Bardakoğlu, ''Bu itibarla
kurban ibadetinin özünü
hayvan hakları adına tartışmaya açanların, olaya
insan hakları açısından bakmalarını
tavsiye ediyorum'' dedi.
Bardakoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurban ibadetinin başlı başına bir ibadet olduğuna dikkati çekerek, kurban kesilmeyip yerine para
yardımı yapılması halinde sadece hayır işlenmiş olacağını, bunun kurban ibadeti yerine geçmeyeceğini vurguladı. Bardakoğlu, kurban edilen hayvanların etlerinin paraya çevrilmemesi ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılması gerektiğini söyledi.
Kesimsiz vekaletle kurban
kampanyalarının dinen doğru olmadığını ifade eden Bardakoğlu,
kurban kesimi için vekalet veren vatandaşları da vekaletlerine sahip çıkmaları konusunda uyardı.
Kurban kesimi konusunda vekalet alanların da vekalet verenlerin de sorumluluğunun ortak olduğuna dikkat çeken Bardakoğlu, ''Vekalet verenlerin vekalet verdiği kişi veya kurumun dini usullere ne kadar titizlik göstereceğini mutlaka araştırması gerekir, sadece parayı verip, arkasını dönmekle sorumluluktan kurtulmaz. Kişi ve kurumların da vatandaşların ibadet niyetini kötüye kullanmaması ve bunu bir ticari
kazanç konusu olarak görmemesi gerekir. Hiç kimse vekaletle kurban kampanyalarını yardım kampanyasına, para toplama kampanyasına dönüştürerek suistimal etmemelidir'' diye konuştu.
Vekaletle kurban kampanyasını dini esaslara uygun olarak yerine getirmeye çalışan kurumlar da olduğunu belirten Bardakoğlu, bu kapsamda Türk Kızılayı'na teşekkür etti.
Türkiye Diyanet Vakfının görevlilerinin de bu kapsamda önemli çalışmalar yaptıklarını dile getiren Bardakoğlu, yıllardır vekaletle kurban kampanyasını ticari gayeden uzak olarak, ibadet bilinciyle ve dini esaslara tam uygun olarak yerine getirdiklerini kaydetti.
''OLAYA İNSAN HAKLARI AÇISINDAN BAKMALARINI TAVSİYE EDİYORUM''
Etin, ancak kurban ibadeti sayesinde her sofraya ulaştığını ve kurban bayramlarında güzel bir paylaşım örneği sergilendiğini belirten Bardakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu itibarla usulüne uygun olmayan kesimleri, yol kenarındaki
otoban kenarındaki kesimleri, kaçan boğaları öne çıkararak, kurban ibadetinin özünü tartışmayı doğru bulmuyorum. Türkiye'de yılda 3-3.5 milyon civarında büyükbaş, 9.5 milyon civarında
küçükbaş hayvan kesilmektedir. Bu hayvanların yaklaşık beşte biri ibadet maksadıyla kurban edilmekte, beşte dördü de diğer zamanlarda et ihtiyacı için kesilmektedir.
Kurban Bayramı'nda kesilenler de et ihtiyacı için kesimin yerini almaktadır. Ancak arada önemli bir fark var, yıl içinde kesilen hayvanların beşte dördü alım gücü yerinde olanlar yiyebilirken, kurban bayramında kesilen hayvanların fakir fukaranın sofrasında aş olmaktadır. Bu itibarla kurban ibadetinin özünü hayvan hakları adına tartışmaya açanların, olaya insan hakları açısından bakmalarını tavsiye ediyorum.''
Kurban kesimi sırasında tüm insani ve medeni tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayan Bardakoğlu, ''Hijyenik tedbirleri almalı, görüntü kirliliğini önlemeliyiz. Kurban kesiminde şoklama gibi
modern yöntemlerden yararlanılabilir. Kurbanı acısız, hayvanlara eziyet etmeden kesmeliyiz'' diye konuştu.
Başkanlık olarak kurban kesimi konusunda daha iyi noktalara gelinmesini arzu ettiklerini,
Bakanlıklar Arası Kurban Komisyonu'nun da bu amaçla kurulduğunu dile getiren Bardakoğlu, ''Bu konuda her geçen yıl azalan olumsuz örnekler, kurban ibadetinin esasına karşı çıkmayı haklı kılmaz'' değerlendirmesine bulundu.
PAKİSTAN'A 20 MİLYON LİRALIK AYNİ YARDIM
Diyanet'in vekaletle kurban kesimi kampanyası kapsamında Pakistan'ın önemli bir yer tuttuğuna işaret eden Bardakoğlu, bu ülkede belli bir plan ve program dahilinde hareket edileceğini söyledi.
Yeterli hayvan rezervinin olduğu yerlerde hayvanların kesileceğini, olmadığı yerlerde ise diğer yerlerden taze kurban eti ya da
kavurma transferi yapılacağını anlatan Bardakoğlu, ''Sel bölgesinde elinde sınırlı miktarda küçük veya büyükbaş hayvanı kalmış insanların parayla ellerindeki bu hayvanları alıp, kurban edip ellerini kurutmayı planlamıyoruz. Bir ibadet yaparken toplumsal yararı ve uzun vadeli yararları düşünmek zorundayız'' diye konuştu.
Pakistan'da sel felaketine maruz kalmış bölgelerde olduğu gibi hayvan rezervinin fevkalade azaldığı durumlarda, çiftçinin elindeki dişi
koyun veya sığırı kesmek yerine rezervin bol olduğu yerlerden bu bölgelere hayvan getirilmesinin doğru olacağını belirten Bardakoğlu, kurban keserken hem fakir fukarının sofrasına et ulaşmasını, hem de ülkenin veya bölgenin uzun vadeli yaşamını düşünmek gerektiğini söyledi. Bardakoğlu, Türkiye'nin kurbanlık hayvan rezervi konusunda yetkililerden bilgi aldıktan sonra açıklama yapmasının da bu kapsamda değerlendirilebileceğini ifade etti.
Bardakoğlu, Pakistan'daki selzedeler için Başkanlıkça başlatılan kampanya kapsamında toplanan fitre ve zekat bedelleri de dahil olmak üzere yaklaşık 20 milyon TL'nin ihtiyaç sahiplerine ayni yardım olarak ulaştırılacağını söyledi.
Bardakoğlu, büyük bir kısmını
gıda ve temel ihtiyaç maddelerinin oluşturduğu ayni yardımları, dini esaslara uygun olarak
TİKA ve Türk Kızılayı'nın işbirliğiyle ihtiyaç sahiplerine doğrudan ulaştıracaklarını sözlerine ekledi.