Diyanet İşleri Başkanı Ali
Bardakoğlu,
Diyanet İşleri Başkanlığı binası yemekhanesinde gazetecilere verdiği
iftar yemeğine Başkan Yardımcıları
Mehmet Görmez, Fikret
Karaman,
İzzet Er ve Şevki Aydın ile birlikte katıldı. Yemeğin ardından Başkanlığının
hizmetlerini ve sorunlarını anlatan Bardakoğlu, gündemdeki konular ile ilgili de çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bardakoğlu'nu en çok şaşırtan
Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili bir soru oldu. "Kulislerde adınız aday olarak geçiyor" denilince Bardakoğlu gülerek, "Bunu espri kabul ediyorum" yanıtını verdi. İşte iftardan geriye kalan açıklamalar:
15 BİN CAMİYE İMAM
Birçok camimizde din görevlimiz yok. Din görevlisi gönderemediğimiz caminin denetimi elbette başarılı olamaz. 2007'de 15 bine yakın camimizde din görevlisi bulunmasını arzu ediyoruz.
ELEKTRİK İÇİN ÖDENEK YOK
Bizim bütçelerimizde cami yapımı, elektrik ve tamirat için
ödenek yoktur. Zaman zaman bazı kiliselerden başvuru oluyor, elektrik paramızı ödeyin, madem biz de mabediz. Diyoruz ki biz camilerinkini de ödeyemiyoruz. Gerçi inanmıyor bize, ama inanması lazım.
MEMURA DA FİTRE VERİLİR!
Dini açıdan aslolan zekatın ve fitrenin fakire ulaşmasıdır. Fakirin ölçüsünü de ihtiyaç sahibi olarak düşünmeliyiz. Devlet memuru da ihtiyaç sahibi olabilir.
İRTİCA İLE İLGİLİ TARTIŞMAYA GİRMEYİZ
Ben o tartışmalara hiçbir zaman taraf, müdahil olmadım. Sadece dini hayat açısından indirgemeci bazı anlayışlar, yaklaşımlar olsa da onların Türkiye'nin genel resmi olmadığını söyledim. Bu konuda çözüm
diyalog kapılarını açık bırakmak. İnsanları yargılamak yerine, bilgiyi paylaşabilmeyi ve dışa açılmayı sağlamaktır. Dini bilgi kapandıkça kendi içerisinde katılaşır. Dışa açıldıkça, tartışıldıkça ortak paydalarımız artar. Diyanet'in hizmetleri irtica olarak görülmüyor. Hiç kimse irtica derken Başkanlığın yasal olarak verdiği hizmetleri kastetmiş değildir. Yapılan irtica tartışmaların bizimle ve hizmet alanımızla ilgisi yoktur.
THK'YA FİTRE VE ZEKAT VERİN DEMEDİK
Biz sadece
Kızılay,
Yeşilay, THK gibi kamu kurumlarına yardımcı olunması yönünde uyarılar yapıyoruz zaman zaman. Ancak bu fitre, zekat verilecek şeklinde bir yönlendirmeden ziyade, o kurumların çalışmalarına yöneliktir. Diyoruz ki bunlar olumlu adımlardır. Yönlendirmeden ziyade
tavsiye yapıyoruz. Kurumların yaptığı hayırlı ve olumlu işlere dair yapıyoruz
KUR'AN KURSLARIMIZ SIKI DENETİMDE
Hiçbir Kur'an kursumuzda
Arapça öğretmiyoruz. Kur'an ve İslam'ın temel bilgilerini veriyoruz. Yaz Kur'an kurslarımızda öğrenci sayımız 1,5 milyon. Kış Kur'an kurslarında ise 170 bin civarında. Kurslarımızı sürekli denetliyoruz. Hatta Kur'an kursları en sık denetlenen kurumlardan birisidir. Yılda yaklaşık 3-5 defa denetleniyor.
DİNİ MAGAZİNLEŞTİRME GELENEĞİ BİTTİ!
"Magazin üslubuyla din konularının tartışılması geleneği sona erdi. Bu çok sevindirici. Çünkü din hepimizin ortak değeridir. Tıpkı cumhuriyetimiz, bayrağımız, vatanımız gibi. Onu tartışmaların,
reyting kavgalarının aracı kılmamalıyız. Anadolu'ya giderseniz görürsünüz. Ne
laiklik ne dindarlık ne
Atatürk ilkeleri ne çağdaşlık... Hiçbirisi tartışılan değerler ve hedefler değil.
Papa'ya kapımız açık
"Henüz bize intikal etmiş net bir programı olmasa bile, öyle zannediyorum ki ziyaret programında Diyanet İşleri Başkanlığı'yla da bir görüşme var. O talihsiz konuşma yapıldı, biz gereken cevabı verdik. Ama biz kapımızı çalan herkese kapımızı açarız. Papa Türkiye'yi ziyaret ettiğinde dini bir lider olarak benimle görüşmeyi arzu ediyorsa, ki ettiği kanaatindeyim, biz netice itibariyle ev sahibiyiz. Kapımız açık.”