip yargılamaya başlayacak ya da yetkisiz olduğunu bildirecek. Eğer Ankara mahkemeleri de “Ben yetkisizim” derse yetkili mahkemenin tespiti için dosya Yargıtay’a gidecek.

“Gazeteciliğe ceza olmaz”
28 Kasım 2012’de yayımlanan “Gülen’i Bitirme Kararı 2004’te MGK’da Alındı” başlıklı haberle ilgili olarak Taraf ve Mehmet Baransu hakkında 52’şer yıl hapis cezası istemiyle dava açılmasına siyasilerden tepki geldi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, bu cezayıTemel hak ve özgürlüklerin, kişi haklarının kullanılmasında AKP’nin başının demokrasiyi kavrayamadığının, sindiremediğinin, içselleştiremediğinin tipik bir yansımasıdır” sözleriyle değerlendirdi. Bir hesap sorulacaksa bunun adresinin belgeleri MGK’dan sızdıran olduğuna işaret eden Engin Altay şöyle konuştu:

“Bu yargıyı kategorize eden AKP’nin talimatlarla hareket eden savcılar, hâkimler oluşturduğunun da örneklerinden biridir. Devletin güvenliğini, iç ve dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri sızdırandan TCK’da karşılığı olan maddeler çerçevesinde hukuken hesap sorulması mümkündür. Ama bir gazetecinin hangi bilgi ve belgelerin devlet yararına olduğu hangilerinin olmadığına yönelik bir tetkik yapması beklenemez. Eğer bir hesap sorulacaksa MGK’dan sızdırandan sorulmalıdır. Bu yargılama en açık diktatörlüklerde bile makul görülebilecek düzeyde değildir.”

“CEZA YERİNE, TEŞEKKÜR EDİLMELİ”
HDP Muş Milletvekili Demir Çelik, basının toplumu aydınlatma, bilgiyi toplumla buluşturma sorumluluğu olduğunu belirterek “Bunu yerine getirmiş bir gazete ve bu görevi ifa eden gazeteciye herhangi bir cezai yaptırım düşünülemez. Kendisi görevini yerine getirmiştir. Olsa olsa teşekkür alması gerekir” dedi.

“BU KARARIN NERESİ GİZLİ”
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da “Bu MGK kararının neresi gizli?” diye sordu. Oktay Vural konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: İrtica ile mücadele kapsamında aldıkları bir karar. Gizli bir mücadele mi sürdüreceklermiş? Dolayısıyla MGK kararının yayınlanmasının bu şekilde bir ceza konusu yapılması basını sindirme amacından başka bir şey değil.

Hükümet 2004 yılında aldığı bu kararın ortaya çıkmasından rahatsız olmuştur. Yoksa MGK kararının Türkiye’nin milli güvenliğini zedeleyecek bir yayın olmadığı kanaatindeyim. Türkiye’nin hassas, milli güvenlik açısından sıkıntıya sokacak bir bilgi söz konusu değil. Tamamen fişlemeyle ilgili bir konudur. Bir mücadeleyle ilgili bir konudur. Eğer bölücülük, veya irticayla ilgili mücadeleniz varsa bununla ilgili bir kararın çıkması milli güvenliğe zarar verecek bir olay olduğu kanaatinde değilim.”
<< Önceki Haber Baransu'ya 52 yıl hapis talebiyle ilgili yeni gelişme Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER