Ali
Bardakoğlu,
Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında
Ordu'daki
TESK Otel'de düzenlenen bilgilendirme ve değerlendirme toplantısında yaptığı konuşmada,
Diyanet İşleri Başkanlığının 14-24
Nisan arasını
Kutlu Doğum Haftası olarak ilan ettiğini, bu kapsamda da etkinlikler düzenlendiğini söyledi.
Bu seneki kutlamaların ana temasının ''barış içinde birlikte yaşamak'' olarak belirlendiğini ifade eden Bardakoğlu, şunları kaydetti:
''Barış içinde bir arada yaşamamızı sağlayan birçok neden ve kaynak var. Öncelikle olarak yüce dinimiz, kitabımız
Kuran, Peygamber
Efendimiz, hep hoşgörüyü, hep ötekine saygıyı, sevgiyi telkin etmiştir. Huzuru ve barışı önce gönlümüzde kurmalıyız.
Gönül dünyamızı zenginleştirmemiz, gönlümüzü herkesi kuşatacak kadar geniş tutmamız, barışı ve huzuru lahza lahza çevremizdekilere, komşularımıza hatta bütün insanlığa yayacaktır.''
Din üzerinden yapılan yanlışları önlemenin en etkili yolunun aydınlık bilgileri topluma ulaştırmak olduğunu da vurgulayan Bardakoğlu, ''Onun için dinin doğru bilgisi son derece önemlidir. Dini doğru şekilde öğrenebildiğimiz sürece din alanında yapılan yanlışların da önüne geçmiş oluruz'' diye konuştu.
Bardakoğlu, bu konuda önemli çalışmalar yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti:
''Halk ile bütünleşiyoruz. Topluma sürekli bu bilgiyi taşıyoruz. Okuma heyecanını,
okuma bilincini, hatta okuma sorumluluğunu toplumda yaygınlaştırmamız gerekiyor. Artık her birey kendi bilgisini, kendi eliyle edinme sorumluluğunu taşıyor olmalıdır. Medyadan, ya da camide hoca efendinin haftalık vaazından bilgi edinme dönemi geride kalmıştır. Artık daha çok okuyan, daha çok bilgisine güvenen bir topluma doğru gitmek zorundayız.''
Bilgi olmadan öz güven olamayacağını, öz güven olmadan da barışın kurulamayacağına işaret eden Bardakoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Çünkü öz güvenin olmadığı yerde insanlar hep birbirine
baskı kurmaya ve birbirini adam etmeye çalışır. Bizim birbirimizi hizaya getirmeye ihtiyacımız yok. Birbirimizi saymaya ve sevmeye ihtiyacımız var. Bırakalım herkes kendi inancıyla, kendi özel hayatıyla, kendi tercihiyle baş başa kalsın. İnsanlara kendi özel örnek hayatımızla yol gösterelim. Başkasının örnek olmasını değil, kendimizin örnek olmasını önemseyelim. Öyle bir hayat yaşayalım ki, öyle bir öz güvenimiz olsun ki öyle bir çizgimiz olsun ki bizi mutlu etsin. İşte din görevlilerinin bir rolü de misyonu da bu olmalıdır.''
LAİKLİK VE DEMOKRASİ
Bardakoğlu, toplumda barış içinde bir arada yaşamanın bir diğer ayağının ''
laiklik ve
demokrasi'' olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Biz bir
Cumhuriyet kurumuyuz. Devletimizin çok temel bir kurumuyuz. Böyle olduğu için de laikliği de demokrasiyi de eşit derecede önemsiyoruz. Demokrasi milletimizin birey bilincine sahip olması demektir. Bireyin tek başına ve insan olarak değerli olması demektir. Laiklik dine saygının bir gereğidir. Din işlerinin devlet işlerinden, dinin siyasetten ayrı olması demektir.''
Türkiye'nin birikimleri ile hem
İslam dünyasına hem de
batı toplumlarına örnek olduğunu da belirten Bardakoğlu, ''Bütün bunlar Türkiye'nin birikimidir, Türkiye'nin kazanımlarıdır. İnanıyoruz ki Türkiye'nin bu kazanımları hem İslam dünyası için hem batı dünyası için çok önemli bir örnekliği ve özgünlüğü içinde barındırmaktadır'' dedi.
Bardakoğlu, konuşmasının ardından başarılı din görevlilerini plaket sundu.
Toplantıya, Ordu Valisi Said Vakkas Gözlügöl, Belediye Başkanı
Seyit Torun, Emniyet Müdür Vekili Olcay Tosun ile din görevlileri ve davetliler katıldı.